22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kâfi gelecek kadar kıl." buyurduğu duâsına uygun olarak, insan için lâzım olan şeyleri<br />

yeteri kadar istemelidir.<br />

Eshâb-ı kirâm da böyle duâ ederdi. İsrâfa düşürecek kadar zengin; sıkıntıya, borca düşürecek<br />

kadar da fakir olmamalıdır. Kulluk vazifesini yerine getirip, ölüme hazır beklemeli, gönlü<br />

başka arzulara bağlamamalıdır. Ölüm, ilâhî bir hediyedir. Allahü teâlâya kavuşmak ve<br />

Resûlullah efendimizin dîdârını, mübârek yüzünü görmektir."<br />

Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri, hocalarına büyük bir muhabbet ve ihlâs ile bağlıydı.<br />

Bilhassa İmâm-ı Rabbânî hazretlerine derin bir muhabbeti vardı. "Her neye kavuşmuşsam,<br />

hocalarıma olan muhabbetim sebebiyle kavuştum. Kulun amelleri nedir ki, Allahü teâlânın<br />

rızâsına kavuştursun! Fakat Allahü teâlânın rızâsına kavuşmuş ve makbul kullarından olan<br />

zâtları sevmek, onlara muhabbet beslemek, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için en<br />

kuvvetli vâsıtadır." buyurdu.<br />

Mazhar-ıCân-ı Cânân hazretleri şöyle anlatmıştır: "Bir defâ cihânın süsü ve kâinâtın serveri<br />

olan Peygamber efendimizi rüyâda görmekle şereflendim. Yanyana uzanmış yatıyorduk. O<br />

kadar yakındık ki, mübârek nefesi yüzüme geliyordu. Bu esnâda susadım. Serhend<br />

büyüğünün oğulları, yâni İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin evlâdı da orada idiler. Resûlullah,<br />

onlardan birine su getirmesini emir buyurdu. Fakîr; "Yâ Resûlallah, onlar benim pîrimin<br />

evlâdıdır." diye arzettim. "Onlar bizim sözümüzü tutarlar." buyurdu. Onlardan bir azîz,<br />

kalkıp su getirdi. Kana kana içtim. Sonra; "Yâ Resûlallah, hazretiniz Müceddîd-i elf-i sânî<br />

hakkında ne buyurursunuz?" diye arzettim. "Ümmetimde onun bir benzeri yoktur." buyurdu.<br />

"Yâ Resûlallah! İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât'ı, mübârek nazarlarınızdan geçti<br />

mi?" dedim. Buyurdu ki: "Eğer ondan hatırladığın bir yer varsa oku!" Ben de, İmâm-ı<br />

Rabbânî hazretlerinin bâzı mektuplarında geçen ve Allahü teâlâ için; "O, verâ-ül-verâ sonra<br />

yine verâ-ül-verâ'dır, yâni Allahü teâlâ ötelerin ötesidir. Akıl neyi düşünür ve neyi tasavvur<br />

ederse O değildir" buyurduğunu okudum. Resûlullah efendimiz bunu çok beğendi ve;<br />

"Tekrar oku!" buyurunca, tekrar okudum. Bu ifâdeleri çok güzel buldu. Bu hâl epey bir<br />

müddet devâm etti. Sabah olunca büyüklerden bir zât erkenden gelip bana; "Ben bu gece<br />

rüyâmda sizin bir rüyâ gördüğünüzü gördüm. O rüyâyı bana anlat!" deyince, anlattım. Çok<br />

beğenip, hayret etti. Ben gördüğüm bu rüyâda, Resûlullah efendimizin mübârek nefesinin ve<br />

sohbetinin bereketiyle kendimi tamâmen nûr ve huzur içinde buldum. Uyanık iken ele geçen<br />

şeylerden daha çok bereketli olan bu rüyânın bereketiyle günlerce acıkmadım ve<br />

susamadım."<br />

Bir gün Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin talebelerinden biri huzûruna gelip; "Efendim!<br />

Kardeşim, Azîmâbad'a gitmişti. Sevenlerinizdendir. Bir iftirâya uğrayıp haksız yere<br />

hapsedilmiş. Kurtulması için duâ ve teveccühde bulunmanızı istirhâm ederiz." dedi. Bunun<br />

üzerine Mazhar-ı Cân-ı Cânân bir mektup yazıp, kardeşine ulaştırması için ona verdi ve; "Bu<br />

eline geçtikten bir saat sonra hapisten kurtulur" buyurdu. O talebe mektubu kardeşine<br />

ulaştırınca, işâret edildiği gibi hapisten kurtuldu.<br />

Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri, büyük günah işlemiş bir kadının kabri yanına oturmuştu.<br />

Kabre teveccüh eyledi. Yâni hâtırına başka hiçbirşey getirmeyip yalnız onu düşündü. "Bu<br />

mezârda Cehennem ateşi var. Kadının îmânlı olmasında şüphe ediyorum. Rûhuna hatm-i<br />

tehlîl, yetmiş bin Kelime-i tevhîd sevâbı bağışlayacağım. Îmânı varsa affolur." buyurdu.<br />

Hatm-i tehlîlin sevâbını bağışladıktan sonra; "Elhamdülillah, îmânı varmış. Kelime-i tayyibe,<br />

tesîrini gösterip azâbdan kurtuldu" buyurdu.Hadîs-i şerîfde; "Bir kimse, kendisi için veya<br />

başkası için yetmiş bin adet Kelime-i tevhîd okursa, günahları affolur." buyruldu.<br />

Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerini sevenlerden bir zât, bir gün mübârek eteğini tutup;<br />

"Kızımın bir oğlu olacağını bana müjdelemezsen eteğini elimden bırakmam." dedi. Mazhar-ı<br />

Cân-ı Cânân hazretleri biraz murâkabeden sonra; "Gönlün hoş olsun! Cenâb-ı Hak senin<br />

kızına bir erkek çocuk ihsân eyledi." buyurdu.Hakîkaten bu adamın kızının dokuz ay sonra

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!