22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

canımızı bile fedâ etmeyi isteriz." diye cevap verdiler. Sonra talebesi, Şemseddîn Sivâsî hazretlerine;<br />

"Sultânım, düşmanlıktan sonra bu muhabbet nedir?" diye sordu. Tesbihini gösterdi. Onlar bu şekilde<br />

sohbet ederken o topluluğun reisi gelip; "Sultanım küçük bir kızım var. Bâzan sara tutar. Günlerce bu<br />

halden kurtulamaz, kurtulunca da kendini bilmez. Söylenen sözleri anlamaz. Başka evlâdım da yok.<br />

Huzûrunuza getireyim de hayır duâ buyurun. Zîrâ bana "KaraŞems'in dergâhından ne isterseniz geri<br />

çevrilmez." diye bildirildi. O da bir an önce getirmesini isteyince adamcağız kızını bir hayvana<br />

bindirip getirdi ve bir ölü gibi Şemseddîn Sivâsî hazretlerinin huzûruna koydu. Hazret-i Şeyh bir<br />

müddet teveccüh buyurup; "Fâtiha." dediğinde, kızcağız sıçrayarak ayağa kalktı. Sevinerek evlerine<br />

döndü. Nakledilir ki: O hastalık bir daha gelmedi. Aklı başında iffetli bir hâtun oldu.<br />

Bu kerâmeti gören köy halkı, Eshâb-ı kirâm hakkındaki kötü düşüncelerinden vaz geçip, tövbe ettiler.<br />

Hepsi, Şeyh Şemseddîn Sivâsî'nin sevenleri ve talebeleri oldu.<br />

EVLİYÂNIN KERÂMETİ<br />

Kara Şems'in vefâtından sonra, talebelerinden hal sâhibi Âmâ Mehmed Dede hocasının türbesini<br />

ziyâret ederken; "Acabâ hocam benim şimdi türbesinde ayakta olduğumu, türbeye giren çıkanları bilir<br />

mi?" diye düşündü. Bu sırada uykusu geldi ve kendine hâkim olamayıp, uyudu. Rüyâsında hocasını<br />

gâyet nûrânî ve beyaz geniş bir elbise içinde gördü. Ona güler yüzle; "Gel bunları al!" dedi ve eline<br />

bir mikdar altın bıraktı. Sonra; "Dışarı çık! Biraz sonra ziyâret ve duâ için bizim çocuklar gelecek."<br />

buyurdu. Âmâ Mehmed Dede uyanınca, türbeden dışarı çıktı. Orada bulunan yaşlı birisi ona; "Kara<br />

Şems'in çocuklarının, kabri ziyâret için geldiklerini haber verdi. Bunun üzerine, hocası hakkındaki<br />

düşüncesini düzeltmeye çalıştı ve hocasının böyle görünmekle daha hâlis îtikâdlı olmasını ve Allahü<br />

teâlânın izni ile uzaktan geleni bildiğini, kaldı ki yakında bulunanı daha kolay bileceğini anlatmak<br />

istediğini anladı.<br />

1) Hediyet-ül-İhvân (Şeyh Muhammed Nazmi), Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd<br />

Efendi Bölümü, No: 4587 Vr. 24b-27b, 44a-48a<br />

2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.95<br />

3) Nâima Târihi; c.1, s.372<br />

4) Sicilli Osmânî; c.3, s.165<br />

5) Peçevi Târihi; c.2, s.290<br />

6) Necm-ül-Hudâ fî Menâkıb-ış-Şeyh Şemseddîn (Süleymâniye Kütüphânesi-Lala İsmâil No:<br />

684/2<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.13<br />

KARABAŞ ALİ EFENDİ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Ali'dir. Alâaddîn Atvel veyâ Karabaş Ali Efendi olarak da<br />

bilinir. 1611 (H.1020) senesi Arapkir'de doğdu. 1685 (H.1097) senesi hac yolunda Mısır'a üç<br />

konak mesâfede Kal'a-i Nahl denilen yerde vefât etti. Burada Şeyh Muhammed Gazâvî<br />

hazretlerinin kabri yanına defnedildi.<br />

Ali Efendi, Kastamonu vilâyetine hicret edip, burada Halvetî yolu büyüklerinden Şeyh<br />

Şâbân-ı Velî hazretlerine talebe oldu. Onun sohbetlerinde yetişip velîlik makamlarına<br />

yükseldi. Sonra İstanbul'a geldi ve Üsküdar'daki Mehmed Paşa Câmiinde vâz ve nasîhatlerde<br />

bulundu. 1674 senesinde VâlideAtik Dergâhı şeyhi oldu. Burada yıllarca ilim ve edep öğretti.<br />

Çok talebe yetiştirdi. Ünsî Hasan Efendi ve Muhammed Nasûhî Efendi, yetiştirdiği<br />

talebelerin önde gelenlerindendir.<br />

Dergâhına her sınıf insan gelir ve istifâde ederek ayrılırdı.Nefis ve arzularına uyarak günah

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!