22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ilmî müşküller onun vesîlesiyle hâlledilirdi.<br />

İlim ve velilikteki yüksekliği ile birlikte, edebiyât ve şiirde de mâhir olan Kuşadalı, Osmanlı<br />

Türkçesini fevkalâde güzel bir şekilde konuşurdu. Şiirleri de vardır.<br />

Kuşadalı İbrâhim Halvetî hazretlerinin talebelerinden bâzılarının isimleri şöyledir:<br />

BosnalıMuhammed Tevfîk Efendi,Muhammed Ali Fethi er-Rusçukî, Hacı Kayyım Müezzin<br />

Efendi, Muhammed Nâşir Efendi, Nâzikî Ahmed Efendi, Muhammed el-Kırîmî, Mustafa<br />

Aczî Efendi, Ali Fikrî, Kâdızâde Ömer Halvetî, Kapânî Hacı Hüseyin, Muhammed Necîb,<br />

Muhammed Şevkî, Ahmed İzzet, Keçecizâde Hâfız Ali İzzet Efendi, Aydî Muhammed<br />

Efendi.<br />

Kuşadalı İbrâhimHalvetî'nin (rahmetullahi aleyh), talebelerinden ve sevdiklerinden bâzılarına<br />

yazdığı mektuplardan başka herhangi bir eseri yoktur.<br />

1) Sefînet-ül-Evliyâ; c.4, s.71<br />

2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.151<br />

3) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.18, s.66<br />

KUŞEYRÎ;<br />

Büyük velî, fıkıh, tefsîr, hadîs ve kelâm âlimi. Künyesi Ebû Kâsım, adı Abdülkerîm<br />

babasınınki Havâzin'dir. Kuşeyrî diye meşhûr olması, Kuşeyrî bin Ka'b Sagsa'nın soyundan<br />

olmasındandır. Âilesi Arab asıllı olup, Horasan civârında yerleşmişti. Annesi de Sülemî<br />

âilesine mensûbdu. Kuşeyrî 986 (H.376) senesinde Horasan'ın Üstuvâ nâhiyesinde doğdu.<br />

Daha çocuk yaşta babası vefât etti. Kuşeyrî, akrabâsı Ebü'l-Kâsım Yemânî'den Arabca ve<br />

edebiyat okudu. Bu arada zirâat tüccarı olan dayısının vergi işlerini yoluna koymak<br />

maksadıyla, hesab öğrenmek için Nişâbûr'a gitti. Böylece hesab öğrenecek ve mâliye<br />

memuru olarak halkı aşırı vergiden kurtaracaktı. Ancak, Nişâbûr'da büyük velîlerden Ebû Ali<br />

Dekkak ile karşılaşan Kuşeyrî, hükümette vazife almaktan vazgeçerek, mânevî ilimlere<br />

yöneldi.Hocası Ebû Ali Dekkak'a tam bağlanarak, tasavvuf yolunda büyük merhaleler katetti.<br />

Hocasının emriyle Muhammed ibni Bekr-i Tûsî'den fıkıh, Ebû Bekr ibni Fûrek'den kelâm ve<br />

usûl-i fıkıh, Ebû İshâk İsferâînî'den kelâm ilmini öğrendi.<br />

Kuşeyrî anlattı: Hocam Ebû Ali Dekkak buyurdu ki: "Hocam Nasrâbâdî'nin meclisine, gusül<br />

abdesti almadan gitmezdim." "Başlangıçta ben de hocam Ebû Ali'nin huzûruna oruçlu<br />

olmadan ve gusül abdesti almadan girmedim. Medresenin kapısına gelir, hocamın<br />

heybetinden içeri girmeden geri dönerdim. Bir defasında cesâret ederek içeri girdim.<br />

Medresenin ortasına geldiğimde, beni bir hayret dalgası kapladı. O anda bana iğne batırsalar<br />

hissedecek durumda değildim. Daha sonra hocamın meclislerinde devamlı bulunmaya<br />

başladıktan sonra, dilimle ona bir şey sormaya hâcet duymadım. Benim hâcetimi, ben<br />

söylemeden açıklıyordu. Hocamın bu kerâmetini, daha onun sohbetlerine başladığım anda<br />

fark ettim.<br />

Bütün bunlardan ve tasavvuf yolunda vuslata, nihâyete kavuştuktan sonra da, kalbimde<br />

hocama karşı hiçbir îtirâz husûle gelmemiştir ve aklımdan geçmemiştir."<br />

Kuşeyrî, İsferâînî'nin derslerinde not tutmaz, sâdece dinlerdi. Bir gün hocası ona "Niçin<br />

yazmıyorsun? İyice öğrenmek için yazmak lâzım." deyince, Kuşeyrî, o âna kadar hocasının<br />

anlattığı derslerin hepsini tekrâr etti. Bunun üzerine hocası; artık derse girmesine lüzum<br />

kalmadığını, bundan sonra kitapları kendisinin mütâlaa etmesini ve anlayamadığı yer olursa<br />

sormasını söyledi. Kuşeyrî, İbn-i Fûrek ve Ebû İshâk İsferâînî'nin usûllerini iyice kavradıktan<br />

sonra, meşhûr kelâm âlimlerinden Ebû Bekr el-Bâkıllânî'nin kitaplarını mütâlaa etti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!