22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Buyurdu: "Gavsül âzam, idi ki bu büyük zât,<br />

Ânında yetişirdi, istese her kim imdât.<br />

Öyle çok kerâmeti, vardı ki onun hattâ,<br />

Duâsıyle ölüyü, döndürürdü hayâta.<br />

Kendi zamânındaki, bilcümle evliyânın,<br />

Fevkinde bulunduğu, kesin idi bu zâtın.<br />

Ve kıyâmete kadar, her Velî'ye feyiz, nûr,<br />

Onun vâsıtasıyle, erişir, vâsıl olur.<br />

Mübârek cemâlini, görseydi biri elhak,<br />

Allahü teâlâyı, hâtırlardı muhakkak.<br />

Dört yüz kişi yazardı, vâzını muntazaman,<br />

Birbirinin sırtında, yazarlardı çok zaman."<br />

Böylece bu Velî'den, bahsedip uzun uzun,<br />

Çok kerâmetlerini, anlattı önce onun.<br />

Sonunda buyurdu ki: "Bütün bunlara rağmen,<br />

İmâm-ı Rabbânî'nin âşıkıyım ama ben."<br />

NİÇİN OKUTMUŞ?<br />

Hâlid Turhan Bey anlatır:<br />

Bir gün ziyâretlerine gitmiştim. Kütüphânelerinden bir kitap çekip, bir yerini açıp bana verdiler ve;<br />

"Buyurun, okuyun!" buyurdular. Arapça idi. Okumaya çalıştım. Yanlış okuyunca düzeltirlerdi. Bir<br />

daha okuttular ve gene yanlışlarımı düzelttiler. Sonra; "Türkçeye çevirin!" buyurdular. Takıldığım<br />

çok ibâreler oldu. Yardım ettiler, hattâ kendileri tercüme ettiler. Bir daha okutup, bir daha tercüme<br />

ettirdiler. İyice anlamıştım. Vefâtlarından yirmi sene kadar sonra, kütüphâne müdürlüğü için,<br />

Ankara'da imtihana girdim. İmtihanda elime bir Arapça kitap verdiler ve bir yerini açıp, okuyun<br />

dediler. Bir de ne göreyim, Abdülhakîm Efendinin verdiği kitap ve açtıkları sayfa değil mi? Okudum,<br />

tercüme ettim. İmtihanı kazandım. Kütüphâne müdürü oldum. Ama imtihandan çıkınca, Efendinin bu<br />

büyük ve açık kerâmetini görünce hüngür hüngür ağladım.<br />

ÎMÂNIN KUVVETİNDEN<br />

Hâbil Efendi diye, vardı ki bir terzisi,<br />

Pek çoktu Efendi'ye, bağlılığı, sevgisi.<br />

O'na öyle ihlâsla, bağlıydı ki o hattâ,<br />

Böyle hâlis bağlılık, az bulunur hayatta.<br />

Bir gün ziyâretine, giderken Efendi'nin,<br />

Düşündü ki gidince, sorayım şunu ilkin.<br />

Diyeyim ki: "Efendim, istemiyorum ama,<br />

Çok kötü düşünceler, geliyor hâtırıma.<br />

Hiç kurtulamıyorum, ben bu vesveselerden,<br />

Îmânıma bir zarar, gelir mi bu şeylerden?"<br />

Bunları düşünerek, vardı huzurlarına,<br />

Girince, sohbetini, kesti ve baktı ona.<br />

Ve hemen buyurdu ki: "Bir müslümanın eğer,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!