22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kalktı." Sabah olunca, Ahmed bin Hanbel hazretleri Hâris el-Muhâsibî'nin fazîletli bir zât olduğunu<br />

söyleyip, takdirlerini bildirdi.<br />

KIYMETLİ KARDEŞİM<br />

Derler ki, Hâris el-Muhâsibî kırk yıl sırtını duvara dayamayıp, ayaklarını uzatmadan oturdu. Niçin<br />

böyle kendine eziyet ediyorsun diyenlere; "Allahü teâlânın huzûrunda kul gibi oturmamaktan hayâ<br />

ediyor, utanıyorum." derdi. Yine buyurdular ki; "Kıymetli kardeşim! Kötü âlimler insanlar için çok<br />

tehlikelidir. Onlar dünyâya düşkündürler. Dünyâyı âhirete tercih ederler. Sonra şunu iyi bil. Dünyâyı<br />

âhirete tercih edenler, râhat ve huzur içerisinde de değildirler. Onların neşe ve sevinçlerine, keder ve<br />

sıkıntılar karışmıştır. Bunların sonu felâkettir. Aslında böyle kimselerin dünyâsı da âhireti de harâbtır.<br />

İki dünyâları da perişândır. Kıymetli kardeşim! Kendinize geliniz. Aklınızı başınıza alınız. Allahü<br />

teâlâdan korkunuz. Şeytan sizi aldatmasın. Şeytan ve onun yardımcıları, Allahü teâlânın huzûrunda<br />

perişan olacaklardır."<br />

1) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.57<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.73<br />

3) Târih-i Bağdâd; c.8, s.211<br />

4) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.387<br />

5) Tezkiret-ül-Evliyâ; s.144<br />

6) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.56<br />

7) Risâle-i Kuşeyrî; s.72<br />

8) Dirâsât fit-Tasavvuf-il-İslâmî; s.153<br />

9) Sıfat-üs-Safve; c.2, s.24<br />

10) Nefehât-ül-Üns; s.52<br />

11) Tabakât-ül-Evliyâ; s.175<br />

12) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.177<br />

HARPUTLU HACI ÖMER EFENDİ;<br />

Büyük âlim ve velî. 1800 (H.1215) yılında Harput iline bağlı Germiri köyünde doğdu.<br />

Kayseri'de yerleşti ve 1878 (H.1295) yılında bu şehirde vefât etti.<br />

İlk tahsîlini köyündeki sıbyan mektebinde yaptı. Daha küçük yaştayken babası ve âile<br />

fertleriyle birlikte Harput şehrine göç etti. 1830 târihine kadar Harput'ta oturarak yüksek<br />

medreselerde ilim tahsîline çalıştı. Bu târihte Ayıntab'a ve bir sene sonra da Kayseri'ye gitti.<br />

Kayseri'de Divrikî Hâfız Mustafa Efendi ile Göncüzâde Kâsım Efendiden ilim tahsîl etti.<br />

Kâsım Efendiden icâzet aldıktan sonra İstanbul'a geldi. Orada meşhûr âlimlerden dersler aldı.<br />

Bilhassa Huzûr-ı hümâyûn hocalarından Abdurrahîm Efendinin sohbetlerine katılarak ilimde<br />

ve tasavvuf yolunda ilerledi.<br />

Üç defâ hacca gitti. 1840 târihinde yaptığı hac esnâsında Mekke-i mükerremede mücâvir<br />

olarak kaldı. Bu sırada Mekke'de bulunan Nakşibendî seyyidlerinden Şeyh Muhammed Can<br />

Efendinin derslerine ve sohbetlerine katıldı. Onun feyz ve bereket saçan mübârek<br />

nazarlarıyla kalbi dünyâ bağlılığından kurtulup devamlı Allahü teâlâ ile meşgul olmaya<br />

başladı. Muhammed Can Efendiden halîfelik alan Hacı Ömer Efendi, 1841 senesinde Mısır'a<br />

gitti. Buradaki Gülşenî tekkesinde bir sene kırâat ilmini tahsîl etti.<br />

1842 yılında Kayseri'ye dönen Hacı Ömer Efendi, ertesi yıl burada evlendi. Kayseri'de<br />

senelerce talebelerine ilim ve feyz sundu. Evi devamlı kendisinden nasihat ve duâ almak<br />

isteyenlerle dolar taşardı. Yaşayışı ve her hâli sünnet-i seniyyeye uygundu.<br />

Vefâtından üç sene önce mübârek mîrâc gecesinde talebeleri ile sohbet ederken, onlara

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!