22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

etmekten bir müslümanın işini görüp, duâsını almaktan çok hoşlanırdı. Meşk (Hat) dersi<br />

almak için gelen hevesli ve istidâtlı olan herkesle ilgilenirdi. Pazar ve Çarşamba günleri<br />

umûmî ders yapardı.Bir gününü zenginlere, bir gününü de fakirlere ayırmıştı.Cumâ<br />

günleriSünbül Efendi Dergâhına giderken evinden erken vakitte çıkar, yolu üstünde, elindeki<br />

yazısını tashîh ettirmek için bekleyen talebelerle tek tek ilgilenirdi. Bekliyeni gördüğünde<br />

hemen atından iner, yol üstündeki bir taşa oturur, gerekli düzeltmeyi yapardı. Talebelerinin<br />

özürlerini kabûl eder, onları sıkıntıya sokmazdı. Birgün talebelerinden biri peşi sıra geldi.<br />

Tâkib edildiğini anlayanHâfızOsman Efendi, dönüp ona ne arzu ettiğini sordu. O da,<br />

rahatsızlığı sebebiyle birkaç gündür dersine gelemediğini, meşkini tashîh ettirmek için de<br />

fırsat bulamadığını söyledi. OsmanEfendi, talebenin özrünü kabûl edip, hemen atından indi.<br />

Yol üstünde bir taşa oturup, gerekli tashîhi yaparak talebenin gönlünü ve hayır duâsını aldı.<br />

Hâfız Osman Efendinin bu hâlleri pâdişâh hocası olduktan sonra da değişmedi. Aynı tevâzu<br />

ve aynı alçak gönüllülüğü devâm etti. Eline geçen malı Allah yolunda, fakir fukarâya<br />

harceder, kendisi eski hâlinde devâm ederdi.<br />

Hâfız Osman Efendi, vakitlerini bir an boş geçirmez, ya ilim öğrenmekle, ya ibâdet etmekle,<br />

ya ilim öğretmekle, veya hat dersleri vermekle geçirirdi. Elinin alışkanlığının bozulmaması<br />

için hergün mutlakâ yazardı. Hacca giderken de her konaklayışta yazı yazmış, el<br />

alışkanlığının bozumamasına çok dikkat etmiştir.<br />

Ömrünün sonuna doğru hastalanıp felç hâli vâki oldu. Pâdişâh bizzat ilgilenip, kendi<br />

doktorlarını gönderdi. Yapılan tedâvi neticesi, Allahü teâlânın izniyle nisbî şifâ bulup üç sene<br />

daha yaşadı. Meşk çalışmalarına ara vermeden, hastalığında bile devâm etti.<br />

Vefât etmeden önce, en son dersini Yedikuleli Emîr Efendiye verdi. Emîr Efendinin İmâm-ı<br />

Zeynelâbidîn hazretlerinin bir şiirinden; "Ve eykane ennehû yevm-el-firâk" (O, onun ayrılık<br />

günü olduğunu kat'î olarak bildi) mısra'ı üzerindeki hat çalışmasını tashîh edip, düzeltti. İki<br />

saat sonra vefât eyledi. Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnine müteâkib imâm efendi<br />

telkîn vermek için kalkınca, orada bulunan zamânın evliyâsından Sipâhi Mehmed Dede,<br />

hemen müdâhale edip; "Hacı Efendi, zahmet çekme! Merhûmun işi çoktan tamam oldu. Rûhu<br />

illiyyîne yükseldi. Hak teâlâ şefâatini müyesser eyleye!" dedi.<br />

Kırk sene boyunca durup dinlenmeden çalışan Hâfız Osman Efendi; yirmi beş Mıshaf-ı şerîf,<br />

çok sayıda En'âm-ı şerîf, Delâil-i hayrât, yazı kıt'aları, karalamalar, murakka'lar yazdı. Bir<br />

gece rüyâsında Resûl-i ekrem efendimizi görmekle şereflenerek aldığı emir üzerine, ilk defâ<br />

levha şeklinde Hilye-i seâdet'i yazdı. Bu hilyelerde Resûl-i ekremin şemâil-i şerîflerini,<br />

mübârek yüzlerinin şekillerini, hazret-i Ali'nin rivâyetine göre târif etti.Asırlarca elden ele<br />

duvardan duvara dolaşan Hilye-i seâdet levhaları, cemâl-i Resûlullaha âşık insanların<br />

yetişmesine vesîle oldu. O'nun mübârek şemâil-i şerîflerini geceleri rüyâlarında, gündüzleri<br />

âşikâre gören bu mübârek insanlar, Hâfız Osman Efendiye binlerce duâlar gönderdiler.<br />

Hattat Osman Efendi, özenerek, bütün ustalığını kullanarak şânına lâyık edeb ve saygıya<br />

riâyet ederek yazmış olduğu Mıshaf-ı şerîfleri; zamânın en usta nakkaş ve tezhibçilerine<br />

teslim ederdi. Onlar da aynı edeb ve saygı içerisinde vazifelerini icrâ ederler, asırlara mâl<br />

olacak, binlerce müslüman tarafından kopye edilip yazılacak, milyonlarca müslüman<br />

tarafından okunacak şâheserler vücûda getirdi. Hâfız Osman Efendinin eserlerini, yeğeni<br />

Bayrampaşa türbedârı Hâfız Mehmed Çelebi ve Ahdeb Hasan Çelebi gibi tezhib ustaları<br />

süslerlerdi. İstanbul'un, zamânın hilâfet merkezi olması sebebiye, Hâfız Osman hattı ile<br />

basılan Kur'ân-ı kerîmler bütün dünyâya yayıldı. Hâfız Osman Efendi de bütün dünyâda<br />

rahmetle anıldı.<br />

Birçok talebe yetiştiren Hâfız OsmanEfendi, hiçbir talebesinden ücret almaz, bilakis<br />

talebesinin kâğıt ve kalem ihtiyâcını da kendisi tedârik yoluna giderdi. Kendisinden icâzet<br />

alan talebe, tam bir ahlâk ve edeb numûnesi olarak mezûn olurdu. Hâfız Osman Efendinin,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!