22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yakıştıramazlar daha çok inanırlar. Sizden biriniz bâzan kendisine itimâd eden birine bir söz<br />

söyler, o da onu yayar, bu yüzden ülkeler harâb olur." buyurarak gıybet edilmemesini ve az<br />

konuşmayı, sırrını hiç kimseye söylememeyi tavsiye ederdi.<br />

"Akıllı kimselerin arzusu, düşüncesi, Cehennem'den kurtulmak ve haramlardan kaçmaktır.<br />

Ahmak olanın arzusu, oyun ve eğlencedir." ve "Ölüm meleği yastığının dibinde durduğu<br />

halde uyuyup gaflete dalan kimseye çok şaşılır." sözleriyle âhireti unutup gaflette olan<br />

insanlara duyduğu hayreti bildirmiştir. Her şeyden evvel farzları yapıp haramlardan ve<br />

şüpheli şeylerden sakınmayı söyler, nâfilelerle uğraşılacak zaman olmadığını bildirir; "Zarûrî<br />

din bilgilerini alıp, faydasız şeyleri terk etmek, akıl sâhiplerinin işidir." buyururdu.<br />

"Allahü teâlâ dünyâyı lezzetlerle ve âfetlerle doldurdu. Helâlleri güçlüklerle, haramları da<br />

mesûliyetlerle berâber kıldı." Yine; "İnsanlar üç kısımdır: Birincileri, günahkârlar sınıfı olup,<br />

günahlarına tövbe edip bir daha günahlara dönmek istemeyenlerdir. Bunlar iyidir.<br />

Makbûldür. İkincileri, günah işlerler, sonra tekrar tekrar günah işlerler, sonra üzülürler, sonra<br />

yine günah işlerler, sonra da ağlarlar. Bunların kurtulması umulur. Fakat helâk da olabilirler.<br />

Üçüncüleri, günah işlerlerken pişman olmazlar, pişman olurlar üzülmezler ve yine günah<br />

işlerler ağlamazlar. Bunlar Cennet yolundan Cehennem yoluna sapmış olanlardır." buyurdu.<br />

Yine; "İnsan günahlardan sakındığı kadar, Allahü teâlâyı tanır." buyurarak Allahü<br />

teâlâyı tanıyan kimsenin günah işlemeyeceğini bildirmiştir.<br />

Ömründe hiç evlenmedi. Kendisine; "Niçin evlenmiyorsunuz?" diye sorduklarında; "Ben bir<br />

şeytanla başa çıkamıyorum. İki şeytanla nasıl baş edebilirim?" buyurdu. "Nasıl?"<br />

dediklerinde; "Benim bir şeytanım var. Evlenince bir de evlendiğim kadının şeytanı buna<br />

eklenecek. Ben bu iki şeytanla nasıl baş ederim?" buyurdu.<br />

Bir gün kendisine amelsiz ilimden sordular, O; "Amelsiz ilim peşinde koşanın misâli<br />

şeytandır. Kendisini makam, mevki arzusuna kaptıranın misâlî Firavun'dur. Yâni makam<br />

korkusundan îmân etmemiştir." sözleriyle amelsiz ilim sâhiplerini ve makam, mevki peşinde<br />

koşanların hâlini haber verdi.<br />

Riyâkar kimse hakkında da; "İlim ve amel sahibi olduğu halde riyâkâr olan kimse, içinde<br />

gizlediğini (riyâyı) insanlara bildirseydi elbette insanlar ondan yüz çevirir ve akılsız<br />

olduğuna hükmederlerdi." buyurdu.<br />

Muhammed bin Semmâk yaşayışı ve hikmetli sözleriyle, binlerce insanın Allahü teâlânın râzı<br />

olduğu yola kavuşmasına sebeb oldu. Hıristiyan bir genç iken, İbn-i Semmâk'tan işittiği<br />

sözlerden kalbinde îmân nûru parlayanMârûf-i Kerhî'yi, İmâm-ıAli Rızâ'ya götüren ve orada<br />

îmân etmesine sebeb olan İbn-i Semmâk hazretleridir.<br />

Allahü teâlâya itâat edenleri çok severdi. Bu sebeple vefâtından az önce; "Yâ Rabbî! Âsî<br />

olduğum zamanlarda bile sana itâat edenleri sevdiğimi bilirsin. Benim itâatkâr kullarına olan<br />

bu sevgimi isyân ve günahlarıma keffâret say." buyurdu.<br />

ALLAHÜ TEÂLÂ METH EDİYOR<br />

İbn-i Semmâk hazretleri bir ara Hârûn Reşîd'in bulunduğu bir meclise geldi. Eshâb-ı kirâmı<br />

(aleyhimürrıdvân) ve hazret-i Ebû Bekr, Ömer ve Osman'ı (radıyallahü anhüm) şu sözlerle medh etti:<br />

"Allahü teâlâya hamd olsun, Resûlullah efendimize salât ve selâm olsun. Sonradan gelenlerden, yâni<br />

Eshâb-ı kirâmdan olmayanlardan bin tânesi, Eshâb-ı kirâmdan en aşağıda olanın derecesine<br />

yaklaşamaz. Onlar Allahü teâlânın azâbından emîn oldular. Babalarımız ve dedelerimiz de îmân edip,<br />

kılıç korkusundan emîn oldular. Yâ Ebâ Bekr! Sen Allahü teâlâya kulluk ve itâatte öyle bir dereceye<br />

ulaştın ki, Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde seni medhü senâ ediyor. Yâ Ömer! Sen bir halîfe, emîr değil,<br />

müslümanların babasısın. Yâ Osman! Sen mazlûmsun ve günahsız olarak şehîd edilip defnedildin.<br />

Sen olgunluk yaşında idin. Ama küçük bir çocuk gibi (günahsız) vefât ettin." buyurdu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!