22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Vefât ettiğinde fakir kimseler kapısında toplanıp ağlaşmaya başladılar. Birisi bu fakirlere;<br />

"Sizin ağlaştığınız bu zât fakir biriydi. Neden böyle ağlaşıyorsunuz?" dedi. Fakirlerden biri;<br />

"Gerçi o, görünüşte fakirdi. Fakat bambaşka halleri vardı. On beş seneden beri bu zât her<br />

sene bizim ihtiyâcımızı karşılayacak kadar yiyecek, giyecek ve para dağıtırdı. Bundan sonra<br />

bizim hâlimiz ne olacak diye ağlaşırız." demiştir.<br />

Lemezât müellifi şöyle der: 1618 senesinde hacca gittiğimde İbrâhim Medenî'nin<br />

talebelerinden Abdülhay adında bir zât ile görüştüm. Onun hakkında anlatılanları söyleyince,<br />

bana dedi ki: "Evet, onun bir çömleği vardı. İçinde dâimâ buğday bulunur ve hiç eksilmezdi.<br />

Ondan fakirlere dağıtırdı. Bir de eski bir çantası vardı. O çantadan da para çıkarıp dağıtırdı."<br />

1) Lemezât; s.161 b (Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536<br />

2) Şakâyık-ı Numâniyye Zeylî; s.470<br />

İBRÂHİM ŞİRVÂNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi İbrâhim'dir. İran'daki Şirvân şehrinde doğdu. Doğum târihi<br />

kesin olarak bilinmemektedir. Kendisine Hibetullah da denildi. Böyle denilmesi, babaları<br />

doksan yaşlarında ikenAllahü teâlânın ona bir evlâd ihsân etmesi sebebiyleydi. 1462 (H.867)<br />

târihinde hacca giderken Tebük'te vefât etti. Oraya defnedildi.<br />

İbrâhim Şirvânî gençliğinde çeşitli sanatlarla uğraşırdı. Daha sonraları Sadreddîn<br />

hazretlerinin sohbetlerine katılıp ondan feyz aldı ve mânevî ilimlerde yükseldi.Hocası<br />

kendisine icâzet, diploma verip irşâda mezun kılınca, Sivas taraflarındaki ahâliye hak yolun<br />

bilgilerini anlattı. Dülkadiroğullarından Alâeddîn Bey çok hürmet ettiğinden, ona bir dergâh<br />

ve mescid yaptırdı.<br />

İbrâhim Şirvânî, sanatla uğraştığı sıralarda bir gün dükkanında alış-veriş ile meşgûlken,<br />

Sadreddîn Hayavî hazretleri gelip dükkanın önüne oturdular ve dinlenmek istediler. Çok<br />

geçmeden birisi gelip İbrâhim Şirvânî'ye; "Ne duruyorsun. Şimdi dükkanda oturmak zamânı<br />

mıdır? Oğlun evde oynarken kuyuya düştü. Var git." dedi. İbrâhim Şirvânî bu haber üzerine<br />

telaşlanıp dükkanın önünde oturan Sadreddîn hazretlerine hitâb edip; "Efendim lutfedip<br />

kalkınız. Dükkanı kapamam lâzım." dedi. Sadreddîn hazretleri ona bakıp yumuşaklıkla ve<br />

tebessüm ederek; "Korkma oğlunun vefâtı haberi doğru değildir. Üzülme." buyurdu. Bunun<br />

üzerine İbrâhim Şirvânî; "Efendim! Ne çâre artık olan olmuş." dedi ve dükkanı kapatıp evine<br />

yöneldi. Sadreddîn hazretleri arkasından seslenip; "İnşâallahü teâlâ oğlun arslandan kurtuldu.<br />

Korku ve telâşı gönülden çıkar." buyurdu.<br />

İbrâhim Şirvânî koşarak evine geldi. Bahçede bir kalabalık vardı. Hemen yanlarına gitti.<br />

Orada oğlunu aklı başına gelmiş bir halde gördü. Hemen onu kucakladı ve ona; "Sana ne<br />

oldu oğlum?" diye sordu. Çocuk da; "Babacığım. Şurada oynarken beni bir arslan aldı ve<br />

götürüp kuyu ağzına bıraktı. O esnâda nûr yüzlü bir zât beni tutup kuyudan çıkardı." dedi ve<br />

o zâtın vasıflarını söyledi. İbrâhim Şirvânî bunları duyunca, bu zâtın dükkanı önüne gelen<br />

Sadreddîn hazretleri olduğunu anlayıp doğruca onun dergâhına koştu ve talebesi oldu.<br />

1) Lemezât, Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536, v.129<br />

İBRÂHİM TENNÛRÎ;<br />

Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. İsmi İbrâhim olup, Tennûrî diye meşhûr olmuştur.<br />

Sivaslı olduğu bilinen İbrâhim Tennûrî hazretlerinin, doğum târihi bilinmemektedir. 1482

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!