22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

diploma aldı. Bu arada Bâyezîd, Fâtih ve Ayasofya Câmii ve medreselerindeki derslere<br />

devâm etti. Bu sırada hâfızlığını tamamladı.Ayrıca Hacı Hasîb Efendiden kırâat ilmi ve fıkıh<br />

icâzeti aldı. Hocasının işâreti üzerine çeşitli kasaba ve köylere giderek İmâm-Hatiplik yaptı<br />

ve insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı.<br />

Tekke ve zâviyelerin kapatılmasından sonraBursa'ya dönen Mehmed Zâhid Efendi, 1929<br />

senesinde babası İbrâhim Efendinin vefâtından sonra onun yerine Bursa'nın İzvat köyünde<br />

İmâm-Hatiplik vazîfesine başladı. On beş yıl kadar süren bu vazîfeden sonra, Bursa il<br />

merkezindeki Üftâde Câmii Şerîfi İmâm-Hatipliğine tâyin edildi.Kaleiçi'ndeki baba evine<br />

yerleşti. 1945-1952 yılları arasında buradaki vazîfesine devâm etti. 1952 senesi Aralık<br />

ayındaGümüşhânevî Dergâhı postnîşini ve eski dergâh arkadaşı Kazanlı Abdülazîz<br />

Bekkîne'nin vefâtı üzerine talebelerinin ve sevenlerinin ısrarlı dâvetleriyle İstanbul'a taşındı.<br />

Fâtih Zeyrek'teki Çivizâde Câmii İmâm-Hatipliğine tâyin edildi. Bir ara yine Zeyrek'teki<br />

Ümmügülsüm Mescidinde İmâm-Hatiplik yaptı.Ekim 1958 târihinde Fâtih İskenderpaşa<br />

Câmiine naklolunarak vefâtına kadar bu vazîfede kaldı.<br />

Gerek Bursa'da gerekse İstanbul'da bulunduğu sırada etrâfında toplananlara vâz ve nasîhat<br />

ederek yol göstermeye çalıştı. Pazar günleri ikindi namazlarını tâkiben devamlı ders verirdi.<br />

Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî hazretlerinin derlediği Râmûzü'l-Ehâdis isimli hadîs-i şerîf<br />

kitabını okuyup açıklardı. Selâmlaşmanın önemiyle ilgili; "Selâmı yayınız." hadîs-i şerîfini<br />

açıklarken: "Selâm sâdece iyi dilek ve temennîlerin sözle ifâde edilmesinden ibâret kuru bir<br />

görev değildir. Gerçekte selâm, yolda karşılaştığımız bir kardeşimizin ihtiyâcının var olup<br />

olmadığını, varsa bizimle giderilebilecek bir tarafının bulunup bulunmadığını, öğrenip<br />

elimizden geleni yaptıktan sonra yola devâm edip gitmektir." buyurdu.<br />

Müslümanların birlik ve berâberlik içinde bulunmaları gerektiğini açıklarken de şöyle<br />

buyurdu: "Görmez misin ki, yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın, tânecikleri hemen birleşir,<br />

toplanırlar. Derken dereler, nehirler meydana gelir. Netîcede bunlar barajları doldurur. Enerji<br />

santrallerini işletir, arâziyi sular, şehirlerin elektriğini temin ederler. Bu nîmet sâyesinde<br />

insanlar rahata kavuşur, işleri kolaylaşır. Bu ne büyük bahtiyarlıktır. Bundan ibret almalı,<br />

birlik ve berâberliğimizi temine çalışmalıyız. Tek tek hareket edersek, hepimiz helâk oluruz.<br />

Ne kadar dindâr olursan ol, birlik ve berâberliği her işin üstünde tutmadıkça, herkes kendi<br />

başına buyruk hareket ettikçe bir yere varılmaz." diyerek müslümanların her iş ve<br />

hareketlerinde tek yürek, tek kuvvet olması gerektiğine işâret etti.<br />

Son yıllarını rahatsızlıklar içinde geçiren Mehmed Zâhid Efendi, şiddetli ağrılarına rağmen<br />

sohbetlerine devâm etti. 1979 senesi yazında uzunca bir süre kalmak niyetiyle gittiği<br />

Hicaz'dan 1980 senesi Şubat ayında ağır hasta olarak döndü. Mart 1980'de ameliyat edildi.<br />

Ameliyattan sonra tedrici olarak düzeldi. Hattâ 1980 Ramazan orucunu aksatmadan tuttu.<br />

Terâvih namazını hatimle kılıp, vâzlarına devâm etti.Hac mevsimi gelince, hac vazîfesini<br />

yerine getirmek üzere mübârek topraklara gitti. Fakat hastalığı tekrar nüksetti. Hac vazîfesini<br />

güçlükle îfâ edip, sevgili Peygamberimizin kabr-i şerîfini ziyâret ettikten sonra Kasım<br />

1980'de ağır hasta olarak İstanbul'a döndü.Dönüşünden bir hafta sonra 13 Kasım 1980<br />

(Muharrem 1401) Perşembe günü öğleye yakın vefât etti.Cenâzesi 14 Kasım Cumâ günü<br />

İstanbul Süleymâniye Câmiinde Hacı Mahmûd Efendi tarafından kıldırılan cenâze<br />

namazından sonra, İstanbul Süleymâniye Câmii hazîresinde hocalarının yanına defnedildi.<br />

Kabri sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir.<br />

Mehmed Zâhid Efendi; güler yüzlü, sevimli bir zâttı. Mütevâzî, azîm sâhibi, hiç kimsenin<br />

gönlünü kırmamaya önem verirdi. Tanıdığına, tanımadığına selâm verir, güler yüz gösterir,<br />

gönüllerini alırdı. Hâfızası kuvvetli, konuşması samîmî idi. Çoğu zaman halk telaffuzu ile<br />

konuşur, karşısındakine konuşma fırsatı verirdi. Kimseden doğrudan doğruya bir şeyi<br />

istemez, kapalı sözlerle ifâde ederdi. Anlaşılmazsa sabrederdi. Hiçbir zaman şeyhlik tavrı<br />

takınmaz, kendisini ve makâmını büyük bir mahâret ve tevâzû ile gizlerdi. Gece ve sabah

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!