22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Câmi-ul-Ezher'de birçok âlim ve velînin sohbetinde bulundu. Bir müddet Mısır'da kaldıktan<br />

sonra hocasını çok özleyip, dönmeye karar verdi. Birkaç dervişle birlikte yola çıktı. Yolda<br />

parası bitti. Sıkıntı içinde Dimyat'a vardı. Dimyat'ta câmi ve büyük zâtların kabirlerini ziyâret<br />

ettiği sırada, karşısına çıkan bir zât, bir kese verip kayboldu. Kesenin içinde bir mikdâr para<br />

ve küçük bir kâğıt parçası vardı. Kâğıtta bu sırrı kimseye söyleme diye yazılıydı. Dönüş<br />

yolculuğu sırasında Konya'ya da uğradı. BuradaCelâleddîn-i Rûmî'nin kabrini ziyâret ederek,<br />

ruhâniyetinden istifâde etti. Uzun bir yolculuktan sonra Üsküdar'a ulaştı. Sonunda hocasının<br />

dergâhına vardı ve huzûra girip el öptü. Hocasının iltifâtına kavuşan Hasan Adlî, derslere<br />

devâm etti. Bu sırada pekçok hallere kavuştu.<br />

Bir gün Hasan Adlî, halvethânesinde tek başına otururken çeşitli memleketleri gezen bir zât<br />

yanına girdi. Bu sırada Hasan Adlî Efendiye gezip gördüğü, ibret almaya değer yerleri gâyet<br />

canlı bir şekilde anlattı. Bunun üzerine Hasan Adlî Efendide onları görmek arzusu<br />

doğdu.Yatsı namazından sonra yanındaki misâfirle berâber hocasının sohbetine katıldı.<br />

Hocası sohbet esnâsında bir vesîle ile onlara, misâfirin bahsettiği memleketleri gösterdi.<br />

Hasan Adlî Efendinin bu manzara karşısında hocasına olan bağlılığı daha çok arttı.<br />

Hasan Adlî günlerini ibâdet, tâat ve zikirle geçirirken bir gün hatırına; "Ne olaydı rûhânî<br />

varlıklar benim dediğimi yapaydı." diye geldi. Bu arada bir vesîle ile hocasının huzûruna<br />

gitti. Hocası konuşma sırasında; "Biz talebeliğimiz sırasında sizin kaldığınız odada kalırken<br />

rûhânî bir cemâat gelip bize bir kese altın getirirdi. Biz kalbimizi esas maksaddan ayırmayıp,<br />

altınlara iltifât etmezdik. Bilhassa talebeye, mâsivâ bağı ile bağlanmak yakışmaz. Onlar da<br />

mâsivâdandır." diyerek, Hasan Adlî Efendinin kalbinden bozuk düşüncelerin gitmesini<br />

sağladı.<br />

Hasan Adlî Efendi, bir süre sonra hocasının terbiyesinde, kemâle geldi. Hocasından hilâfet ve<br />

icâzet aldıktan sonra, Balat Ferruh Kethüdâ zâviyesi şeyhliğine tâyin edildi. Burada talebe<br />

yetiştirmek ve insanlara doğru yolu anlatmakla meşgûl oldu. Daha sonra Şeyh Hasan<br />

Efendinin vefâtı üzerine Kocamustafapaşa Dergâhına şeyh tâyin edildi.<br />

HasanAdlî, 1617 (H.1026) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kocamustafapaşa Zâviyesine<br />

defnedildi. HasanAdlî Efendinin Manzum Tergibat ve Müretteb Dîvânı vardır. Eserleri<br />

basılmamıştır.<br />

CİN BEYİNE SELÂM SÖYLE<br />

Hasan Adlî Efendi bir gün talebeleri ile giderken yolda bir kasabaya uğradı. Bu sırada birisi yanına<br />

gelip; "Efendim âileme cin musallat oldu. Her gece hanımımı alıp götürüyor. Lutfedin de bu dertten<br />

kurtulayım." diye ricâda bulundu. Hasan Adlî Efendi; "Git cin beyine bizden selâm söyle. Bizim<br />

hatırımız için bu hâtunu incitmesinler." dedi. HasanAdlî oradan bir süre sonra ayrıldı. Birkaç ay sonra<br />

seyâhat dönüşünde oraya yine uğradı. O şahıs, Hasan Adlî Efendiyi görünce, ellerine kapanıp;<br />

"Efendim, himmetiniz ile o dertten kurtulduk. O gece gelip yine hanımımı alıp götürdüler. Fakat cin<br />

beyi kendilerine; "Bundan sonra o hanımı getirmeyin. O şeyhe bağışladık." diye emir vermiş. Ondan<br />

sonra öyle bir şey olmadı." dedi.<br />

1) Menâkıb-ı Adlî Hasan Sümbülî, Üniversite Kütüphânesi, İbnü'l-Emîn, No: 2956<br />

2) Lemezât; v.1796 (Üniversite Kütüphânesi,TürkçeYazmalar Kısmı No:-1894)<br />

3) Sicillî Osmânî; c.2, s.131<br />

4) Şakâyık-ı Nu'mâniyyeZeyli (Atâî); s.606<br />

5) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.118

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!