22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.69<br />

6) Baldırzâde, Vefayât, v.43 b.<br />

7) Selîmnâme<br />

HASAN DEDE;<br />

Anadolu'da yetişen velîlerden. On sekizinci asırda Nevşehir'de yaşamıştır. Türbesi<br />

Nevşehir'de ziyâret mahallidir. Halk arasında meşhûr olup Hasan Baba ve Hasan Emmi diye<br />

de tanınır.<br />

Halkın, tevekkülü, çalışkanlığı ve üstün ahlâkı ile çok sevdiği ve hürmet gösterdiği bir velî<br />

idi. Sohbetleri ve güzel ahlâkı ile insanlara çok faydalı olmuştur. Gariplerin, yetimlerin ve<br />

hastaların yardımına koşar, onlara her yönden destek olurdu.<br />

Menkıbeleri halk arasında çok yaygın olup, bâzıları şöyle anlatılmıştır:<br />

Bir gün dostlarından birisi vefât etmek üzere iken başında bulunup ona duâ etmişti. Hasta son<br />

anlarını yaşadığı sırada armut istemişti. Mevsim kıştı. Dışarda şiddetli tipi vardı. O mevsimde<br />

armut bulmak mümkün değildi. Hastanın başında bulunan yakınları ne yapacaklarını<br />

şaşırarak, Hasan Dede'nin yüzüne bakışıp; "Bize yardımcı ol, ne yapalım, hastanın bu<br />

arzusunu yerine getiremeyeceğiz." dediler. Hasan Dede çâresiz kalan ve çok üzülen bu<br />

insanlara; "Üzülmeyiniz, buluruz. Allahü teâlâ bir imkân ihsân eder. Biraz bekleyin." diyerek<br />

dışarı çıktı. Kısa bir müddet sonra elinde küçük bir armut dalı ile içeri girdi. Armut dalı<br />

üzerinde yemyeşil tâze yapraklar ve olgunlaşmış sapsarı armutlar vardı. Sanki yaz<br />

mevsiminde dalından kırılmış gibi idi. Hastanın başında bulunanlar bu hâli görünce, bu işin<br />

Hasan Dede'nin bir kerâmeti olduğunu anladılar. Ona olan derin muhabbetleri ve gösterdiği<br />

yakın alâka hepsini ağlattı. Armutları verip, hastanın gönlünü hoş ettiler. Hasta kısa bir süre<br />

sonra vefât etti.<br />

Hasan Dede kendi el emeği ile kazandığı helal yiyecekleri yer, buna çok dikkat ederdi. Bu<br />

sebeple kendi bağında, bahçesinde çalışırdı. Çalışmaları sırasında namaz vakti girince<br />

cemâati aslâ kaçırmaz, câmiye gider, cemâatle namaz kılardı. Namazdan sonra da halkın can<br />

kulağı ile dinlediği sohbetlerini yapar, yine işine dönerdi. Bir gün yine bir namaz vakti<br />

câmiye gelmişti. Bağını bellemek için kullandığı belini de yanında getirip câminin girişinde<br />

bir yere koydu. Namaza durdu. Bâzı kimseler cemâat namaza durunca Hasan Dede'nin belini<br />

kimse görmeden alıp minâreye sakladılar. Namaz bittikten sonra Hasan Dede hiç kimseye bir<br />

şey söylemeden minâreye çıkıp belini aldı. Tebessüm ederek, güler yüzle bağına gitti. Onun<br />

bu güzel halleri, kimseyi incitmemesi, kırmaması, herkesin iyiliği için çalışması, çevresinde<br />

mükemmel bir örnek teşkil ederdi. Kabri üzerindeki tek kubbeli türbe on sekizinci asırda<br />

yapılmıştır. Türbesinin çevresi bir dinlenme parkı hâline getirilmiş ve ağaçlandırılmıştır.<br />

1) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.92<br />

HASAN DEDE<br />

Hasan Usta diye de bilinir. Zamânında güzel ahlâkı, örnek hareketleri ve kerâmetleriyle<br />

tanınan Hasan Dede'nin türbesi Rize Ardeşen'de Seslikaya köyündedir. Türbesi, vasiyeti<br />

üzerine vefâtından yedi yıl sonra cesedinin bozulmamış olduğu görüldükten sonra<br />

yapılmıştır. Yöre halkı tarafından sık sık ziyâret edilen Hasan Dede 1845 yılında vefât<br />

etmiştir. Türbesinin önündeki kiremitli kabir de (resmin solunda) yine kendisi gibi kerâmet<br />

ehli bir velî olan oğlu Süleyman Dede'ye aittir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!