22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

okuturlardı. Orada bulunanların hepsi gözlerini yumup murâkabe hâlinde dinlerlerdi.<br />

Kendileri de murâkabeye dalar bu âlemden çıkardı. Muhammediyye'yi bir saat kadar<br />

okuturdu. Muhammediyye okunması tamam olunca, herkes donmuş kalmış gibi olurlar,<br />

sonra kendilerine gelirlerdi. Fakir, Hacı Fehmi Efendinin himmetiyle az zamanda hayli<br />

terakkî edip ilerleyerek, nice senelik müridler, talebeler gibi oldum.<br />

Hacı Fehmi Efendi, kendisine talebe olmaya gelenler için; "Benim gibi zavallı birinin dervişi<br />

mi olur. Biz kendimiz dervişiz. Ancak ihvân-ı din gelip, gönüller böyle arzu ediyor. Fakir de<br />

elinden tutup hocam VehbiHayyât hazretlerinin sürüsüne katıyorum. Yalnız fakirin hizmeti<br />

dışarıda kalan koyunları birer birer hazret-i Hayyât'ın sürüsüne katmaktır. Oradan ötesine<br />

karışmam. O sürünün çobanı vardır. Benim işim onlara teslimdir." buyururlardı.<br />

İbrâhim Efendi, hocası Hacı Fehmi Efendinin ve onun hocası Vehbi Hayyât'ın<br />

(TerziBaba'nın) hayâtını ve kendi hayâtını anlatan üç ciltlik bir eser yazmıştır. Büyük ciltler<br />

hâlinde olan bu hâtırâtında ayrıca tasavvufa âit çok kıymetli bilgiler, hocalarının sohbetleri<br />

yer almıştır. Kendi hayâtını uzunca anlattığı bu eseri çok kıymetli bir eser olup, tasavvufta<br />

ilerlemek, yetişmek isteyenler için çok güzel misâller ve faydalı bilgiler yazmıştır. Bu<br />

eserinden başka İsmâil Hakkı Bursevî hazretlerinin Rûhul-ül-Beyân Tefsîri'ndeki Fârisî<br />

şiirleri tercüme etmiş ve bu tercümenin sonuna Fârisî kâideleri anlatan bir risâle eklemiştir.<br />

Risâle-iTercümet-ül-Hakâyık adlı bir eseri vardır.<br />

1) Hâtırât-ı Aşçı İbrâhim, Üniversite Kütüphânesi, T.Y., No: 3222<br />

İBRÂHİM EFENDİ (Mevlânâ Seyyid İbrâhim);<br />

On beş ve on altıncı asırlarda Anadolu'da yetişen İslâm âlimlerinden ve evliyânın<br />

büyüklerinden. İsmi, Mevlânâ Seyyid İbrâhim bin Muhammed bin Hüseyin bin Ali<br />

el-Horasânî olup, Mevlânâ Seyyid İbrâhim adı ile tanınır. Ayrıca Emîr Efendi diye de bilinir.<br />

BabasıHorasan diyârının ileri gelenlerinden Sadrüddîn Muhammed isminde bir zât olup,<br />

Anadolu'ya gelerek, Amasya yakınında bulunan Yenice ismindeki köyde yerleşmişti. O<br />

köyde bulunan büyük bir zâviyede talebe okuturdu. İbrâhim Efendi bu köyde dünyâya<br />

geldi.Doğum târihi bilinmemektedir.<br />

Seyyid İbrâhim'in babası Muhammed Efendi, kerâmet sâhibi, çok yüksek bir velî idi. Rivâyet<br />

edilir ki, ömrünün sonlarına doğru Seyyid Muhammed Efendinin gözleri zayıflayıp, görme<br />

hassası kaybolmuştu. Birgün, o zaman daha genç yaşta bulunan oğlu Seyyid İbrâhim ile<br />

berâber otururlarken, birden oğluna hitâben; "Ey gözümün nûru evlâdım. Başını açma.<br />

Çünkü hava soğuktur. Üşürsün." dedi. O da çok hayret edip; "Babacığım, sen göremezdin,<br />

benim başımın açık olduğunu nasıl bildin?" diye merakla suâl edince, babası şöyle cevap<br />

verdi: "Evlâdım, seni görmek arzum o kadar şiddetlendi ki, gözümü açıp seni bana<br />

göstermesi için, cânu gönülden Allahü teâlâya duâ ettim. O da bu duâmı kabûl edip, seni<br />

bana gösterdi. Şimdi yine gözüm perdelidir, yâni kapalıdır. Göremiyorum."<br />

Muhammed bin Hüseyin, o zamanlar Amasya'da vâliydi. Şehzâde Bâyezîd Han ile çok iyi<br />

görüşüp sohbet ederlerdi. Aralarında baba-oğul gibi münâsebet vardı.Bâyezîd Han ona<br />

ismiyle değil. "Baba" diye hitâb eder, başka zamanlarda da yine bu şekilde bahsederdi. Her<br />

zaman onun duâsını isterdi.<br />

Yine Seyyid İbrâhim'in babasına âid olan bir menkıbe şöyledir: Sadrüddîn Muhammed bin<br />

Hüseyin, bir gün Şehzâde Bâyezîd Han ile sohbet ederlerken, bir ara ona, ava çıkmak<br />

husûsunda aşırı davranmamasını, hattâ ava hiç çıkmamasını tavsiye etmişti. Bâyezîd Han bu<br />

söze uyarak birkaç gün ava gitmedi ise de, yine bir gün av için hazırlanıp, avlanma yerine<br />

gitti. Av esnâsında Şehzâde'nin hizmetçileri ve maiyetindekiler, buldukları av hayvanını onun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!