22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Tezkiretü'l-Evliyâ; c.2, s.220<br />

2) Risâle-i Kuşeyrî; s.171<br />

3) Tabakâtü's-Sûfiyye; s.454<br />

4) Tabakâtü'l-Kübrâ; c.1, s.120<br />

5) Şezerâtü'z-Zeheb; c.2, s.245<br />

6) Hilyetü'l-Evliyâ; c.10, s.379<br />

7) Nefehâtü'l-Üns; s.269<br />

8) Sefînetü'l-Evliyâ; s.154<br />

9) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.107<br />

10) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.191<br />

İBN-İ SEMMÂK;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Sabih, künyesi Ebü'l-Abbâs'tır. İbn-i Semmâk<br />

lakabı ile meşhur oldu. Kûfelidir. Doğum târihi bilinmemektedir. 799 (H.183) senesi Kûfe'de<br />

vefât etti.<br />

İbn-i Semmâk, zamânının önde gelen âlimlerinden ilim ve edeb öğrendi. Hişam bin Urve,<br />

A'meş ve başkalarından hadîs dinledi ve bu ilimde mütehassıs oldu. Ahmed bin Hanbel<br />

hazretleri kendisinden hadîs rivâyetinde bulundu. Ma'rûf-u Kerhî hazretleri talebelerinin önde<br />

gelenlerindendir.<br />

İbn-i Semmâk hazretleri bir ara Bağdât'a gelip Halîfe Hârûn Reşîd ile görüştü ve ona<br />

nasîhatlarda bulundu. Bir gün; "Ey müminlerin emîri! Senin Allahü teâlânın huzûrunda bir<br />

yerin vardır. Ancak ilâhî huzurda duruşun bittikten sonra Cennet'e veya Cehennem'e<br />

gideceksin. Acaba senin yerin hangisi olacak?" buyurdu. Hârûn Reşîd bu sözleri duyunca<br />

kendini tutamayıp ağlamaya başladı.<br />

İbn-i Semmâk hazretleri ömrünü Kûfe'de geçirdi. Hikmetli söz ve nasîhatleriyle meşhur oldu.<br />

İbn-i Semmâk, bildiklerini, öğrendiklerini yerine getiren Allah'ın sevgili bir kuluydu. Bir<br />

vâzında; "İçinizde Allahü teâlâyı hatırlatan fakat kendileri unutan pekçok kimseler vardır.<br />

Yine öyleleri vardır ki, Allahü teâlânın yasak, haram kıldığı şeylere karşı cüretkâr olup,<br />

haram işledikleri halde, başkalarını Allahü teâlâya yaklaştırmaya çalışırlar. Yine sizden<br />

öyleleri vardır ki, kendileri Allahü teâlâdan kaçtıkları halde, insanları Hakk'a çağırırlar."<br />

diyerek, ilmiyle âmil olmayan, bildikleriyle amel etmeyen ve gaflet içinde kalanların hâlini<br />

dile getirdi.<br />

İbn-i Semmâk hazretleri zamânın ileri gelen devlet adamlarına nasîhat eder, mektuplar<br />

gönderirdi. Muhammed bin Hasan, Rukbe'ye vâli tâyin edilmişti. Ona yazdığı mektupta: "Her<br />

hâlinde takvâ üzere ol, haramlardan sakın, Allahü teâlânın nîmetlerine şükret ve O'ndan kork.<br />

Nîmete şükretmek; günâh işlememekle olur. Muhakkak her nîmette bir delil, hüccet ve<br />

mesûliyet vardır. Hüccet, delil, o nîmetin Allahü teâlâ tarafından verilmiş olmasıdır.<br />

Mesûliyetine gelince; o, nîmet olduğu halde günah işlememektir. Allahü teâlâ sana âfiyet<br />

versin. İşlediğin günahları ve yaptığın kusurları affetsin." buyurdu.<br />

Muhammed bin el-Yemân anlatır: Bağdâtlı arkadaşlarımdan birisi, İbn-i Semmâk<br />

hazretlerine mektup yazıp, dünyâyı kendisine anlatmasını istedi. Cevabında; "Allahü teâlâ<br />

dünyâyı şehvetlerle ve âfetlerle doldurdu, helâlleri güçlüklerle, haramları da mesûliyetlerle<br />

birleştirdi. Helâller için hesâba çekeceğini, haramlar için azâb edeceğini bildirdi. Vesselâm."<br />

yazarak gönderdi.<br />

Söylenilen söze çok dikkat edilmesini herkese söylerdi ve "Sen, duyduğunu başkalarına<br />

söyleyenden daha çok, gizler görünenden kork. Çünkü böyle kimseye, insanlar yalan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!