22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dergâhında geçmiştir. 1268 yılında vefât etmiştir. Türbesi Akşehir'de Seyyid Mahallesinde,<br />

Sultan Dağının etekleri üzerindedir.<br />

MAHMÛD-İ İNCİRFAGNEVÎ;<br />

Büyük velîlerden. İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete<br />

kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin on birincisidir.<br />

Mâverâünnehr ilinin (bölgesinin) Tûr-i Sînâ gibi mukaddes bir yer olmasına vesîle olan,<br />

orayı nûrlandıran büyük âlim ve velîlerden olan Mahmûd-i İncirfagnevî, Buhârâ'nın Fagne<br />

köyünde doğdu ve Akbenî nâhiyesinde yerleşti. Doğum târihine kaynaklarda rastlanmamıştır.<br />

1315 (H.715) senesinde vefât etti. Mîmârlık ile geçinirdi.<br />

Hâce Ârif-i Rîvegerî hazretlerinin derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, kemâle geldi. Maddî<br />

ve mânevî ilimlerde zamânının büyük âlimlerinden oldu. İnsanları irşâd etmek ve onlara<br />

saâdet yolunu göstermek için hocasından icâzet aldı. Birçok âlim yetiştirdi. Binlerce<br />

kimsenin, dalâletten hidâyete, doğru yola ve saâdete kavuşmasına vesîle oldu. Yetiştirdiği<br />

âlimlerin en büyüğü ve kendisinden sonra halîfesi Hâce Ali Râmitenî hazretleridir.<br />

Hocası Ârif-i Rîvegerî'den icâzet alıp, insanları doğru yola irşâd ile vazifelendirilince, vaktin<br />

gereği sesli zikre başladı. Sesli zikre ilk başlaması, hocası Hâce Ârif-i Rîvegerî'nin vefât<br />

hastalığı sırasında, Rîveger tepesi üzerinde olmuştu. Hâce Ârif bu zaman; "Şimdi vaktidir."<br />

buyurdu. Bu sözünü, kabûlüne işâret tutmuşlardır. Hâce Ârif Rîvegerî'nin vefâtından sonra,<br />

Kale Kapısı önündeki mescidde sesli zikre devâm eyledi. Vaktinin büyük âlimlerinden Hâce<br />

Muhammed Pârisâ'nın dedelerinden Mevlânâ Hâfızuddîn, âlimlerin üstâdı Şemsüleimme<br />

Hulvânî'nin işâreti ile, Buhârâ'da, o zamanın en büyük imâm ve âlimlerinin huzûrunda, Hâce<br />

Mahmûd'a; "Siz hangi niyetle cehrî (sesli) zikr ile meşgûl oluyorsunuz?" diye sordu.<br />

Cevâbında; "Uyuyanları uyandırmak, gâfillere işittirmek ve insanları dînin ana caddesi ve<br />

doğru yolu üzerinde yürütmek, hakîkate teşvîk etmek, böylece insanların, bütün iyiliklerin<br />

anahtarı, her saâdetin esâsı olan tövbeye ve bir büyüğe bağlanmalarına sebeb olmak<br />

istiyorum." buyurdu. Bunu duyunca, Mevlânâ Hâfızuddîn ona; "Niyetiniz böyle dürüst<br />

olunca, böyle zikr etmeniz helâl olur." dedi. Ve hakîkatın mecâzdan ayrılma hudûdunun<br />

olması için, sesli zikrin sınırını (şartını) ricâ etti. Bunun üzerine Mahmûd-i İncirfagnevî şöyle<br />

buyurdu: "Sesli zikri ancak, dili yalandan ve gıybetten, boğazı, mîdesi haram ve şüpheliden<br />

temiz, kalbi riyâdan ve gösterişten uzak, sırrı Rabbinden başka her şeye teveccühden<br />

münezzeh olan yapabilir." buyurdu.<br />

Büyük âlim Ali Râmitenî anlatır: "Hâce Mahmûd-i İncirfagnevî zamânında, dervişlerden biri<br />

Hızır aleyhisselâmı gördü ve ona; "Bu zamanda kendisine uyulacak şeyh kimdir?" diye<br />

sordu. Hızır aleyhisselâm; "Şimdiki hâlde, bu dediğiniz sıfatları taşıyan Hâce Mahmûd-i<br />

İncirfagnevî hazretleridir." dedi. Ali Râmitenî hazretlerinin önde gelen talebelerinden<br />

bâzıları, Hızır aleyhisselâm ile görüşüp o suâli soran zâtın, Ali Râmitenî hazretlerinin kendisi<br />

olduğunu bildirmişlerdir.<br />

Bir gün Hâce Ali Râmitenî, Hâce Mahmûd-i İncirfagnevî'nin bağlıları ile Râmiten sahrâsında<br />

zikr ile meşgûl iken, havada uçan büyük beyaz bir kuş gördüler. Onların başlarının üzerine<br />

gelince, açık bir dille; "Ey Ali, kâmil er ol! Sözüne bağlı kal, yapıştığın eteğe sımsıkı sarıl,<br />

ahdini bozma!" sözlerini söyledi. Bu kuşu görmek, söylediklerini duymakla, arkadaşlarını bir<br />

hâl kapladı, kendilerinden geçtiler. Kendilerine geldiklerinde, kuştan ve konuşmasından<br />

sordular. Ali Râmitenî; "O, HâceMahmûd-i İncirfagnevî idi. Allahü teâlâ ona bu kerâmeti<br />

ihsân eyledi. Velîlik yolundaki çok yüksek makâmında, binlerce söz ve kelâm ile dâimâ<br />

uçmaktadır. Şimdi Hâce Dıhkân hazretleri hastadır, son anlarını yaşamaktadır. Onu ziyârete,<br />

yoklamağa gidiyor. Çünkü o, Allahü teâlâdan son nefeste, kendisine yardımcı olması için<br />

evliyâsından birini göndermesini istemişti. Hâce Mahmûd, bu sebeble onun yanına gidiyor."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!