22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

insanlara vâz ve nasîhat ederek onların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmaları için çalıştı.<br />

Lütfullah Efendi bir Cumâ günü Tire'deki Zinciriye Câmiinde müslümanlara vâz ve nasîhatte<br />

bulunuyordu. Fakat insanlar gâfil oldukları için onun vâzından fazla istifâde edemediler.<br />

Kürsünün önünde büyük bir taş vardı. Lütfullah Efendi cemâate; "Benim sözlerim size tesir<br />

etmedi. Fakat şu taşa tesir etti." buyurdu. Hakîkaten baktıklarında, bu büyük taş parça parça<br />

oldu. Lütfullah Efendinin bu kerâmetine şâhid olan insanlar, halsiz ve perişan oldular.<br />

Lütfullah Efendi, güzel ahlâk sâhibi bir zât olduğu gibi, Allahü teâlâya çok ibâdet ederdi. Her<br />

gece teheccüd namazını câmide kılardı. O zaman Bursa'da Emir Sultan Câmiinde müezzin<br />

olan zât onun hakkında şöyle dedi: "Kırk yıldır bu câmide müezzin olarak hizmet ederim.<br />

Câmi-i şerîfe Lütfullah Efendiden önce gelmeye çok zaman gayret ettim fakat mümkün<br />

olmadı. Her ne zaman câmiye gelsem Lütfullah Efendiyi câmide ibâdet eder, Kur'ân-ı kerîm<br />

okur veyaAllahü teâlânın ism-i şerîfini zikreder bulurum."<br />

Köse Şeyh diye bilinen bir zâtın dayısı Dâvûd Fakîh şöyle anlattı: "Bir defâ Emir Sultan<br />

hazretlerinin kabrini ziyârete gelmiştim. Akşam olunca, câmi içindeki kürsü üzerinde yattım.<br />

Gece yarısında câminin kapısı açıldı. Baktığımda, Lütfullah Efendinin içeri girdiğini gördüm.<br />

Ön tarafta bulunan hasırın bir kenarında iki rekat namaz kıldı. Selâm verdikten sonra namaz<br />

kıldığı yerin hemen bitişiğindeki kısma durup iki rekat daha namaz kıldı. Böylece o hasırın<br />

her yerinde ve câmideki diğer hasırların üzerinde olmak üzere ikişer rekat namaz kıldı. Sabah<br />

oluncaya kadar bu hâli devâm etti.<br />

Mansûr Halîfe adında birisinden naklolunur ki: Lütfullah Efendinin bir dergâhı vardı.<br />

Kimseyi içeri almazdı. Sâdece bana izin vermişti. Ben orada Minhâc-ül-Âbidîn okurdum.<br />

Bir gün dersimiz vilâyet, velîlik ve kerâmet konusuna geldi. Ben bunun aslı yoktur, diye<br />

inkâr ettim. Lütfullah Efendi; "İnkâr etmeyin." buyurdu. Fakat ben inkârda ısrar ettim.<br />

Lütfullah Efendi gazâba gelip mübârek ayaklarını yere vurdu. Mübârek başı dergâhın<br />

tavanına kadar yükseldi. Sonra yerine oturup; "İnandın mı oğlum!" buyurdu. Ben şaşkın ve<br />

mahcûb bir halde kalkıp oradan ayrıldım.<br />

Zâkir Hacı İbrâhim'den naklolunur ki: Lütfullah Efendinin asâsını taşırdım. Onun önünce<br />

asâsını götürüp iki defâ hacca gittik. Bir gün bir yerde çadır içinde otururken, siyah sakallı<br />

bir kimse içeri girdi. Şeyh Lütfullah Efendiyle müsâfeha etti. Gizlice bâzı şeyler konuştular.<br />

O kimse gideceği zaman, Şeyh Lütfullah Efendi kalkıp onu saygıyla yolcu etti. Biz cesâret<br />

edip soramadık. Oğulları Abdurrahmân Efendi o zâtın kim olduğunu sordu. Lütfullah Efendi;<br />

"O kimse, zamânın rehberidir." buyurdu.<br />

Lütfullah Efendi tasavvuf yolunda Kutbiyyet makâmına ulaşmıştı. İki kızı ve iki oğlu vardı.<br />

Oğulları Abdurrahmân ve Abdülganî Efendilerdir. Kızlarından birini kendi yerine<br />

seccadenîşin bıraktığı Dâvûd Efendiyle evlendirmişti.<br />

Lütfullah Efendi ilim, fazîlet ve güzel ahlâkıyla insanlara iyi örnek olduğu gibi, devlet ileri<br />

gelenlerine de zaman zaman yol gösterirdi. Sultan İkinci Bâyezîd Han kendisini saraya dâvet<br />

edince, o ilim ve fazîlette meşhûr olan Tuzlalı Yahyâ Efendi ile Yenişehirli Hacı Halîfeyi de<br />

berâberine alıp gitti. Cumâ namazını pâdişâh ile birlikte kıldılar. Pâdişâhın hâtırından, bu<br />

zâtlara vâz etmelerini teklif etmek geçti ve vâz edin dedi. Lütfullah Efendi Yahyâ Efendiye<br />

teklif etti. Yahyâ Efendi kürsüye çıkıp, Meryem sûresinin tefsirini yaptı. O meclis o derece<br />

hüzünlendi ki, ağlamadık kimse kalmadı. Daha sonra Pâdişâh Sultan İkcinci Bâyezîd Han bu<br />

zâtlara ikrâm ve ihsânlarda bulundu.<br />

Lütfullah Efendi otuz bir yıl müddetle insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatıp,<br />

onların iki cihân saâdeti için çalıştı. Pekçok talebe yetiştirdi. Oğulları çok genç yaşta olduğu<br />

için dâmâdları Dâvûd Efendiyi yerine halîfe tâyin etti. 1488 (H.894) senesi Muharrem ayının<br />

sonunda bir Cumâ günü akşam namazından önce vefât etti. Emir Sultan Câmii bahçesinde<br />

defnedildi. Dâvûd Efendi, onun yerine geçti. Talebelerine ders verdi ve onun makâmında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!