22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ali, lakabım İdris'tir. Beni nasıl bilirsiniz? Bu söylediğiniz haller bende var mıdır?" deyince,<br />

Ömer Efendi söylediklerine tövbe edip pişman oldu. Hacı Ali Beyden özür diledi ve<br />

helallığını istedi. Söze devâm ederek; "Ben sizi salâh, iyi hal ve takvâda yâni haramlardan<br />

sakınmak husûsunda üstün bir zât ve pîrim, azîzim makâmında bilirim. Sizden bu anlatılanlar<br />

doğrultusunda ne bir söz işittim, ne de bir hareket gördüm." dedi. Hacı Ali Bey; "O halde<br />

meseleyi böylece bilin. Hakkında kesin bilgi sâhibi olmadığınız kimseler hakkında uygunsuz<br />

konuşulmasına müsâde etmeyin." dedi. Ömer Efendi ve yanındakiler pâdişâha, anlatılanların<br />

aslının olmadığını bildirdiler. Böylece bir fitne ve iftirâ ateşi söndürülmüş oldu.<br />

İdris-i Muhtefî diye anılan Hacı Ali Bey birçok talebe yetiştirdi. Tanınmış âlimler ve edipler<br />

onun sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda ilerlediler. 1615 (H.1024) senesinde İstanbul'da<br />

vefât etti. Kasımpaşa'da Kulaksız Câmiinin karşısında Okmeydanı'nın Tersâneye bakan<br />

tarafında defnedildi. Arûz vezniyle yazdığı şiirlerinin toplandığı mecmuaları vardır. Yûnus<br />

Emre'nin Şathiyesi tarzında yazdığı hece vezniyle ve on beş dörtlük hâlinde yazdığı<br />

Şathiye'si meşhurdur.<br />

⇑⎭ βυ δεµε ερινχε ⎫⎜ κεζ δο δυµ αναδαν<br />

mısrasıyla başlayan şiiri bâzı kimseler tarafından şerh edilmiştir.<br />

İdris-i Muhtefî'nin pekçok halleri ve kerâmetleri görülmüştü. Sahn-ı semân (Fâtih) Medresesi<br />

müderrislerinden Şeyh Sinan Efendizâde Mustafa Efendi, İdris-i Muhtefî'nin halleri hakkında<br />

şunları anlattı: İlk zamanlar bir defâ Kassâm Kâtibi (vefât eden kimselerin mîrâslarını taksim<br />

eden kimse) olmuştum. Bir gün mahallemizden bir kimse Kassâm Mahkemesine gelerek;<br />

"Semtimizde bir kimse vefât etti. Geride bıraktıklarının yazılmasını istiyorum." dedi.<br />

Kassâmdan bir kâtip istedi. O semtte olduğum için kassâm beni bu işle vazîfelendirdi. O<br />

kimse ile birlikte gittik. O zamâna kadar kapısının açıldığını görmediğim ve sâhibini<br />

bilmediğim bir eve gittik. Evin sokak kapısından içeri girdiğimizde içerisinin bir mahalle<br />

genişliğinde olduğunu, orada vezirlerden, âlimlerden ve ileri gelenlerden pekçok kimse<br />

olduğunu gördüm. O kimselerin hepsi tebdîl-i kıyâfet etmişler, vefât eden kimsenin geride<br />

bıraktığı şeyleri saymakla ve yazmakla meşgûldüler. Ayrıca onların hizmetinde bulunan hûrî<br />

ve gılmân ise bir mahalle halkından fazlaydı. Bir haftadan fazla yazım işi sürdü. Her cins mal<br />

bir tarafa ayrıldı. Ticâret malları anbara konuldu. Ayrıca bâzı yazılı belgeler çıktı. "Bunlar<br />

nedir?" diye sorduğumda; "İdris Efendinin geriye bıraktıklarındandır." dediler. Ömrümüz<br />

boyunca yakınımızda olup da hiç görmediğimiz zâtın eşyâlarıdır, diye hayretimizi belirttik.<br />

Bu derece yüksek olmasına rağmen hal ve kerâmetlerini gizlediğine şâhid olduk."<br />

1) Ατ®⎩; σ.602<br />

2) Οσµανλ⎬ Μ⎫ελλιφλερι; χ.1, σ.23<br />

İĞNECİ BABA<br />

Asıl ismi İğnecizâde Şeyh Safiyüddîn Mahmûd Halvetî olup, Zekeriyyâ Halvetî hazretlerinin<br />

halîfesidir. Aslının yanması üzerine sonradan yenilenen türbesi Amasya'nın Kocacık<br />

Mahallesinde çarşı içindedir. Hakkında bilgi yoktur.<br />

İMÂM-I A'ZAM EBÛ HANÎFE;<br />

Tâbiînden. İslâm âleminde Eshâb-ı kirâmdan sonra yetişen evliyânın ve âlimlerin en<br />

büyüklerinden. Ehl-i sünnetin reisi ve Hanefî mezhebinin kurucusudur. İsmi, Nûmân bin<br />

Sâbit bin Zûtâ'dır. Ebû Hanîfe künyesiyle ve İmâm-ı A'zam lakabıyla meşhûr olmuştur.<br />

Kûfe'de doğduğu için Kûfî nisbesiyle bilinir. 699 (H.80) senesinde Kûfe'de doğdu, 767<br />

(H.150) senesinde Bağdât'ta vefât etti. KabriBağdât'ta olup, ziyâret yeridir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!