22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yoluyla giderken fırtına çıktı. Nasıl olduğunu anlamadan kendisini bir adanın ortasında buldu. Adada<br />

yalnız başına dolaşmaya başladı. Netîcede çimenlik bir yere oturdu. Etrafta kimsecikler yoktu.<br />

Akşama kadar oralarda kaldı. Akşam olunca adanın herbir tarafından yedi kişinin kendisine doğru<br />

geldiğini gördü. Bir ara aralarında bâzı şeyler konuştular. İçlerinden birinin yüzü örtülüydü. Sonra<br />

cemâat hâlinde akşam namazını edâ ettiler. Yüzü örtülüleri imâm olmuştu. Daha sonra herbiri geri<br />

dönüp geldikleri tarafa gitmek için yola koyuldular. Talebe, onların yanından ayrıldıklarını görünce<br />

feryâd etti. Bunun üzerine yüzü örtülü olan, o talebeye dönüp; "Oğlum! Niçin hocan ile kanâat<br />

etmeyip başka kimse ararsın. İçinden kutup görme arzusunu çıkar." dedi. Talebe şaşkınlıkla; "Peki<br />

efendim." deyip tövbe etti. Yüzü örtülü olana dikkatlice baktığında onun kendi hocası Kâsım Çelebi<br />

olduğunu anladı. Kâsım Çelebi talebesine tebessümle; "Sen arkadan gelirsin. Bizim acele işimiz var."<br />

buyurdu ve ayrıldı. O talebe kırk gün sonra İstanbul'a döndü. Dergâha geldiğinde hocasının vefât<br />

ettiğini gördü.<br />

1) Lemezât, Süleymâniye KütüphânesiMahmûd Efendi, No: 453b, v.143<br />

2) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi; s.375<br />

3) Sicilli Osmanî; c.4, s.46<br />

KÂSIM HALÎFE<br />

Büyük velî Alâeddîn Ali Semerkandî hazretlerinin halîfesi olup, on beşinci yüzyılda<br />

yaşamıştır. Kabri Konya Meram'daki eski Yaka bağlarının yakınında bulunan câmii<br />

yanındadır. Aynı yerde bulunan zâviyesi günümüze ulaşmamıştır.<br />

KÂSIM BİN MUHAMMED;<br />

Tâbiînin büyüklerinden, Medîne-i münevveredeki yedi büyük âlimden biri. İnsanları Hakk'a<br />

dâvet eden onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine "silsile-i<br />

âliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin üçüncüsüdür. Babası Muhammed, hazret-i Ebû<br />

Bekir'in oğludur. Annesi Sevde, Yezdücerd'in kızı olduğundan, İmâm-ı Zeynel-âbidin ile<br />

teyze çocuklarıdır.<br />

Hazret-i Osman'ın hilâfeti zamânında 640 (H.19) senesinde doğdu. Başka târihlerde<br />

doğduğunu bildiren rivâyetler de vardır. Babası Mısır'da şehid edilip küçük yaşta yetim<br />

kalınca, halası ve Peygamberimizin mübârek hanımı hazret-i Âişe'nin yanında büyüdü.<br />

Kâsım bin Muhammed, hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk'ın torunudur. Eshâb-ı kirâmdan birçoğuna<br />

yetişmiş ve onlardan ilim öğrenip başta halası hazret-i Âişe, Ebû Hüreyre, Abdullah ibni<br />

Abbâs ve Abdullah ibni Ömer, hazret-i Muâviye gibi meşhûr sahâbilerden hadîs-i şerîf<br />

rivâyetinde bulunmuştur. Kendisinden de, Tâbiînin büyüklerinden oğlu Abdurrahman, Sâlim<br />

bin Abdullah, İmâm-ı Şa'bî, akranlarından İbn-i Amr, Yahyâ binSaîd ve Sa'd bin Saîd<br />

el-Ensârî, Abdullah bin Ömer, Sa'd bin İbrâhim, Abdullah bin Avn ve daha birçoğu hadîs-i<br />

şerîf rivâyet etmişlerdir.<br />

Tasavvuf ilminde mütehassıstı. Verâ ve takvâda (Allahü teâlânın haram ettiklerinden sakınıp<br />

kaçınmada) eşi yoktu.<br />

Dedesi hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk, Peygamber efendimizden ve peygamberlerden sonra<br />

insanların en üstünü oldu. Resûlullah'taki bütün üstünlükler, ilimler ve feyizler onda<br />

toplanmış ve her bakımdan üstün olmuştur. Kalbe, rûha âit ilimlerin kaynağıydı.<br />

Resûlullah'ın peygamberlik vazîfelerinden biri de, Kur'ân-ı kerîmin mânevî hükümlerini, yâni<br />

Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit mârifetleri, yüksek bilgileri, ümmetinin kalblerine<br />

akıtmaktı. Resûlullah efendimiz, tasavvuf ilminin bu yüksek mârifetlerinin hepsini, hazret-i<br />

Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kalbine akıttı. O, ruh ilminde de bir mütehassıs oldu. Hazret-i Ebû

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!