22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

memleketi olanTerîm beldesinde zannederler, fakat o hac zamanı hacılar arasında bulunurdu. Bir sene<br />

talebelerinden Müflih bin Abdullah hacca gitmeye niyet etti. Gidip, hocasıAbdullah bin Alevî hazretlerinden<br />

izin istedi. O da! "Minâ'ya vardığın zaman, filân oğlu filânı sor. Bizim selâmımızı söyle, o sana istediğin konuda<br />

yardım eder." buyurdu.Müflih bin Abdullah diyor ki: "Minâ'ya vardığımda, o kimseyi buldum. Bana çok<br />

yardımda bulundu. Hocamdan suâl etti. Ben de, şu anda Terîm beldesinde bulunduğunu, hâlinin iyi olduğunu<br />

söyledim. O kimse hayret etti. "Daha dün, bizimle beraber Arafât'ta vakfe yaptı. Şimdi nasıl Terîm'de olur?"<br />

dedi. Benim ihtiyaçlarımı giderdi. Ben Terîm'e döndüğüm zaman, hocamın yanına gittim. Haccımı tebrik etti.<br />

Ben de; "Asıl ben sizin haccınızı tebrîk ederim." deyip, şâhid olduğum durumu anlattım. "Sen bunu gizli tut!<br />

Ama senin arzun da hâsıl oldu. Orada sıkıntı çekmedin." buyurdu. Ben bu hâlin, onun bir kerâmeti olduğunu<br />

anladım ve kendisini hayatta iken bunu kimseye anlatmadım.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.116<br />

2) Meşre-ür-Revî; c.2, s.184<br />

3) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.10, s.248<br />

İBN-İ VEFÂ (Ali bin Muhammed);<br />

Evliyânın meşhûrlarından. İsmiAli, babasınınki Muhammed'dir. Nisbeleri El-Kuraşî,<br />

El-Ensârî olup, künyesi Ebü'l-Hasan'dır. İbn-i Vefâ ismiyle meşhûr olmuştur. Tefsîr, fıkıh,<br />

tasavvuf ve edebiyât ilimlerinde âlim olup, velî bir zâttı. 1358 (H.759) senesinde Kâhire'de<br />

doğdu. 1404 (H.807) de Ravda'da vefât etti.<br />

İbn-i Vefâ daha küçük yaşta babasını kaybetti. Babası vefât etmeden önce, oğlu İbn-i Vefâ'yı<br />

ve diğer oğlu Ahmed'i, dostlarından sâlih bir zât olan Şemseddîn Muhammed Zeyle'î'ye<br />

bıraktı. Bu zât, İbn-i Vefâ'yı ve kardeşini büyütüp, terbiye etti. Fıkıh ilmi öğrenmelerini<br />

sağladı. İki kardeş, en iyi şekilde tahsîl görüp, güzel ahlâklı yetiştiler.<br />

İbn-i Vefâ on yedi yaşına geldiğinde, evliyânın meşhûrlarından olan babası Muhammed<br />

Vefâ'nın yerine irşâd, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildiren, insanlara doğru yolu<br />

anlatma makâmına oturdu. Kısa zamanda babası gibi meşhûr olup sevildi. Talebeleri ve<br />

sevenleri günden güne arttı. Sohbetleri herkes tarafından anlaşılacak şekilde tatlı ve tesirliydi.<br />

Çok zarîf ve güzel giyinir, yaşayışı ve ahlâkı ile insanlara örnek olurdu. Mâlikî mezhebinden<br />

ve Şâzilî tarîkatındandı. İmâm-ı Şa'rânî onun hakkında; "Evliyânın sözlerini duydum ve<br />

eserlerini çok okudum. Ondan daha âlimi ve sözlerinden daha delîllisini, sağlamını<br />

görmedim." buyurmuştur.<br />

İbn-i Vefâ, geceleyin evinden çıkıp, Ravda denilen yere giderdi. Şehirden çıkarken sur<br />

kapılarına yaklaşınca kapılar onun kerâmetiyle açılıp, sonra kapanırdı.Şehrin vâlisi, bir gece<br />

şehri dolaşırken kapıların açık olduğunu görerek nöbetçiye; "Neden açık!" diye<br />

sordu.Nöbetçi; "İbn-i Vefâ hazretleri çıkmak için gelince, kapılara işâret ediyor, kapılar da<br />

açılıyor." dedi. Vâli durumu öğrenince onun büyüklüğünü anlayıp sevenlerden oldu.<br />

İbn-i Vefâ hacca gitmişti. Bu sırada susuzluk başgösterdi. Hacılar susuzluktan telef olmak<br />

üzereydiler. Bunun üzerine İbn-i Vefâ'ya gelip durumu anlattılar. O da; "Yâ Rabbî! Susuzlara<br />

kereminle, lütfunla su ihsân eyle." diye başlayan bir şiir okuyup, duâ etti. Duâsı üzerine bolca<br />

yağmur yağdı. Su ihtiyâcı karşılandı.<br />

İbn-i Vefâ'nın ikâmet ettiği ev, sultanların makâmı gibiydi. Vezîr İbn-i Zeytün onun bu hâlini<br />

ayıplar, kendi kendine; "Dünyâ ehline hiçbir şey bırakmadı." derdi. İbn-i Vefâ bu sözü<br />

işitince; "Dünyânın belâ ve musîbetini, âhiretin de azâbını, dünyâya düşkün olanlara<br />

bıraktık." demişti.<br />

İbn-i Vefâ'nın kıymetli eserleri ve şiirleri vardır. Vasiyetleri birkaç cild kitap hâlindedir.<br />

Kendisine ilâhî feyz geldiği zaman üç gün içinde bir kaç cild tutan vasiyetlerini yazmıştır. Bu<br />

vasiyetlerinden bâzı bölümler şöyledir:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!