22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ivâyet edilmiştir.<br />

Celâleddîn-i Devânî gibi zamânın büyük âlimlerinden ilim öğrenerek yetişti. Sonra Herat'tan<br />

kalkarak Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerini ziyâret için Semerkand'a geldi. O sırada<br />

talebeleriyle sohbet etmekte olan Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri onlara; "Çok kabiliyetli biri<br />

geliyor." diyerek İsmâil Şirvânî'nin gelmekte olduğunu haber verdi. O zamanlar Ubeydullah-ı<br />

Ahrâr hazretlerinin hizmetinde İsmâil Kamerî ve İsmâil Şemsî hazretleri de bulunuyordu. Bu<br />

sebeple İsmâil Şirvânî'ye üçüncü İsmâil dediler. İsmâil Şirvânî meclise gelip hazır olduğu<br />

zaman Ubeydullah-ıAhrâr hazretlerinin önünde tâze üzüm vardı. Ona da yemesini emredince,<br />

bir salkım üzüm aldı. Oturduğu yere gittiği zaman şeyh hazretleri nazar edince, kendinden<br />

geçti. Üzüm salkımı elinden düştü. Uzun süre o halde kaldı. Kendine geldiğinde aradığını<br />

bulduğunu anladı. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin hizmet ve huzûrunda bulunarak kemâle<br />

geldi. O büyük zâtın sohbetlerinde bulunmakla ve bu yolda ilerlemek istidâdının fazlalığı<br />

sebebiyle, kısa zamanda yükselip üstün makamlara ve mânevî olgunluklara erişti. Hâce<br />

hazretlerinin talebelerinin en yükseklerinden, önde gelenlerinden oldu.<br />

Hâce Ubeydullah'ın vefâtından sonra hacca gitti. Hac vazîfesini îfâ ettikten sonra<br />

memleketine dönmeyip, mücâvir olarak orada kaldı.<br />

Sultan İkinci Bâyezîd Han zamânındaAnadolu'ya gelen İsmâil Şirvânî, epey zaman<br />

Anadolu'da kalarak, ilim âşıklarına, muhabbet ehline Nakşibendiyye yüksek yolunu anlattı.<br />

Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinden aldığı feyz ve bereketleri etrâfa yaymaya çalıştı.<br />

Hikmet dolu sözler ağzından pınar gibi akardı. İnsanlar ondan çok istifâde ettiler. Anadolu'da<br />

uzun müddet hizmete devâm edip, sonra tekrar Mekke-i mükerremeye döndü.Orada<br />

talebelerine Sahîh-i Buhârî ve Tefsîr-i Beydâvî'yi okuttu. Çok talebe yetiştirdi.<br />

Uzun boylu, vakar ve heybet sâhibi bir zâttı. Güzel ahlâk sâhibi olup, insanların halleri ile<br />

değil, kendi halleri ile uğraşırdı. Herkesle iyi geçinir, küçükle büyüğü, zengin ile fakiri bir<br />

tutardı. Çok mütevâzî, alçak gönüllü idi. Kimseyi kendinden aşağı görmezdi. Kerâmeti bol,<br />

himmeti yüksek, zâhirî ve bâtınî ilimlerde çok üstün, pek mübârek bir zâttı.<br />

1) Sicillî Osmânî; c.1, s.351<br />

2) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.369<br />

3) El-Hadâikü'l-Verdiyye; s.706<br />

4) Tâcü't-Tevârih; c.5 s.264<br />

5) Esmâü'l-Müellifîn; c.1, s.217<br />

İZMİRLİ OSMAN NÛRİ EFENDİ;<br />

On dokuzuncu asırda İzmir'de yetişen velîlerden. Doğum tarihi belli değildir. İzmir'de doğdu.<br />

On dokuzuncu asrın sonlarında yine aynı yerde vefât etti.<br />

Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayanOsman Nûri Efendi, temel din bilgilerinin yanında,<br />

Kur'ân-ı kerîmi baştan sona ezberledi. İzmir ve Manisa'da, daha sonra İstanbul'da ilim<br />

sâhiplerinin derslerine devâm etti. Yüksek din ilimlerinde ve onlara yardımcı olan âlet<br />

ilimlerinde tahsîlini tamamlayarak, hocalarından icâzet, diploma aldı. Ayrıca Kur'ân-ı<br />

kerîmin yedi kırâat üzere okunuşunu öğrenip, buna dâir ilmi tahsîl etti. Memleketi<br />

olanİzmir'e gidip, Çorakkapı Câmiinde imâmlık yaptı. Güzel sesi ve kırâat üzerindeki engin<br />

bilgisi ile, sünnet-i şerîf üzere okuduğu Kur'ân-ı kerîmi dinlemek isteyen müslümanlar, akın<br />

akın Çorakkapı Câmiine koştular. Osman Nûrî Efendi de, beş vakit namazda müslümanlara<br />

güzel sesi ile Kur'ân-ı kerîm kırâat etti. İhlâsla okuduğu Kelâm-ı ilâhî, müslümanları

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!