22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2) Nefehât-ül-Üns; s.615<br />

3) El-Bidâye ven-Nihâye; c.13, s.143<br />

4) Şezerât-üz-Zeheb; c.5, s.149<br />

5) Miftâh-üs-Se'âde; c.1, s.100-201<br />

6) El-A'lâm; c.5, s.55<br />

7) Vefeyât-ül-A'yân; c.3, s.445<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.8, s.340<br />

İBN-İ HAFÎF;<br />

Büyük velîlerden. İsmi Muhammed bin Hafîf eş-Şîrâzî, künyesi Ebû Abdullah, lakabı İbn-i<br />

Hafîf'dir. Babası sultan idi. 889 (H.276) senesinde Şîrâz'da doğdu. 981 (H.371)'de Şîrâz'da<br />

vefât etti. Zâhir ve bâtın ilminde zamânının en meşhûr âlimi ve büyük velîsi idi. Hakîkatlara<br />

dâir geniş bilgiye sâhipti ve büyük bir ifâde gücü vardı. İbn-i Hafîf, Ebû Tâlib Hazrec-i<br />

Bağdâdî'nin talebesiydi. Kettânî, Yûsuf bin Hüseyin er-Râzî, Ebü'l-Hüseyin Müzeyyen, Ebû<br />

Amr Dımeşkî, Hallâc-ı Mansûr, Cüneyd-i Bağdâdî ve birçok âlimin sohbetlerinde bulunmuş,<br />

onlardan ilim öğrenmiştir. Kelâm ilmini İmâm-ı Eş'arî'den öğrenen İbn-i Hafîf, Şâfiî<br />

mezhebindeydi.<br />

Kendisinden ise, Ebü'l-Fadl Muhammed bin Câfer el-Husâî, Hüseyin bin Hâfız Endülüsî,<br />

Muhammed bin Abdullah Bakuya, Ebû Bekr Bâkıllânî ve daha birçok âlim hadîs-i şerîf<br />

rivâyet edip, ilim öğrenmiştir.<br />

İbn-i Hafîf hazretlerinin gıdâsı her gece sâdece yedi kuru üzümdü. Hizmetçisi yedi tâne üzüm<br />

hazırlar ve onu yerdi. Bedenen hafîf, rûhen yüksek bir hâle sâhipti. Hizmetçisi bir gece sekiz<br />

üzüm verdi. Farkına varmadan bu sekiz kuru üzümü yedi. Kendinde önceki ibâdet ve zikir<br />

zevkini bulamayınca, hizmetçisine sorup yedi yerine sekiz verdiğini öğrendi. Hizmetçiye;<br />

"Bundan sonra sen benim dostum değilsin! Dost olsaydın bunu yapmazdın!" diyerek,<br />

hizmetinden uzaklaştırdı. Bu vazîfeyi başka bir talebesine verdi.<br />

Tasavvufta yetişmesini şöyle anlatmıştır: "Karşılaştığım ve elinde tövbe ettiğim ilk zât,<br />

Ebü'l-Abbâs Ahmed bin Yahyâ hazretleridir. Önce bana hadîs-i şerîf yazmayı emretti. Sonra<br />

tasavvufta yetiştirdi. İlk muâmelesi şöyle oldu: Beni çarşıya götürdü. Bir mescidin önünde<br />

oturup, et satan bir kasap geçinceye kadar bekledi. Kasaptan bir parça et satın aldı. Eti benim<br />

elime verip; "Bunu bizim eve götür, bırak gel." dedi. Eti elime aldım. Fakat insanlardan<br />

utanıyordum. Mescide girdim eti önüme koyup, bir hamal tutup onu taşıttırsam mı diye<br />

düşünüp, Allahü teâlânın yardımı ile; "Şeyh hazretlerine muhâlefet etmeyeceğim. Emrini<br />

yerine getireceğim." diyerek eti alıp götürmek için dışarı çıktım. İnsanlar bana bakıp; "O ne?"<br />

diye sordukça, utancımdan bir şey söylemiyordum. Eve varıp eti bırakıp geri döndüm.<br />

Utancımdan iyice terlemiştim. Hocamın yanına gelince, bana; "Ey evlâdım! İnsanlar seni<br />

melik çocuğu olarak bilip hürmet gösterirler. Nefsin o eti taşımaktan ne hâle geldi?" diye<br />

sordu. Ben de hâdiseyi aynen anlattım. Tebessüm edip; "Ey evlâdım! Senin işinden dolayı<br />

Allahü teâlâya hamdettim. Bunun karşılığını ilerde göreceksin." buyurdu.<br />

İbn-i Hafîf, Allahü teâlâya çok ibâdet ederdi. Bâzan nâfile namazlarda bir rekatte on bin<br />

İhlâs-ı şerîf okurdu. Genellikle sabahtan akşama kadar bin rekat namaz kılardı, çok sadaka<br />

dağıtırdı. Bâzan halkın yanına çıkacak elbisesi kalmazdı. Her sene kırk defâ uzlete, yalnızlığa<br />

çekilirdi. Vefât ettiği sene de kırk defâ uzlete çekilmiş, bunların sonuncusunda vefât etmişti.<br />

Kendisi şöyle anlatır: "Tasavvufta ilerlediğim ilk sıralarda hacca gitmek için yola çıktım. O<br />

zaman kendimi bir başka görüyordum. Bağdât'a geldiğimde,Cüneyd-i Bağdâdî'yi bile ziyâret<br />

etmedim. Çöl yoluna çıktığımda çok susamıştım, yanımda bir ip ve su kovası vardı. Bir kuyu<br />

gördüm. Bir ceylan bu kuyudan su içiyordu. Kuyunun başına geldim ve suyun dibe<br />

çekildiğini gördüm. Susuzluğa dayanamayarak; "Yâ Rabbî! Bu kulunun şu ceylan kadar da

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!