22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hiç kimseye eziyet etmemektir. Gözün farzı ve vazifesi; haramlardan korunmaktır. Kulağın<br />

farzı ve vazifesi, helâl olmayan şeyleri dinlememektir. Lisanından sonra, insanoğlu için en<br />

tehlikeli âzâ kulağıdır. Çünkü kulak, kalbin en büyük elçisidir. Fitne bataklığına en fazla<br />

dalan kulaktır. Burnun farzı ve vazifesi; burun, kulak ve göze tâbidir. Dinlemesi ve bakılması<br />

câiz olmayan bir şeyin koklanması da câiz değildir. Ellerin ve ayakların farzı ve vazifesi;<br />

Allahü teâlâ tarafından haram kılınan şeylere uzanmaması ve başkalarının hakkından<br />

sakınmasıdır."<br />

Eserleri:<br />

1) Âdâb-ün-Nüfûs, 2) Şerh-ul-Ma'rifet, 3) El-Menâzil fi'z-Zühd ve Gayrihi, 4) El-Ba's<br />

ve'n-Nüşûr, 5) Er-Riâye li-Hukûkıllah Azze ve Celle, 6) El-Halvet ve't-Tenekkul<br />

fi'l-İbâdet, 7) Muâtebet-ün-Nefs, 8) Risâlet-ül-Müsterşidîn.<br />

HİÇ KİMSEYİ İNCİTME<br />

Hâris el-Muhâsibî hazretleri buyurdu ki: Nefsini hesâba çeken muhâsebe ehlinin belli hasletleri<br />

vardır. Bunları tecrübe ve tatbik edince, Allahü teâlânın ihsânıyla şerefli makamlara ulaşmışlardır.<br />

Her şey güçlü bir azimle ve nefsânî arzuları tamâmen terk etmekle elde edilir. Çünkü azmi sağlam<br />

olanların nefsin hevâ ve hevesine karşı durmaları basitleşir. O halde kuvvetli bir azimle şu hususlara<br />

uy:<br />

1) Doğru ve yalan yere yemin etme.<br />

2) Yalan söylemekten sakın.<br />

3) Zulüm bile yapmış olsa hiç bir kimseye lânet etme.<br />

4) Vefâkâr olmak imkânı bulduğun müddetçe ahdinden dönme.<br />

5) Ne sözle ne de hareketle hiçkimseye bedduâ etme. Yaptığın iyilik için mükâfât, karşılık bekleme.<br />

Allahü teâlânın rızâsı için tahammüllü ol.<br />

6) Kâfir olsun, müşrik veya münâfık olsun, hiçbir kimsenin aleyhinde şâhidlik yapma. Halka karşı<br />

merhametli ol. Allahü teâlânın gazabından uzak kalmak için en uygun yol budur.<br />

7) Ne içinden ne de dışından aslâ günah işlemeye yönelme, âzâlarının tamâmını günahtan uzak tut.<br />

8) Hiç kimseyi incitme. İster az ister çok olsun veya ihtiyacın olsun yâhud da olmasın hiçbir halde<br />

kendi yükünü kimseye yükleme.<br />

9) İnsanlardan hiçbir şey bekleme ve sâhib oldukları hiçbir şeye göz dikme.<br />

10) Dünyâ ve âhirette makam ve izzet yüksekliği, Allahü teâlânın dilemesine, vermesine bağlıdır. Bu<br />

bakımdan kendini karşılaştığın hiçbir insandan daha üstün görme.<br />

SÜNNETE UYGUNDUR<br />

Ahmed bin Hanbel hazretlerine dediler ki: "Hâris el-Muhâsibî tasavvuf ile alâkalı mevzûlardan<br />

bahsediyor. Bunlara âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden delil getiriyor. Onu dinlemek istemez misin?"<br />

Ahmed bin Hanbel: "Evet, dinlemek isterim." dedi. Nihâyet bir gece yanına gitti. Gece sabaha kadar<br />

sohbetini dinledi. Hâris el-Muhâsibî'de ve yanında bulunanlarda dînen münâsib olmayan bir şeye<br />

rastlamadı. Ahmed bin Hanbel hazretleri burada gördüklerini şöyle anlatmaktadır: "Akşam ezânı<br />

okununca, öne geçip namazı kıldırdı. Namaz kılındıktan sonra, yemek geldi. Yemeğe oturdular. Hâris<br />

el-Muhâsibî, hem konuşuyor hem yemek yiyordu. Zâten yemek yerken güzel şeylerden bahsetmek<br />

sünnete de uygundur. Yemek yendikten sonra, ellerini yıkadılar. Sonra, berâberce oturdular. Herkes<br />

yerini alınca, bir suâli olan var mı? diye sordu. Riyâ, ihlâs ve muhtelif hususlarda, suâller sordular.<br />

Suallere cevap verdi. Ayrıca delillerini de söyledi. Bu sırada gece bir hayli ilerlemişti. Birisine,<br />

Kur'ân-ı kerîm okumasını söyledi. Kur'ân-ı kerîm okundukça ağlıyor, inliyor ve göz yaşları<br />

döküyorlardı. Kur'ân-ı kerîm okunması bitince, Hâris el-Muhâsibî hafifce duâ yaptı, sonra namaza

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!