22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kavvâm'ın söylediği gibi olduğunu gördüler.<br />

Bu olaydan sonra, vâli ve kâdı, evliyânın kerâmetlerini inkâr etmedi.<br />

1) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.6, s.22<br />

2) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.68<br />

3) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.138<br />

4) Şezerât-üz-Zeheb; c.1, s.116<br />

5) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.198<br />

İBN-İ NÜCEYD;<br />

Onuncu yüzyılda yaşamış büyük velîlerden. İsmi İsmâil bin Nüceyd bin Ahmed bin Yûsuf<br />

es-Sülemî. Künyesi Ebû Amr'dır. Ebû Abdurrahmân es-Sülemî'nin dedesidir. İbn-i Nüceyd<br />

diye meşhûr olmuştur. Doğum târihi belli değildir. Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde<br />

Mekke-i mükerremede vefât etti.<br />

Nişâbur'da doğup yaşayanEbû Amr bin Nüceyd, küçük yaştan îtibâren âlimlerin ve velîlerin<br />

ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini görüp feyz aldı<br />

ve sohbetlerinden istifâde etti. Ebû Osman el-Hîrî hazretlerine talebe olup, hizmet ve<br />

sohbetinde bulundu. Bir ara Ebû Osman el-Hîrî'nin sohbetlerinden uzaklaştı. Bu hâli kendisi<br />

şöyle anlattı:<br />

İlk defâ Ebû Osman Hîrî'nin meclisinde tövbe ettim. Bir süre sonra tekrar günâh işlemeye<br />

başlayınca, sohbetlerini terk ettim. Bu zâtı ne zaman görsem, utancımdan kaçardım. Fakat bir<br />

gün beni görünce; "Yavrucuğum, günahsız ve temiz olduğun sürece düşmanlarınla oturma.<br />

Çünkü düşman sendeki kusuru görür ve bundan dolayı sevinir. Buna da sen üzülürsün.<br />

Günah işlemen gerekiyorsa, gene bizim yanımıza gel, biz sana katlanırız. Böylece düşmanın<br />

istediği duruma düşmüş ve onu sevindirmiş olmazsın." deyince, günah işlemekten vazgeçtim<br />

ve samîmî bir şekilde tövbe ettim.<br />

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin hizmet ve sohbetinde olgunlaşıp kemâle gelen İbn-i Nüceyd,<br />

yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir velî oldu. Pekçok hadîs-i şerîf ezberleyip rivâyet<br />

etti.Amellerinde sâdeceAllahü teâlânın rızâsına kavuşmayı gâye edindi. Riyâdan ve<br />

gösterişten uzak, sâde bir hayat yaşamaya çalıştı.<br />

İbn-i Nüceyd, Ebû Amr Züccâcî'ye; "Farz namazlarda ilk tekbiri getirirken neden hâlin<br />

değişiyor?" diye sordu. Züccâcî şöyle cevap verdi: "Bir farza sıdk ve doğrulukla başlamamak<br />

husûsunda korkuyorum. Bir kimse "Allahü ekber" (Allah en büyüktür) der de kalbinde<br />

O'ndan büyük bir şey bulunursa veya ömür boyunca O'ndan başka birinin yüceliğini ve<br />

büyüklüğünü kabûl ederse, kendini kendi diliyle yalanlamış olur."<br />

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin en son vefât eden talebesi olan Ebû Amr bin Nüceyd<br />

sohbetleriyle insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Onların dünyâ ve âhirette<br />

saâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. İnsanların hayırlı işler yapmasını ve iyi<br />

kimselerle berâber bulunmasını tavsiye etti.<br />

Bu hususta buyurdu ki: "Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar<br />

zâtlara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı, hayır yollarına girmeyi ve bu<br />

hayırları görmeyi nasîb eder."<br />

"Kula lâzım olan şey, sünnete uygun olarak kulluğa yapışmak ve bu yolda yürümektir."<br />

"Faydasız ilim, sâhibine faydadan çok zarar verir."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!