22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sultânın emri ile, dergâh ve türbe yeniden yaptırılarak şimdikii hâline getirildi.<br />

1) Sefîne-i Evliyâ; c.4, s.179<br />

2) Mir'ât-ı İstanbul; c.1, s.529<br />

3) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1065<br />

4) Hadîkat-ül-Cevâmi'; c.2, s.23<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.77<br />

HASAN SEKR DIMAŞKÎ;<br />

Şam'da yetişen evliyâdan. İsmi Hasan Sekr Dımaşkî'dir. Şam'da doğdu. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. 1889 (H.1307) senesi Dımaşk'ta vefât etti. Dahdah kabristanlığına<br />

defnedildi.<br />

Hasan Sekr Dımaşkî, evliyânın büyüklerinden Şeyh Zeyd Câferî'nin sohbetlerinde kemâle<br />

geldi. İlim, edep ve güzel haller sâhibi bir zât idi. Kerâmetleri görüldü. Kimseye kızmaz,<br />

herkese yumuşak muâmelede bulunurdu.<br />

Dımaşk'ta bir kısım insanlar onun kerâmet sâhibi bir velî olduğuna inanmazlardı. Bir gün onu<br />

kır gezintisine çağırdılar. Hasan Sekr de onların dâvetini kabûl etti ve berâberce kırlara<br />

çıktılar. Bir müddet gezintiden sonra bir yere oturdular. İçlerinden Muhyiddîn Ebû Lübde<br />

kendisinden mutlaka bir kerâmet göstermesini ricâ etti. Hasan Sekr hazretleri de bu arzu<br />

üzerine; "Bana yüz kadar hâlis olmayan gümüş parçacıklarından getiriniz." buyurdu. Hemen<br />

o küçük karışık parçalardan bulup verdiler. Hasan Sekr Dımaşkî hazretleri besmele çekip o<br />

parçaları ağzına attı ve yuttu. Daha sonra oturdu. Ayağa kalktığında paltosu altından yüz<br />

kadar hâlis altın lirası çıktı. Bu hâle herkes şaştı. Altınları Muhyiddîn Ebû Lübde aldı.<br />

Oradakiler hep birlikte Hasan Sekr Dımaşkî'den özür dileyip onun büyük bir velî olduğunu<br />

söylediler. Muhyiddîn Ebû Lübde aldığı o altınlarla ticâret yapıp Şam bölgesinin en<br />

zenginlerinden oldu.<br />

Talebesi el-Hâc Ahmed Hamevî anlatır: Otuz sene içinde hocamın birçok kerâmetlerini<br />

gördüm. İçlerinden benimle alâkalı bir kerâmeti de şu idi: "Hanımım doğum yaptı. Bir erkek<br />

evlâdım oldu. Ama çok geçmeden oğlum öldü. Annesi büyük bir üzüntü içerisinde ağlamaya<br />

başladı. Bu durumu hocam Hasan Sekr Dımaşkî hazretleri öğrenince bize geldi ve ölen<br />

çocuğuma dokunup; "Hayır o ölmedi yaşayacak!" buyurdu. O esnâda çocuk ağlamaya<br />

başladı. Allahü teâlâ onun bereketine oğluma hayat vermişti. Oğlum, hocamın vefâtına kadar<br />

yaşadı. Hocamın vefâtından sonra o da vefât etti."<br />

Yine Ahmed Hamevî anlatır: "Hocamın ihtiyâcı olan şeyleri alır, getirirdim. Hocam bana<br />

para vereceğinde elini duvarlardan birine uzatır. O sırada eline paralar dolar, o da bana<br />

verirdi. Bu hâle defâlarca şâhid oldum."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.402<br />

HASAN SEZÂÎ;<br />

İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. İsmiHasan bin Ali, mahlası Sezâî'dir.<br />

Tasavvufta Gülşenî yoluna mensûb idi. 1669 (H.1080) yılında Gördes'de doğdu. Şehrin<br />

bugünkü adı Korent olup, Yunanistan sınırları içinde kalmıştır. 1738 (H.1151) senesinde<br />

Edirne'de vefât etti.Kendi ismi ile anılan dergâhının bahçesinde defnedildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!