22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olduğunu anlayıp ayaklarına kapandı. Ondan feyz alıp saâdete kavuştu.<br />

Kemal Ümmi hazretlerinin şiirlerinden biri:<br />

Bakın iy cân ü dil gözün açanlar<br />

Beka mülki fenâ ilden seçenler<br />

Kanı şol dünyâya mağrûr olanlar<br />

Kanı şol menzile konup göçenler<br />

Kanı şol illeri bizüm diyenler<br />

Kanı şol yerleri eküp biçenler<br />

Kanı şol kal'alar burçlar yapanlar<br />

Kanı anda durup yiyüp içenler<br />

Kanı şol cem' olup tez dagılanlar<br />

Kanı şol şem' olup yanup tütenler<br />

Kanı şol işret idüp raks uranlar<br />

Kanı şol başlara saçu saçanlar<br />

Kanı şol baş oluban kim sananlar<br />

Kamu halkın hakkın yiyüp içenler<br />

Kemâl Ümmî sen ol Hak'dan yana kaç<br />

Kaçan kurtulur ölümden kaçanlar<br />

Bu tuzakda tutulmaz dane içün<br />

Safâ şevkiyle uçmağa kaçanlar<br />

BENİM DİLİM ŞEYH KERÎMÜDDÎN'İN DİLİDİR<br />

Yüksek hocaları tarafından icâzet ile şereflendirilip memleketine gönderildikten sonra, tâliblere ilim<br />

ve feyz kaynağı olarak hizmet eden Kerîmüddîn insanlara çok faydalı olmaktaydı. Bir zaman İmâm-ı<br />

Rabbânî hazretlerinin yolu, Kerîmüddîn'in beldesine düştü. Orada Kerîmüddîn'den feyz almakta,<br />

sohbetinde bulunmakta olanlardan bir grup kimse, hazret-i İmâm'ın huzûruna gelerek feyz ve<br />

bereketlerinden, kıymetli sohbetlerinden istifâde etmek istediklerini arz ettiler. O da Kerîmüddîn'i<br />

çağırarak; "Bunları büyükler yoluna aldınız mı? Almadınız mı?" diye sordular. Kerîmüddîn;<br />

"Efendim, yüksek hazretinizden bana ulaşanları bunlara ulaştırdım." diye arz edince, İmâm-ı Rabbânî<br />

hazretleri o kimselere dönerek; "Benim dilim, Şeyh Kerîmüddîn'in dilidir. O ne söyledi ise ben<br />

söylemişim. Sohbetlerini bu dikkat ve uyanıklık ile dinlerseniz aynı istifâdeye kavuşursunuz."<br />

buyurdu ve üzerlerinde bulunan gömleği çıkararak Kerîmüddîn'e verdi.<br />

1) Türk Klasikleri; c.3, s.39<br />

2) Menâkıbnâme-i Kemâl Ümmî ; Ali Emirî (Millet) Kütüphânesi, Manzûm; No: 1323<br />

KERÎMÜDDÎN BÂBÂ HASAN EBDÂLÎ;<br />

Hindistan'ın büyük velîlerinden. İsmi Abdülkerîm, lakabı Kerîmüddîn'dir. Kâbil ile Lâhor<br />

arasında, Keşmîr'e ayrılan yol üzerinde bulunan, Bâbâ Hasan Ebdâl kasabasına yakın<br />

Osman-pûr beldesindendir. Bâbâ HasanEbdâl kasabasına nisbetle "Bâbâ Hasan Ebdâlî" diye<br />

nisbet edilmiştir. Doğum târihi belli değildir. 1640 (H.1050) senesinde vefât etti.<br />

İlk tahsîline memleketinde başladı. Daha sonra Lâhor'a gitti. Zâhirî ilimleri tahsîl ederken<br />

hatırına; "Bu hâlde ölürsem Hak teâlâyı bilmeden, tanımadan ölmüş olurum." düşüncesi geldi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!