22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Baf'a belli günlerde gemi gelirdi. Gemi tayfalarından Hâfız Ali Efendiyi tanıyanlar, hoca<br />

efendinin durumunun iyi olmadığını bildikleri için görünmek istemediler. Fakat mutad<br />

olmayan bir vakitte câmide karşılaştılar. Ali Efendi onları evine dâvet etti. Sofraya sâdece 2<br />

tabak kondu.Tayfalar bu az yemeği görünce birbirlerine baktılar. Hoca Efendi oturunca<br />

besmele çekip yemeye başladılar. O az yemekle hepsi tıka basa doydu. Fakat yemek hâlâ<br />

eskisi gibiydi.<br />

Bir gün bir grup cemâat Hâfız Ali Efendiyi ziyârete gidiyordu. Hepsi atlıydı. Kıbrıs'ta çok<br />

olan zeytin ve keçiboynuzu ağaçlarının altında gidiyorlardı.Keçiboynuzları salkım salkım<br />

sarkıyor, olmuş meyveler insanların başına değiyordu. İçlerinden biri; "Ne güzel ballanmış,<br />

bir tâne yesek." deyince, diğeri; "Kul hakkı geçer, yeme." dedi. Üçüncüsü; "Hem hoca<br />

ziyâretine git, hem hak ye bu olmaz." dediyse de, o kimse bir tâne keçiboynuzu koparıp yedi.<br />

Hâfız AliEfendinin huzûruna vardıklarında sohbet ediyordu. Sohbetin bir yerinde Ali Efendi<br />

onlara bakıp; "Kul hakkından çok sakının. Haram yemeyin. Başınıza Keçiboynuzları değse<br />

de, bir tâneden ne olur demeyin. Hiç bir zaman kul hakkını yemeyin buyurdu. İçlerinden biri;<br />

"Size yemeyin demedim mi?" Müminin firâseti var. En sonunda söylettiniz." dedi.<br />

1) Belgelerle Türk Vakıfları Tarihi<br />

KIBRISLI İBRÂHİM SIDKI EFENDİ;<br />

Kıbrıs velîlerinden. İsmi İbrâhim'dir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. On dokuzuncu<br />

asırda yaşadı. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Tahsil için Anadolu'ya gelip zamânın<br />

âlimlerinden ilim öğrenen İbrâhim Efendi, tahsîlini tamamladıktan sonra Kıbrıs'a döndü.<br />

İslâmiyetin Kıbrıs topraklarında yayılması için çok gayret gösterdi. Cömert, güler yüzlü,<br />

mütevâzi bir zâttı. Çok talebe yetiştirdi. Vefât târihi belli olmayan İbrâhim Efendi, Kıbrıs Baf<br />

kasabasındaki câminin bahçesinde medfundur.<br />

Bir gün Mekke'den birisi gelip; "Hacı İbrâhim Sıdkı Efendi nerede oturuyor?" diye sorunca,<br />

oradakiler; "İbrâhim Efendi henüz daha hacca gidemedi." dediler. O gelen zât; "Nasıl olur<br />

tavâfta, sa'yda, şeytan taşlamada, Mina'da hep berâberdik." dedi. İbrâhim Efendi Allahü<br />

teâlânın izni ile bir anda Mekke'ye gidip hac farîzasını yerine getirip dönmüştü.<br />

İbrâhim Sıdkı Efendi, huzûruna gelen gayr-i müslimler için ayağa kalkmazdı. Kıbrıs'a gelen<br />

bir İngiliz vâli bu durumu işitince; "Ben gideyim, benim için ayağa kalkmasın da görelim."<br />

dedi. Medreseye gidip; "Bakın bakalım İbrâhim Efendi odasında mı?" diye söyleyince,<br />

talebeleri; "İçerde oturuyor." dediler. Vâli birden odaya girdi. Ayakkabıları eşikte olduğu<br />

halde İbrâhim Efendi odasında yoktu.Odaya girip oturduktan sonra İbrâhim Efendi odaya<br />

girdi. Vâli onun için ayağa kalkmak mecburiyetinde kaldı.<br />

1) Belgelerle Türk Vakıfları Târihi<br />

KILIÇ DEDE<br />

Merzifon'da medfun bulunan velîlerdendir. Yaşadığı devir hakkında bilgi yoktur. Kabri<br />

Merzifon Sağlık Ocağı altında olup ziyâret edilmektedir.<br />

KILIÇ DEDE<br />

Samsun'un İslâm orduları tarafından fethi esnâsında şehid düşen gâzi dervişlerden olduğu<br />

sanılan Kılıç Dede'nin türbesi kendi adıyla anılan mahalle ve câminin güneybatı kısmındadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!