22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslâmiyetin içindedir.<br />

Hakk'ı sevmedikçe, Hak teâlâyı hâkim bilip, ona kulluk etmedikçe, insanlar birbiri ile<br />

sevişemez.<br />

Kavuştuğunuz her nîmet; hep hakka îmânın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın<br />

ihsânıdır.<br />

Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiğiniz yerlerde, ahlâkınızla, sözlerinizle, giyinişinizle<br />

İslâmın vekârını, kıymetini gösteriniz.<br />

Gördüğünüz her musîbet ve felâket, kızgınlığın, zulüm ve haksızlık etmenin cezâsıdır.<br />

Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe; ızdırap ve felâketten kurtulamaz.<br />

Allahü teâlâ dilediğini yapar. İster sebepli ister sebepsiz, dilediği gibi azap veya lütfeder.<br />

Güzel ve doğru onun dilediğidir.<br />

Allahü teâlâ bize fadlı, ihsânı ile tecelli etsin; bizi fadlı ile korusun! Adliyle tecelli ederse,<br />

yanarız.<br />

Riyâ olmasın diye cemâatten kaçanlar ayrı bir riyâ içindedirler.<br />

Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür.<br />

İlim cehli izale eder, yok eder, ahmaklığı değil.<br />

Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, îmân eksikliğidir.<br />

Dîni dünyâ çıkarlarına âlet eden yobazlara karşı Eyyûb Sultan, Fâtih, Bâyezîd, Bakırköy,<br />

Kadıköy ve Beyoğlu Ağa Câmii kürsîlerindeki konuşmaları, bunların iftirâlarına sebeb oldu.<br />

Bunların tahriki ile Eylül 1943'te tutuklanarak İstanbul'dan İzmir'e götürüldü. Bir müddet<br />

Meserret otelinde sonra bir evde polis nezaretinde kaldı. Yakınları, kendilerinin Bursa'ya<br />

nakli veya İstanbul'a iâdesi için birkaç defâ teşebbüse geçtilerse de her defâsında red cevâbını<br />

aldılar. Nihâyet Ankara'ya nakline müsâde çıktı. Bu karar üzerine Ankara'da Hacı Bayrâm-ı<br />

Velî civârında, biraderinin oğlu Seyyid Faruk Işık'ın evine geldiler. Bu sırada hasta<br />

olduklarından Faruk Işık Bey'in evinde on sekiz gün hasta yattıktan sonra 27 Kasım 1943<br />

(H.1362)'te vefât ettiler. Vefât ânında hafif bir zelzele oldu.<br />

Ankara hiç sevmedikleri bir yerdi. Bu sebeple yakınları mübarek nâşın İstanbul'a nakli için<br />

resmî makamlara başvurdular. Ancak kabul edilmedi. Şehrin belediye sınırları içinde<br />

ölenlerin asrî mezarlığa gömülmesi şartı da vardı. Bu yüzden herkes eli kolu bağlı mahzun ve<br />

üzgün bir durumda bulunuyordu. Çünkü kendileri bu mezarlığa defnedilmeyi istemiyorlardı.<br />

O sırada evin ahşap kapısı çalındı. Kapıda kim olduğu, nereden geldiği belli olmayan ak<br />

sakallı bir adam:<br />

"Ankara civârında Bağlum isimli bir köy vardır. Oraya götürünüz, kendilerine uygun yer<br />

orasıdır." dedikten sonra dönüp gitti. Meçhul adamın arkasından koştularsa da sanki sır oldu<br />

ve ortadan kayboldu.<br />

Keçiören'de dâmâdı İbrâhim Arvas Beyin evinde gasl, techiz, tekfîn ve namazı edâ edildikten<br />

sonra Ankara'nın kuzeyinde ve 24 km mesâfede bulunan Bağlum'a getirilerek defnedildi.<br />

Telkinini kimin vereceği, oğlu fazîletli Ahmed Mekki Efendiye sorulunca; "Babam Hilmi'yi<br />

çok severdi. Onun sesini iyi tanır. Telkinini Hilmi versin." buyurdu. Böylece telkin vermek<br />

ve kabr-i şerîfine girmek vazîfeleri talebesi Hüseyin Hilmi Beye nasîb oldu.<br />

Ağlasın kan ağlasın her müslüman<br />

Çünki, Seyyid Abdülhakîm terk etti cân<br />

Âlim ü âmil, veliyy-i kâmil idi.<br />

Zâtına mevdu' idi sırr-ı nihân.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!