22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1) Menâkıb-ı Haseniyye; s.6-21<br />

2) Sefînetü'l-Evliyâ; c.2, s.189<br />

3) İrgâmü'l-Merîd; s.100-104<br />

4) Et-Tahrir; s.34<br />

5) Son Devir Osmanlı Ulemâsı; c.3, s.281<br />

6) Râmûzü'l-Ehâdîs Tercümesi; 1. cild girişi<br />

HASAN HÜSÂMEDDÎN UŞÂKÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden ve Uşâkîlik tarîkatının kurucusu. İsmi Hasan, lakabı<br />

Hüsâmeddîn'dir. 1475 (H.880) senesinde Buhârâ'da doğdu. Soyu hazret-i Hüseyin'e ulaşır.<br />

Hacı Teberrük isminde bir tüccarın oğludur. Anadolu'ya gelip, Uşak'ta yerleştiği için "Uşâkî"<br />

denildi.<br />

Hüsâmeddîn Uşâkî, ilk tahsîlini babasının nezâret ve himâyesinde tamamladı. Babasının<br />

vefâtı üzerine ticâretle meşgûl olmaya başladı. Üzüntü içinde uyuduğu bir gece, rüyâsında<br />

ona; "Boş yere ticâretin zahmetini çekmek, hakîkat ehli için zarar ve ziyândır. Arzun âhiret<br />

ticâreti, yâni Allahü teâlâya kavuşmak olsun. Gâyen sonsuz sermâyeyi elde etmek ise, dünyâ<br />

mallarından yüz çevirip, Anadolu'nun güzel şehirlerinden Uşak'ta oturan Seyyid Ahmed-i<br />

Semerkandî hazretlerine varıp teslim ol. Uzlet köşesine çekilip, dâimâ Rabbin ile bulun!"<br />

denildi. İşte bu mânevî işâretten ve almış olduğu emirden sonra kendinde bir başkalık<br />

hisseden Hüsâmeddîn Uşâkî hazretleri, bir an önce bu zâta kavuşmak arzusu ile yanıp<br />

tutuşmaya başladı. Babasından mîrâs kalan bütün mallarını, servetini ve kurulu ticâret<br />

düzenini kardeşi Mahmûd Çelebi'ye bağışlayıp, kalbinden dünyâ sevgisini uzaklaştırdı.<br />

Durmadan içini yakan aşk ateşinin tesiri ile, yaya olarak Buhârâ'dan ayrılıp yola çıktı.<br />

Aylarca süren zahmetli ve meşâkkatli yolculuklardan sonra,Erzincan vilâyetine geldi. O<br />

sırada Erzincan'da bulunan Seyyid Ahmed-i Semerkandî hazretleri ile karşılaşıp ona<br />

bağlanarak, sâdık bir talebesi oldu. Sonra hocası ile birlikte Uşak'a giderek oraya yerleşti.<br />

Hakîkî rehber olan bu büyük âlime bağlılığının kuvveti sâyesinde kemâle kavuşup,<br />

evliyâlığın yüksek derecelerine ulaştı. Seyyid Emîr Semerkandî hazretleri, kısa zamanda<br />

evliyâlık makâmına yükselen Hüsâmeddîn-i Uşâkî'ye, aldığı mânevî emir üzerine hilâfetnâme<br />

verdi.<br />

Hocası Seyyid Ahmed-i Semerkandî'nin âhirete irtihâlinden sonra, onun yerine geçti ve<br />

talebe yetiştirmeye başladı. Kısa zamanda ismi güneş gibi parladı ve şöhreti çok uzaklara<br />

yayıldı. O sırada devrin pâdişâhı, Sultan İkinci Selîm Hân idi. Pâdişâhın iki oğlundan biri<br />

olan Şehzâde Murâd, Manisa'da vâli idi. Şehzâde Murâd, Hüsâmeddîn-i Uşâkî hazretlerine,<br />

kendisinin sultân olup olmayacağını anlamak üzere, bir mektupla hizmetçisiniUşak'a<br />

gönderdi. Uşak'a varan haberci, doğruca Hüsâmeddîn-i Uşâkî'ye giderek, huzura kabûl<br />

edilmesini ricâ etti. Huzûra kabûl edilen haberci, daha mektubu Hüsâmeddîn-i Uşâkî<br />

hazretlerine vermeden ve ziyâreti hakkında bir şey söylemeden, Uşâkî hazretleri ona; "Git!<br />

Şehzâdeye söyle! Hemen İstanbul'a hareket etsin. Filan gün saltanat tahtına oturacaktır."<br />

dedi. Haberci, hemen Manisa'ya dönerek müjdeyi Şehzâde'ye bildirdi. Şehzâde Murâd, vakit<br />

geçirmeden İstanbul'a hareket etti. Balıkesir'e geldiğinde, Vezîr-i âzam Sokullu Mehmed<br />

Paşa'nın gönderdiği elçilerle karşılaştı. Elçiler, Sadrâzamın mektubunu Şehzâde'ye verdiler.<br />

Mektubu okuyan Şehzâde, bu mektuptan babası Sultan İkinci Selîm'in vefât ettiğini,<br />

Sadrâzamın ölüm haberini halktan sakladığını ve kendisini tahta çıkarmak üzere dâvet<br />

ettiğini öğrendi. İstanbul'a giderek, Hüsâmeddîn-i Uşâkî'nin haber verdiği zamanda, Sultan<br />

Üçüncü Murâd Hân nâmıyla tahta geçti.<br />

Bu hâdiseden sonra, Sultan Murâd Hânın Hüsâmeddîn-i Uşâkî hazretlerine karşı sevgi ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!