22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yine bir talebesi şöyle der: "İmâm-ı Mâlik, bizimle oturduğu zaman sanki bizden biri gibi<br />

davranırdı. Konuşmalarımıza çok sade bir şekilde katılırdı. Hadîs-i şerîf okumaya ve<br />

anlatmaya başlayınca, onun sözleri bize heybet verirdi, sanki o, bizi, biz de onu<br />

tanımıyorduk."<br />

Tefsîr, hadîs ve fıkıh ilminde ictihât derecesinde âlim olan Mâlik bin Enes hazretleri elli sene<br />

müddetle ders ve fetvâ vermek sûretiyle, insanların müşküllerini çözmüş ve kıymetli talebeler<br />

yetiştirmiştir. Onun talebelerinin her biri memleketlerinin mürâcaat edilen âlimleri ve rehberi<br />

olmuşlardır.<br />

Tefsîr ilmine dâir Garîbü'l-Kur'ân adlı eseriyle hadîs ilmine dâir Muvattâ adlı eseri onun<br />

bu ilimlerdeki derecesini göstermektedir. Mâlik bin Enes hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i<br />

şerîflerden pekçoğu Kütüb-i Sitte adı verilen meşhûr altı sahîh hadîs kitabında yer almıştır.<br />

Emevî Devletinin parlak ve çöküş devrinde, Abbâsî Devletinin kurulup geliştiği ve<br />

hâkimiyeti elde ettiği bir devirde yaşayan İmâm-ı Mâlik, çok hâdiselere şâhid olmuş, bozuk<br />

fırkalara karşı Ehl-i sünnet îtikâdını savunmuş, insanların doğru yola kavuşması husûsunda<br />

büyük hizmetler yapmıştır. Hicaz'da hadîs öğrenmede, dînî suâlleri sormada ve fetvâ<br />

husûsunda büyük bir mürâcaat mercii olan İmâm-ı Mâlik pekçok âlim yetiştirmiştir.<br />

İlim ve fazîlette yüksek derece sâhibi olan Mâlik bin Enes hazretleri insanlara İslamiyetin<br />

emir ve yasaklarını öğretti. Dokuz yüz âlimle sohbet etti. Yüz bin hadîs-i şerîfi yazdı. On<br />

yedi yaşındayken ders vermeye başladı. Onun dersinde bulunanlar hocalarının derslerinde<br />

bulunanlardan daha çoktu.<br />

İnsanlar, hadîs ve fıkıh öğrenmek için onun kapısında toplanırlardı. Kapıcı tutmak zorunda<br />

kaldı. Önce talebelerine, sonra halktan herkese izin verir, içeri girerlerdi. Halâya üç günde bir<br />

giderdi. "Halâda çok bulunmaktan hayâ ediyorum." derdi.<br />

Muvattâ kitabını yazınca, kendi ihlâsından şüphe etti. Kitabı suya koydu. "Eğer ıslanırsa, bu<br />

kitap bana lâzım değildir." dedi. Hiçbir yeri ıslanmadı.<br />

İmâm-ı Şâfiî ve İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri, Mâlik bin Enes'in sohbetinde bulunup<br />

ilminden çok istifâde etmişlerdir. Bunların İmâm-ı Mâlik'in talebesinden olması onun şeref<br />

ve üstünlüğüne en büyük vesikadır. Kendisinden daha birçok kimse ilim öğrenmiştir.<br />

Muhammed bin İbrâhim bin Dînâr, Ebû Hâşim, Abdülazîz bin Ebî Hâzım onun, dinde ictihâd<br />

sâhibi talebelerindendir. Osman bin Hakem, Abdurrahmân bin Hâlid, Muîn bin Îsâ, Yahyâ<br />

bin Yahyâ, Abdullah bin Mesleme-i Kabûnî, Abdullah bin Vehb gibi nice talebesi de<br />

bunlardandır.<br />

Mâlik bin Enes hazretlerinin kendine has koyduğu usûle göre çıkardığı hükümlere rivâyet<br />

yolu veya Hicâz âlimlerinin yolu adı verildi. Bu yolun imâmı, İmâm-ı Mâlik'dir. Daha<br />

sonraki devirlerde onun ortaya koyduğu bu yolaMâlikî mezhebi denildi. Ehl-i sünnet<br />

îtikâdındaki müslümanlardan, amellerini yâni ibâdet ve işlerini bu mezhebin hükümlerine<br />

uyarak yapanlara Mâlikî denir.<br />

Mâlik bin Enes hazretleri, ilim bakımından ne kadar yüksek ise, ahlâk, zühd, takvâ ve kerem<br />

bakımından da öyle yüksekti. İmâm-ı Mâlik, ilimde ve dinde çok edebliydi. Din bilgisine<br />

hürmet ve tâzimi şaşılacak derecede fazlaydı.<br />

Mâlik bin Enes hazretleri ilmiyle amel eden yüksek bir velîydi. Buyurdu ki: "İlim öğrenmek<br />

isteyen kimsenin vakarlı ve Allahü teâlâdan korkması lâzımdır. İlim, çok rivâyet etmek<br />

değildir. İlim bir nûrdur. Allahü teâlâ bu nûru sevdiği mümin kullarının kalbine koyar." Bir<br />

defâsında da; "Eğer elimde imkân olsaydı, Kur'ân-ı kerîmi kısa aklıyla, kendi görüşüne göre<br />

tefsîr edenin boynunu vururdum." buyurdu.<br />

İnsanlara hayırlı ve güzel işler yapmalarını tavsiye ederdi. "Kendisine hayrı olmayan<br />

kimsenin başkasına hayrı olmaz. İnsan kendisi için hayır işlemez, kendisine iyilik yapmazsa,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!