22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ahrâr hazretleri bana kırıldı. Bu sebeple bineğim ve eşyâlarım kayboldu." diye kalbinden geçirdi.<br />

Bineğini ve eşyâlarını aramaktan vaz geçip her şeyden önce Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerini ziyâret<br />

etmeye karar verdi. Tam bu sırada birisi gelip; "Binek hayvanın ve eşyâların bulundu." dedi. Binek<br />

hayvanını ve eşyâlarını emânet bıraktığı kimse gelip; "Ey Muhammed! Senin binek hayvanını emânet<br />

aldığımda onu bir yere bağladım. Biraz sonra gözden kayboldu. Aramaya başladım fakat bulamadım.<br />

Üzgün üzgün geri dönüyordum, bir de ne göreyim, hayvan sokak ortasında insanlar arasında<br />

üzerindeki eşyâ ile beraber duruyor. Hayret ettim. O kadar kalabalık arasında ona kimse<br />

dokunmamıştı." Muhammed Zâhid binek hayvanını ve eşyalarını alıp Semerkant'a Ubeydullah-ıAhrâr<br />

hazretlerinin huzûruna gitti. Huzûra varınca, Muhammed Zâhid'e bakıp tebessüm etti ve; "Hoş<br />

geldin." buyurdu.<br />

1) Umdetü'l-Makâmât; s.82<br />

2) Hadîkatü'l-Evliyâ; s.86<br />

3) Reşehât Zeyli; s.5<br />

4) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1121<br />

5) Hadâikü'l-Verdiyye; s.174<br />

6) Mesmûât, SüleymâniyeKütüphânesi,Esad Efendi Bölümü, No: 1715<br />

7) Silsiletü'l-Ârifîn, Süleymâniye Kütüphânesi,Hacı Mahmûd Bölümü, No: 2830<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.147<br />

9) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.12, s.300<br />

10) Persian Literatüre; c.2, s.966<br />

KALBURCU ŞEYHİ (Ahmed Dede);<br />

Kânûnî Sultan Süleymân devri âlim ve velîlerinden. Aslen Kütahya'ya yakın Gırbalcı<br />

köyündendir. Halk arasında Kalburcu Şeyhi adıyla meşhûr olmuştur. Mihmandâr ve Çavdarlı<br />

adıyla da bilinirdi. Kaynaklarda doğum târihi bildirilmemektedir. 1570 (H.978) senesinde<br />

vefât etti.<br />

Önce kendi memleketinin âlimlerinden ilim tahsîl etti. Sonra Şeyh Sinân Karamânî'nin<br />

hizmetinde bulundu. Abdüllatîf Efendinin sohbetlerinden çok istifâde etti.Mânevî hâllere ve<br />

makamlara kavuştu.<br />

Şöyle bir hâdise anlatılır: Henüz talebeyken, arkadaşlarıyla derse gidip gelirlerdi. Bir gün<br />

derse gittiklerinde, iki arkadaşıyle berâber her biri, gönüllerinden geçenlerin hâsıl olması için<br />

hocalarından duâ istediler. Hocaları bu talebelerini kırmadı. Onlar için duâ etti.Hocalarının<br />

duâsı bereketiyle, o talebelerden biri Pâdişâhın ordusunda komutan, biri de ilim ehli âlim bir<br />

kimse oldu. Ahmed Dede ise; hazret-i İbrâhim gibi çok mâl ve mülke kavuştu, zengin oldu.<br />

Daha sonra İstanbul'a geldi. Burada büyük zâtlardan olan Kütahyalı Merkez Efendinin<br />

yanında hizmet etti. Merkez Efendinin yanında İslâmiyetin güzel ahlâkını ve Peygamber<br />

efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yolunu öğretmek için izin aldı. Yine büyük<br />

zâtlardan Kastamonulu Şâban Efendinin de iltifatlarına kavuştu.<br />

İstanbul'dan ayrılıp memleketine geldi. Burada yaptırdığı zâviyesinde ikâmet eder, insanlara<br />

dünyâ ve âhiret saâdetinin yollarını öğretirdi.Hocasının duâsı bereketiyle çok mal ve mülke<br />

kavuştuğundan, herkese çok fazla ikrâmlarda bulunurdu. Gece-gündüz, gelene geçene yemek<br />

yedirir, açları doyururdu. Zâviyesinde sofra hiç eksik olmazdı. Çok kerâmetleri görüldü.<br />

Ömrü boyunca hiç kimseden hediye, maaş ve sadaka gibi şeyleri kabûl etmedi. Çiftçilikle<br />

geçinirdi. Tarlalarından elde ettiği ürünlerden, misâfirlerine yedirmek ve ihtiyaç sâhiplerine<br />

vermek için bir mikdar ayırmak âdetiydi. Hattâ hayvanlar ve kuşlar için bile yiyecek ve<br />

buğday ayırırdı.<br />

Tarlaya ektiği buğday ve çavdarlar, normal tohumdan olmasına rağmen, çok güzel ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!