22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kaldık. Sonra gözümden kayboluverdi.<br />

Berekat-ı Ma'sûmî kitabının yazarı olanSefer Ahmed şöyle anlatır: "Bir gün bu fakîr,<br />

Kayyûm-i Zaman'ın huzûrundaydım. Kendisine hizmet etmekle şerefleniyordum. O esnâda<br />

çok müşâhede ve hâllere kavuştum. Dekken beldesine gidince gönlüme; "Acabâ bir daha<br />

hocamın yüksek huzûrunda bulunabilecek miyim?" Sohbet ve hizmetle şereflenebilecek<br />

miyim? Yoksa bir daha göremeyecek miyim?" gibi düşünceler geldi. O anda hocamı<br />

karşımda gördüm. Bana; "Ebû Saîd Ebü'l-Hayr buyuruyor ki." diye başlayıp o yüksek velînin<br />

şu meâldeki beytini okudu:<br />

Bir kuş ki düşmüş idi, şu varlık tuzağına,<br />

Uçup gitti, tuzaktan başka bir şey kalmadı.<br />

Fakîr, bu şiirden vefâtının yaklaşmış olduğunu anladım. Çünkü, sırları, gizli hâlleri, rumûz ve<br />

işâretlerle anlatmak, bildirmek âdetiydi."<br />

Serhendliler ile kâfirler arasında bir harb olmuştu. Kayyûm-i Zaman cihâda gitmek istedi ise<br />

de yaşı çok ilerlemiş olduğundan gelmemesini ricâ ettiler. Muhârebenin her iki tarafta da<br />

şiddetlendiği, kılıçların, okların, silâhların ölüm saçtığı bir geceydi. Kayyûm-i Zaman merak<br />

edip durumu öğrenmek için muhârebenin yapıldığı yere doğru gitmişti. Bir ara ayakları kayıp<br />

yere düştü. Hizmetçiler yetişip kendisini kaldırdıkları zaman vücûdunda kılıç yarsına benzer<br />

bir yara gördüler. Anlaşıldı ki harbeden müslümanlar arasına gitmiş ve orada yaralanmıştı.<br />

Daha sonra, böyle mi olduğu kendisine suâl edilmiş, o ise ses çıkarmamıştı.Yaptığı güzel ve<br />

faydalı bir işi hiç söylemezdi. Bu yarayı muhârebe meydanında aldığı anlaşıldı. Kâfirlerin<br />

pek kalabalık oldukları bu harpte, müslümanların imdâdına yetişmiş ve kâfirlerin yenilmesine<br />

yardımcı olmuştu.<br />

Kayyûm-i Zaman Muhammed Sibgatullah hazretleri, bu yarayla altı ay yattı. Acı ve<br />

ızdıraplar çekti. Sonra şehîdlik mertebesi ileAllahü teâlâya kavuştu. Bundan sonra şehirdeki<br />

cemiyet, hattâ dünyâdaki cemiyet bozuldu. Yâni o öyle yüksek, öyle üstün idi ki, vefâtı ile<br />

meydana gelen boşluk, duyulan hüzün her tarafta anlaşılır, hissedilir oldu. 1710 (H.1122)<br />

senesinde Rebî'ul-âhir ayının dokuzunda bir Cumâ günü ikindi vaktinde vefât etti. Vefâtında<br />

seksen dokuz yaşındaydı. Onu çok sevenler, vefât târihini bildirmek için ebced hesâbı ile<br />

1122'yi gösteren çok şiirler ve mısralar söylemişler, yazmışlardır.<br />

Kayyûm-i Zaman hazretleri vefât ettiği gün ikindi namazını kılmış, namazdan sonra<br />

Resûlullah efendimize yüz salevât-ı şerîfe okumuştu. Bundan sonra rûhunu teslim etti.<br />

Seksen yaşına yaklaştığında; "Allahü teâlâ, seksen yaşındakileri Cehennem'den âzâd eyler."<br />

buyurdu. Seksen yaşını geçtikten sonra Allahü teâlânın rahmetinden daha fazla ümitlendi.<br />

Dâimâ hamd eder ve şehîd olarak ölmeyi taleb ederdi. Bunun için Allahü teâlâ ona şehîdlik<br />

mertebesini ihsân etti.Cenâze namazında çok büyük kalabalık vardı. Yüksek babası İmâm-ı<br />

Ma'sûm'un türbesinde medfûndur.<br />

Kayyûm-i Zaman'ın; Şeyh Ebü'l-Kâsım, Muhammed İsmâil, Şeyhullah ve Rahmetullah<br />

isimlerinde dört oğlu olup, oğullarının herbiri babalarından icâzet ve hilâfet almış, olgun ve<br />

yüksek velî idiler. Kayyûm-i Zaman'ın oğullarından başka birçok halîfeleri de vardı.<br />

Bâzılarının isimleri şöyledir: 1) Ma'den-i Cevâhir ve Berekât-ı Ma'sûmî kitaplarının<br />

müellifi Meyân Sefer Ahmed, 2) Şeyh Zeynel'âbidîn: Meyân Fakîrullah Burhânpûrî ismi ile<br />

meşhûrdur. 3) Mîr Azîz, 4) Mîr Muhammed Ganî, 5) Ebû Nasr Sultanpûrî, 6)<br />

Muhammed Refî'ı Kâbilî, 7) Abdüllatîf-i Kâbilî, 8) Şeyh Fakîrullah: Yâkûb Türkman<br />

köyünden olup, önceki adı Hüsrev Bek idi. 9) Hâfız Muhammed Nizâm Kâbilî, 10) Sûfî<br />

Elif-i Belhî, 11) Sûfî Muhammed Kâbilî.<br />

ODUN KÂFİ GELMEDİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!