22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Nüzhet-ül-Uyûn, 6) El-İşâretü ilel Kırâat-il-Muhtâre, 7) Tezkiret-ül-Müntebihi fî<br />

Uyûn-il-Müştebeh, 8) Fünûn-ül-Efnân fî Uyûni Ulûm-il-Kur'ân, 9) Vird-ül-Egsân fî<br />

Fünûn-il-Efnân, 10) Umdet-ur-Râsih fî Ma'rifet-il-Mensûh ven-Nâsih, 11) El-Musaffâ,<br />

12) Sebt-üt-Tesânif fî Usûl-id-Dîn, 13) Muntekâd-ül-Mu'temed, 14) Minhâc-ül-Vüsûl ilâ<br />

İlm-il-Usûl, 15) Beyân-ü Gaflet-ül-Kâil bi Kademi Ef'âlil İbâd, 16)<br />

Gavâmid-il-İlâhiyyât, 17) Meslek-ül-Akl, 18) Minhâc-ü Ehl-i İsâbe, 19)<br />

Es-Sirr-ül-Masûn, 20) Def'u Şübhe-tit-Teşbîh, 21) Er-Reddü alel Müteassıbil Anîd, 22)<br />

Telbîs-ül-İblîs, 23) El-Mugnî, 24) El-Vefâ.<br />

KIZI O'NUN NİKAHI ALTINDA BULUNANDIR<br />

Bağdât'ta Ehl-i sünnet ile bid'at fırkaları arasında mücâdele çıktı. Hangi tarafın haklı olduğu<br />

hakkındaki konuşma uzadı. İki taraf da İbn-i Cevzî'nin cevâbına râzı olup, hükmünü, geçmişi<br />

kapatacak bir belge olarak kabûl edeceklerdi. İçlerinden birisi İbn-i Cevzî'ye; "Âlemlere rahmet<br />

olarak gönderilen Resûlullah efendimizden sonra, insanların, yâni ümmetin en üstünü kimdir?" diye<br />

sordu. İbn-i Cevzî hiç düşünmeden; "Kızı, O'nun nikâhı altında bulunandır." dedi. İki taraf da bu söze<br />

râzı oldular. Çünkü hazret-i Ebû Bekr'in kızı, Peygamber efendimizin nikâhı altında ve Resûlullah<br />

efendimizin kızı da hazret-i Ali'nin nikâhı altında idi. Bu cevâbı her iki taraf da kendilerine çektiler.<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.5, s.157<br />

2) Zeylü Tabakât-ıHanâbile; c.1, s.399<br />

3) Tezkiret-ül-Huffâz; c.4, s.1342<br />

4) Miftâh-üs-Se'âde; c.1, s.254<br />

5) Vefeyât-ül-A'yân; c.3, s.140<br />

6) Tabakât-ül-Müfessirîn; (Dâvûdî); c.1, s.270<br />

7) Tabakât-ül-Müfessirîn (Süyûtî); s.17<br />

8) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1089<br />

9) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.6, s.180<br />

İBN-İ FÂRİD;<br />

Mısır'da yetişen büyük velîlerden. İsmi, Ömer, babasınınki Ali'dir. Künyesi Ebû Hafs olup,<br />

Sultân-ül-âşikîn (âşıkların sultânı) ve Şerefüddîn lakabları vardır. İbn-i Fârid diye meşhur<br />

oldu. Resûlullah efendimizin süt annesi Halîme'nin mensup olduğu Benî-Sa'd kabîlesine<br />

mensuptur. 1180 (H.576) senesinde Mısır'da doğup, 1238 (H.636) senesinde yine burada<br />

vefât etti. Mısır'da Karâfe denilen yere defnedildi.<br />

İbn-i Fârid, aslen Sûriye'nin Hama şehrindendir. Babası, buradan Mısır'a gelip yerleşmiştir.<br />

İbn-i Fârid'in babası, devlet kademelerinde, haksızlığa uğrayanların haklarını kazanmalarında<br />

yardımcı olduğu için kendisine Fârid denmiştir. Daha sonra, kâdılık işi ile meşgûl olmuştur.<br />

Fârid âilesi, ilim yanında, haramlardan ve şüphelilerden sakınma hususunda örnek olmaları<br />

ile tanınır. Bu âilenin mensupları dînin emir ve yasaklarına uymakta ziyâdesiyle gayret<br />

gösterirlerdi. İbn-i Fârid, böyle bir âilede yetişti. Biraz büyüyünce, Şâfiî fıkhı ile meşgûl<br />

oldu. İbn-i Asâkir'den hadîs-i şerîf ilmini aldı. Büyük hadîs âlimi Münzirî ve başkaları<br />

kendisinden hadîs-i şerîf rivayet etti. Sonra tasavvuf yoluna ve yalnızlığa meyletti. Dünyâ<br />

sevgisinden ve bağlarından sıyrılmaya çalıştı. Babasından izin alır, Mukattam Dağı<br />

taraflarına, vâdilere, Kâhire'deki Karafe harâbelerindeki terk edilmiş bir vaziyette bulunan<br />

mescidlerden birine gider, bir müddet oralarda kalırdı. Babasının hakkına riâyet edip gönlünü<br />

almak için, günde bir-iki kere yanına giderdi.<br />

İbn-i Fârid, bundan sonrasını şöyle anlatır:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!