22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dindar, adâletli ve doğru kimseler tâyin etmeniz gerekir." buyurdu. Bu nasîhatları can<br />

kulağıyla dinleyen pâdişâh Üçüncü Mehmed Han şu cevâbı verdi: "Bin can ile kabûl ettim ve<br />

nasîhatinize fazlasıyla riâyet edeceğim."<br />

Pâdişâh, ordusuyla birlikte İstanbul'a döndüğünde, Şemseddîn-i Sivâsî'nin İstanbul'da<br />

kalmasını ısrarla ricâ ettiyse de kabûl ettiremedi. Şemseddîn-i Sivasî ihtiyârlığının yanında,<br />

seferin şiddetinden ve kışın aşırı soğuğundan hayli yorgun ve zayıf düşmüştü. Hayâtının son<br />

anlarını yaşadığını anladığından, rûhunu âilesinin ve sevenlerinin yanında teslim etmek<br />

istediğini belirterek izin istedi. Sivas'a döndü. Gelişinden kısa bir müddet sonra, amcazâdesi<br />

ve dâmâdı olan Receb Efendiyi vazifesine tâyin etti. Şemseddîn Sivâsî vefâtlarına yakın,<br />

talebelerini odasına çağırdı. Onlarla birlikte bir saat kadar Allahü teâlânın zikri ile meşgûl<br />

olduktan sonra, duâ edip, rûhunu teslim etti.<br />

Velîler, âlimler, sâlih kimseler, devlet adamları cenâzesinde hazır bulundu. Cenâzesi göz<br />

yaşları arasında; "Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir" denilerek musallâya konuldu.<br />

Cenâze namazında, altmış binden fazla kişi olduğu rivâyet edilir. Namazını amcazâdesi ve<br />

dâmâdı Receb Efendi kıldırdı. Sağlığındayken vasiyet ettiği gibi, MeydanCâmiinin bahçesine<br />

defnedildi. Daha sonra kabrinin üzerine beyaz bir kubbe yaptırıldı. Hâlen ziyâretgâhtır. Şehir<br />

ahâlisine şiddetli bir sıkıntı olduğu zaman kabrini ziyâret edip duâ ederler. Allahü teâlânın<br />

izniyle o sıkıntıdan kurtulurlar.<br />

Şeyh Şemseddîn Ahmed Sivâsî hazretleri, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek, ilim ve irfân<br />

sâhibi, bütün güzel huylarla ahlâklanmış, fazîletli bir zâttı. Tasavvufta Halvetiyye yoluna<br />

mensûptu. Şemsiyye kolunun kurucusudur.<br />

Kara Şems, yumuşak huylu, cömert, güler yüzlüydü. Fakirlerin yardımcısı, zayıfların,<br />

dulların, yetimlerin sığınağıydı. Eli açık, vermesi boldu. Mütevâzî, alçak gönüllü olup,<br />

büyüklere hürmet, küçüklere şefkat ve merhametle davranırdı. Özür dileyenlerin özrünü<br />

kabul ederdi. Kerâmetleri vefâtından sonra da devâm etti.<br />

Müderris Mevlânâ Ahmed Efendiyi suçsuz olduğu halde birisi töhmet altında tutuyordu. Bir<br />

gün bu yüzden gâyet üzgün olarak uyudu. Rüyâsında Kara Şems'i bir hayvana binmiş<br />

gelirken gördü. Elini öpüp; "Efendim! Suçum olmadığı halde bir zâlim beni yakaladı.<br />

Yardımınızı istiyorum." dedi. O da; "Yardım Allahü teâlâdandır. Üzülme, Allahü teâlâ<br />

sıkıntını giderir. Şu kelimelerle meşgûl ol: "Yâ Azîze'l-menî' el gâlib alâ emrihi felâ şey'e<br />

yuâdilühü." buyurdu. Uyandığında bu kelimeler hâtırındaydı. Bunları bin kere söyledi.<br />

Allahü teâlâ onu, o şahsın elinden kurtardı.<br />

Cemelzâde diye meşhur Ahmed Çelebi, küçüklüğünden beri Kara Şems'in sevdiklerindendi.<br />

Kara Şems'in vefâtından iki sene sonra bir gece rüyâsında onu gördü. Kara Şems paçalarını<br />

sıvamış halde süratle geldi. Yaklaşınca selâm verdi.Ahmed Çelebi; "Efendim, niçin böyle<br />

acele gidiyorsunuz?" diye sorunca; "İşitmedin mi, hocan Pîr Muhammed vefât etti." dedi ve<br />

gözlerinden yaşlar akarak; "Beni tâkib et de techîz, tekfîn işleri nasıl oluyor, bir öğrenelim?"<br />

dedi. Hasan Paşanın yaptırdığı câminin yanına vardıklarında AhmedÇelebi uyandı. Vücûdu<br />

titriyordu. Sabah olunca, Pîr Muhammed'in yanına gitti. Onu hayatta ve sıhhatte görünce,<br />

Allahü teâlâya hamdetti. Fakat o gün kuşluk vakti Pîr Muhammed rahatsızlandı. Yedi gün<br />

sonra da vefât etti.<br />

Anadolu'da yetişen evliyânın büyüklerinden olup, gönüllere taht kurmuş olan zamânının bir<br />

tanesi Şemseddîn Sivâsî hazretleri, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek derece sâhibiydi. Çeşitli<br />

ilimlere dâir manzum ve mensûr yazdığı kırka yakın eseri vardır. Farsça ve Arapçadan<br />

tercüme yapılmıştır. Eserleri iki ana grupta toplanabilir.<br />

A- Manzum eserleri: 1) Divân-ı İlâhiyât, 2) El-Fesâyih fî Tercemet-il-Levâyıh: Tasavvufî<br />

bir eserdir. 3) Heşt Behişt, 4) Gülşenâbâd: Çiçeklerin karşılıklı konuşmalarıyla ilgili bir<br />

eserdir. 5) İbret-nümâ, 6) İrşâd-ül-Avvâm, 7) Kitâb-ül-Hıyâz min Sevbi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!