22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

müjde vererek şöyle buyurdu: "Yarın senin bir oğlun doğacak, görülmemiş bir evlâd ve<br />

Allahü teâlânın sevgili kullarından olacaktır. Dedelerinin; ecdâdının nisbetine vâris olacaktır.<br />

Âlemi nûrla dolduracak, onun gelişinin çok bereketli olacağını bil ve ismini benim ismimden<br />

koy." Kutbu'l-aktâb Gulâm Muhammed Ma'sûm hazretleri, bu rüyâyı gördükten sonra<br />

uyanıp, abdest aldı ve sabah namazını kılmak için dergâhına gitti. Namazdan sonra murâkabe<br />

hâlinde otururken, Kâbe'yi gördü ve çok mübârek bir oğlunun dünyâya geldiği müjdesini<br />

aldı. Müceddidiyye ve Ma'sûmiyye bahçesinin bu yeni fidânının kulağına ezân ve ikâmet<br />

okuduğu zaman, bu yeni doğmuş bebek, yanında bulunanların da hayretle görüp duydukları<br />

bir şekilde tekbir getirdi. İsmi konurken tekbir getirdiğini işitenler, babasına; "Onun tekbir<br />

getirdiğini işittik." dediler. Babası, ona hizmet etmelerini söyledikten sonra; "Bu çocuk<br />

asrının bir tanesi olacak, görülmemiş nâdir işler yapacak, onun irşâd nûrları âlemi dolduracak<br />

ve insanlar bahtiyâr olacak. Bizim hayatımız ona vesîle olmak içindir. İşte şimdi bu nâdir<br />

evlâd doğdu. Maksad hâsıl oldu." demiştir.<br />

Yine onun için şöyle anlatmıştır: "Bu oğlum diğer çocuklar gibi ağlamazdı. Önce Allahü<br />

teâlânın ismini zikreder, üç defâ gâyet açık bir şekilde "Allah" derdi. Bundan sonra ağlardı.<br />

Bu çocukda öyle hâller görüyorum ki, onun sırlarından olan bu hallerin çoğunu kimse<br />

bilmiyor!" Babası onun yetişmesi için yüksek teveccühlerde bulundu. Onu Müceddidî<br />

yolunun nûrlarına ve sırlarına kavuşturdu.<br />

Kayyûm-i Cihân Muhammed Seyfullah hazretleri, önce babası Gulâm Muhammed Ma'sûm-i<br />

Sânî'nin teveccüh ve feyzleriyle yetişti. Bunu kendisi şöyle anlatmıştır: "Hakîkatı arayanların<br />

rehberi olan babam hayattayken, ben her ne kadar küçüksem de babamın feyzlerine<br />

kavuştum. Çünkü, babamın feyzleri ve bereketli teveccühleri, büyük-küçük, genç-ihtiyâr,<br />

diri-ölü herkese ulaşıyordu. Benimle daha başka bir şefkat ve dikkat ile ilgilendi. Çok<br />

teveccühte bulundu. Bana yüksek müjdeler ve işâretler verdi. Hakkımda müjdelediği ve işâret<br />

ettiği şeylerin hepsine kavuştum. Babamın benim hakkımda verdiği müjdeleri işiten ahbâbı<br />

ve seçilmiş eshâbı yıllar sonra zamânı geldikçe benim o nîmetlere kavuştuğumu görünce<br />

şaşırdılar."<br />

Kayyûm-i Cihân Muhammed Seyfullah hazretleri, daha çocukluğunda şâhid olduğu<br />

hâdiseleri şöyle anlatmıştır: Çocukluğumda acâyib hâller görür ve yaşardım. Büyüklerin<br />

rûhlarını ve cinlerin sâlihlerini görürdüm. Çocukluk günlerimde bir defâsında akranlarımdan<br />

bir grup çocukla Lâhor şehrine gitmiştik. O günlerde çevreye gayr-i müslimler gelip<br />

yerleşmişlerdi. Ben bir muz ağacına çıkıp, muzların iyilerini topluyor ve çocuklara<br />

atıyordum. Ağacın altındaki çocuklar gayr-i müslim atlıların yanımıza geldiğini görerek<br />

kaçmışlar, ben ağacın üzerinden; "Attığım muzları toplayınız." diye bağırmıştım. Bir de<br />

baktım hepsi gitmiş. Bu arada ağacın altında başka çocuklar gördüm. Ağızlarından ateş<br />

çıkıyordu. Onlara size ne oluyor da ağzınızdan ateş saçılıyor dedim ve hayret ettim. Onlar;<br />

"Biz cinlerin çocuklarıyız. Buraya seni korumak için toplandık. Öbür çocuklar süvârilerden<br />

korkup kaçtılar!" dediler.<br />

Yine çocukluğumda bir gün ormana gitmiştim. Yanımda kimse yoktu. Ormanda dolaşırken<br />

bir arslanın peşimden geldiğini gördüm. Nereye gitsem peşimden tâkib etti ve aslâ bana<br />

saldırmadı, bir zarar vermedi. Sonra ormandan çıkıp gidinceye kadar benden ayrılmadı.<br />

Ormandan ayrıldım, arslan da peşimden ayrıldı. Onun, bana bekçilik yaptığını ve beni<br />

koruduğunu anladım.<br />

Yine birgün ata binmiş gidiyordum. Hizmetçiler de peşimden geliyordu. Yolda at âniden<br />

durdu ve yürümedi. Sebebini araştırıp çevreye baktım ve bir arslanın üzerime saldırmaya<br />

hazırlandığını gördüm. Tam karşıma çıkınca dikkatlice baktım. Ben böyle bakar bakmaz<br />

arslan geri dönüp sür'atle kaçtı. Allahü teâlânın beni koruduğunu, hıfz-ı ilâhînin benimle<br />

olduğunu anladım."<br />

Kayyûm-i Cihân Muhammed Seyfullah'ın çocukluğunda, buna benzer pekçok hâdiseler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!