22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bağlum nâhiyesi eskiden beri sel, yağmur, dolu gibi âfetlerin eksik olmadığı bir yerdi. Ancak<br />

Bağlum halkı Seyyid Abdülhâkim Arvâsî hazretleri buraya defn olunduktan sonra hiç âfet<br />

görmediklerini beyan etmişlerdir.<br />

Seyyid Abdülhakim Efendinin; Sahabe-i Kiram ve İslam Hukuku Erriyâz-ut-Tesavvufiyye<br />

isimli eserleri mevcuttur. Ayrıca talebelerine gönderdiği risâle büyüklüğünde pek çok<br />

mektupları vardır. Arabi, Farisi ve Türkçe şiirler yazmıştır.<br />

Abdülhakim Efendi'nin üç oğlu ve iki kızı vardı. Oğullarından Enver Bey hicret esnasında<br />

1918'de Eskişehir'de vefat etti. İkinci oğlu faziletli Ahmed Mekki ÜçışıkEfendi İstanbul'da<br />

Kadıköy müftiliğinde bulunmuştur. 1967'de İstanbul'da vefat etmiş olup kabri Bağlum<br />

kabristanındadır. üçüncü oğlu Münir Efendi, İstanbul belediyesinde uzun seneler çalışmış,<br />

doğruluğu, çalışkanlığı, güzel ahlakı ile etrafının saygısını ve sevgisini toplamıştır. 1979'da<br />

vefat etti. Kabri Bağlum'dadır.<br />

Kızlarından Şefia Hanım da hicret sırasında Musul'da vefat etmiştir. Diğer kızı Mâide hanım<br />

hayattadır. (1992)<br />

AMELİYAT OLMADI AMA...<br />

Sevdiği kimselerden, Sabri Bey var idi ki,<br />

O da şu hâdiseyi, anlatır bizâtihî:<br />

Bir gün râhatsızlandım ve gittim hastâneye,<br />

Apandisit teşhîsi, kondu muâyenede.<br />

Bayram olduğu için, yapmayıp ameliyât,<br />

Bir başka hastâneye, sevkettiler o sâat.<br />

Çıkıp, o hastâneye, gitmeden daha önce,<br />

Efendi'ye uğrayıp, haber verdim hemence.<br />

Ellerini öperek, oturunca, o derhâl,<br />

Bana; "Sen hasta mısın?" diyerek etti suâl.<br />

"Evet." deyip gösterdim, o ağrının yerini,<br />

Tam onun üzerine, dokundurdu elini.<br />

"Burası mı?" diyerek, o yeri ovdu biraz,<br />

Onun bereketiyle, gitti benden o maraz.<br />

O, mübârek elini, dokununca o yere,<br />

Apandisit ağrısı, kayboldu birden bire.<br />

Kırk beş sene oluyor, o günden îtibâren,<br />

Apandisit ağrısı, görmedim bir daha ben.<br />

BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN<br />

Sevdiklerinden biri, bir gün huzûrlarına,<br />

Gelerek şu şekilde, bir suâl sordu ona:<br />

"Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî mi yüksektir,<br />

İmâm-ı Rabbânî mi, merak eder bu fakîr?"<br />

Abdülhakîm Efendi, cevâben o kimseye,<br />

Başladı Abdülkâdir Geylânî'yi övmeye.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!