22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir ara; “Bunların hepsi temiz ettir. Niçin ayırıyorsunuz?” deyince, Merzûk Sârifî; “Bu<br />

tabaktaki etler, fakirlere (bizlere) lâyıktır. Diğer tabaklardaki etler de, sultanların adamlarına,<br />

hizmetçilerine lâyıktır.” buyurdu. Bunları işiten Sultan, Merzûk Sârifî’nin fazîlet ve<br />

yüksekliğini anlayarak, hemen yanına yaklaştı. Merzûk Sârifî’nin elini öptü, ondan nasîhat<br />

istedi. “Lütfen bana emrediniz! Hüküm vermekte nasıl davranayım?” dedi. Merzûk Sârifî de<br />

ona nasıl davranması îcâb ettiğini açıklayarak, çok nasîhatlerde bulundu.”<br />

Merzûk Sârifî’nin oğullarından birinin, bir kimsede alacağı vardı. Bir zaman sonra o<br />

kimseden alacağını istedi. O kimse borcunu inkâr ettiği gibi, Merzûk Sârifî’ye gelerek, borcu<br />

olmadığı halde oğlunun kendisinden para istediğini bildirip, şikâyette bulundu. O da oğlunu<br />

çağırıp, ona; “Sen borcu, alacağı, malı boşver! Nasıl olsa öleceksiniz. Zâten ecelin geldi.”<br />

buyurdu. O oğlu, o mecliste vefât etti.<br />

Merzûk Sârifî 1222 (H.619) senesinde vefât etti. Saltanat ehlinin kabirlerinin bulunduğu<br />

Bâb-ü Sihâm Kabristanına defnedildi. Kabri, Sultan Muzaffer bin Resûl’ün yanında olup,<br />

ziyâret edilmekte, ziyâret edenler mübârek rûhâniyetinden istifâde etmektedirler. Ziyâret<br />

edip, onu vesîle ederek Allahü teâlâya duâ edenlerin duâlarının kabûl edildiği çok<br />

görülmüştür.<br />

Vefâtından senelerce sonra idi. Emîrlerden (vâlilerden) İbn-i İydemir isminde birisi vefât etti.<br />

Merzûk Sârifî’nin kabrinin yakınında bunu defnettiler. O zamandaki âdetlere göre, böyle<br />

birisi vefât edip defnedilince, kabrin üzerine bir çadır kurulur, ölen kimsenin yakınlarından<br />

bir grup kimse o gece o çadırda yatardı. Bu ölen kimse için kurulan çadırda da, amcasının<br />

oğlu ve bir grup kimse yattılar. Ölen kimsenin amcasının oğlu olan kimse, o gece çadırda<br />

uyurken rüyâsında gördü ki, bir grup melek, deveyi andıran bir ateş (ateşten bir deve)<br />

getirdiler. Üzerinde de ateşten bir mahmil (sandık) vardı. O gün vefât etmiş olan amcasının<br />

oğlunu, kabrinden çıkardılar ve getirdikleri ateşten sandığa koymak istediler. O ise ateşin<br />

şiddetinden, kendisine gelen bu sıkıntıdan dolayı feryâd ediyor, imdâd istiyordu. Bu sırada,<br />

Merzûk Sârifî kabrinden çıkıp oraya geldi ve meleklere; “Onu bırakınız!” buyurdu. Melekler<br />

onu görünce çok hürmet ettiler ve; “Ey efendimiz! Biz buna böyle yapmakla emrolunduk.”<br />

dediler. O da; “Rabbim beni bu kimseye ve yakınımdaki kabirlerde bulunanlara şefâatçi<br />

eyledi.” buyurdu. Bunun üzerine melekler onu bırakıp gittiler. Sabah olunca, rüyâyı gören<br />

kimse rüyâsını insanlara anlattı. O çadırı oradan kaldırdılar.<br />

İNANMAZSAN BAK<br />

Zamânın kâdısı Zebid’de bir câmi yaptırmıştı. Câmi inşâatı tamamlanmış, mihrâbın<br />

yerleştirilmesine sıra gelmişti. Kalabalık bir cemâat toplanmıştı. Merzûk Sârifî de cemâat<br />

arasındaydı. Zâten evi de, yeni yapılan mescidin hemen yakınındaydı. Mihrâbın tam düzgün<br />

yerleştirilmediğini görünce, kâdıya mürâcaat ederek durumu bildirdi. Kıble istikâmetinin tam<br />

o şeklide olmadığını, biraz daha dönülmesi îcâb ettiğini söyledi. Kâdı ise bunu kabûl etmedi<br />

ve muhâlefet etti. Merzûk Sârifî kâdıya; “Kıble böyledir. İnanmıyorsan bak. İşte Kâbe-i<br />

muazzama!” buyurdu. Kâdı, Merzûk Sârifî’nin bildirdiği şekilde durarak bakınca, Allahü<br />

teâlânın izniyle Merzûk Sârifî’nin bereketiyle, tam karşısında Kâbe-i muazzamayı gördü.<br />

Orada bulunan cemâatin hepsi de gördüler. Mihrâbı da, Merzûk Sârifî’nin bildirdiği şekilde<br />

yerleştirdiler.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.250<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.9, s.130

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!