22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

müslümanlardan bir esir orada bir mescide uğradı. İçerideki zikri işitip, onlara; "Hangi zâtın bildirdiği<br />

vazifeleri okuyorsunuz?" dedi. Onlar da; "Şeyh Muhammed Hıfnî'nin" dediler. O kişi o zaman; "Yâ<br />

Rabbî! Bu zât için senden istiyorum. Eğer bu zât evliyâ ise esirlikten kurtulmamı nasîb et." diye<br />

yalvardı. Akşam olduğunda esiri yine zindana kapadılar. Esir o gece bir rüyâ gördü. Rüyâsında bir zât<br />

kendisine eğerli ve sefere hazır bir at getirdi; "Buna bin ve sür." buyurdu. O da ona binip sürdü. Deniz<br />

kenarına kadar geldi. İskenderiye'ye gitmek üzere bir gemi bulup, atı ile birlikte ona bindi. Gemi,<br />

İskenderiyye limanına vardı. Adadaki esir zât karaya çıktı. O esnâda uykudan uyandı ve kendisini<br />

İskenderiyye'de buldu. Boynunda zindanda taktıkları zincir bukağı yoktu. Doğruca Şeyh Muhammed<br />

Hıfnî'nin huzûruna gidip, başından geçenleri haber verdi. O da tebessüm buyurdu."<br />

YOLUNU NİÇİN KAYBETTİ?<br />

Şeyh Muhammed Münîr anlatır: "Bir zaman Muhammed Hıfnî'yi ziyâret için Kâhire'ye gittim.<br />

Talebeleri beni huzûruna götürdüler. Sohbetlerini dinledim. Onun yanında kaldım. Nihâyet geri<br />

dönmek için izin istedim. İzin verince yanından ayrıldım. Bulak'a geldim. Sonra onun yanında bir şey<br />

unuttuğum hatırıma geldi. Bir talebemi ona gönderdim. Talebem oraya varınca Hıfnî onu kapıda<br />

karşılayıp niye geldiğini sormuş. O da unuttuğum eşyâyı söylemiş ve almış. Daha sonra Hıfnî ona<br />

oruçlu olup olmadığını sormuş. O da oruçlu olduğunu söyleyince, ona; "Yavrum bilhassa bu günlerde<br />

oruç sana meşakkatli olur. Üstelik sen misâfirsin. Orucun da nâfiledir. Sen iftâr et öyle git." demiş.<br />

Talebem onun sözüne ehemmiyet vermeden yola koyulmuş. Yolda hıyar satan birini görmüş. Ondan<br />

bir mikdâr hıyar almış. Oruçlu olduğunu unutup yolda giderken yemeğe başlamış. O esnâda kendisini<br />

çölde bulmuş. Şaşkınlıkla; "Sübhânallah, sanki Tih Çölündeyim, buralar da neresidir? Ben<br />

neredeyim? Bulak şehri nerede kaldı? diye hayretler içine düşmüş. Birisi ile karşılaşıp ona Bulak<br />

yolunu sormuş. O da böyle bir şehir bilmediğini söyleyince bir başkasına sormuş aynı cevâbı almış.<br />

Korkudan ve o yerlerin meşakkatinden bîtâb hâle düşmüş. Sonra bu hâlinin sebebi kendisi olduğunu<br />

anlayarak, Hıfnî hazretleri benim orucumu açarak gitmemi söylemişti. Onu dinlemedim. Emrine karşı<br />

geldim. Günah işledim. Ey Hıfnî hazretleri imdâdıma yetiş. Ben ne yaparım? diyerek ağlamaya<br />

başlamış. Kesin olarak söz verip; "Bundan sonra Allahü teâlânın sevgili kullarına muhâlefet<br />

etmeyeceğim." demiş. O anda kendini hıyar aldığı zâtın karşısında görmüş. Talebem sonra da Bulak<br />

şehrine geldi. Gecikme sebebini sorduğumda başından geçen hâdiseyi bana böylece bildirdi."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.208<br />

2) El-A'lâm; c.6, s.134<br />

3) Silk-üd-Dürer; c.4, s.49<br />

4) Mu'cem-ül-Matbûât; s.781<br />

5) Brockelman; Gal.2, s.323<br />

6) Târihu Acâib-ül-Âsâr fî Terâcim-ül-Ahbâr (Cebertî), c.1, s.339<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.94<br />

HIZIR ÇELEBİ (Hızır Bey);<br />

Osmanlı evliyâ ve âlimlerinin büyüklerinden. İsmi, Hızır Çelebi bin Celâleddîn'dir.<br />

Nasreddîn Hoca'nın torunlarındandır. 1407 (H.810) senesi Rebî'ul-evvel ayının birinde<br />

Eskişehir'e bağlı Sivrihisar kasabasında doğdu. 1458 (H.863) senesinde İstanbul'da vefât etti.<br />

Vefâ ile Zeyrek arasında, Unkapanı'na giden cadde kenarında defnedildi.<br />

Küçük yaşta babasından ilim tahsîl etti. Sonra MollaYegân'a talebe olup, aklî ve naklî<br />

ilimleri tamamladı ve kızıyla evlenip dâmâdı oldu. İbn-i Cezerî'den kırâat ilmini öğrendi.<br />

Hızır Bey, zekâsının kuvveti ve çalışmasının çokluğu sebebiyle, birçok dînî ve fennî<br />

ilimlerde derin âlim oldu. Memleketi olan Sivrihisar'da kâdılık ve müderrislik yaptı. Çok ince

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!