22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

silâhlar yerlerine bırakıldı. Böylece tövbe ettikten sonra deliler iyileşebildi.<br />

Diğer taraftan komünistler helikopterlerin uçaksavarla vurulduğunu iddiâ etmelerine rağmen,<br />

pilotlar bunu reddetmiş ve şöyle anlatmışlardır: "Tam türbeyi vurmak üzereydik. Türbe<br />

kapısından uzun boylu nohudî elbiseli sarıklı biri çıktı. Avucunun içi ateş doluydu. Elindeki<br />

ateşi bize doğru fırlattı. Helikoptere gelen ateş bir anda her tarafımızı kaplayıverdi."<br />

BU YOLDA EDEB GEREK<br />

Bir gün zengin biri, kendisiyle ilgili bir anlaşmazlıktan dolayı, diğer şahıslarla birlikte Halîfe-i<br />

Kızılayak'ın huzûruna çıktı. Fakat o, huzurda da edepsiz hareketlerde bulunarak taşkınlık yapmaya<br />

devâm etti. Çıkacakları sıra yanındakiler böyle gitmemesini ve Halîfe-i Kızılayak'ın duâsını alarak<br />

çıkmasını kendisine söyledilerse de, gururundan bunu kabûl etmedi ve öylece çıkmak üzere ayağa<br />

kalktı. Halîfe-i Kızılayak tam o sırada başını kaldırarak ona bir nazar etti. O andan îtibâren zengin<br />

kişinin hâli kötüleşmeye başladı. Evine gittiğinde yakınları doktor getirmek istedilerse de artık buna<br />

gerek olmadığını söyleyerek; "Dergâhın kapısından çıkarken Halîfe-i Kızılayak'ın bana baktığı anda<br />

içimden bir şeylerin geçtiğini hissettim. Artık son hazırlıkları yapın." dedi. Hakîkaten çok geçmeden<br />

vefât etti.<br />

KUSURUNU AFFET<br />

Bir gün Halîfe-i Kızılayak, birkaç talebesiyle birlikte bir mezarlığın yanından geçiyordu. Bir ara yeni<br />

gömülmüş bir mezarın başında durdu. Sonra mezarın kime âit olduğunu sorup öğrendi ve mezar<br />

sâhibinin evine gitmek istediğini söyledi. Mezar bir gün önce gömülmüş bir gence âitti. Hep birlikte<br />

gencin evine gittiler. Gencin babası çıkıp onları karşıladı. Halîfe-i Kızılayak ondan, ölen oğlunun<br />

yerine kendisini evlat kabûl etmesini istedi. Herkes bu istek karşısında şaşırmış durumdaydı. Halîfe-i<br />

Kızılayak; "Eğer istediğimi kabûl ettiysen beni istediğin gibi azarla, hattâ döv. Fakat dün ölen<br />

oğlunun kusurunu affet. Çünkü onun azaptan kurtulması buna bağlıdır." dedi. Bunu duyan baba<br />

oğlunu affetti ve gönlü hoş bir şekilde onları uğurladı.<br />

HALÎFE MUSTAFA EFENDİ<br />

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin babası ve ilk hocası. Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinin<br />

oğlu Seyyid Ubeydullah'ın halîfesidir. Kerâmetler sâhibi olupÊdin ve fen ilimlerinde deryâ<br />

gibiydi. Bir kimsenin hangi namazı kılmadığını yüzünden anlardı. İlimde ve tasavvufta çok<br />

talebe yetiştirdi. Dokuz oğlu ve iki kızı vardı. Oğulları sırasıyla Abdülhakîm, İbrâhim, Tâhâ,<br />

Abdülkâdir, Şemsüddîn, Ziyâüddîn, Yûsuf, Mahmûd ve Kâsım efendiler, kızları ise Râbia ve<br />

Muteber hanımlardır.<br />

HALÎMÎ ÇELEBİ;<br />

Bâyezîd-i Velî ve Yavuz Sultan Selîm devri Osmanlı âlimlerinden ve velî. İsmi, Abdülhalîm<br />

bin Ali'dir. Kastamonulu olup, doğum târihi bilinmemektedir. 1516 (H.922) senesinde,<br />

Yavuz Sultan Selîm Han ile birlikte gittiği Mısır Seferi dönüşünde, Şam'da vefât etti. Orada,<br />

Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin türbesine defnedildi.<br />

Zamânın âlimlerinden ayrıca Molla Alâeddîn-i Arabî'nin hizmetlerinde bulunup, naklî ve<br />

mânevî ilimleri ondan tahsîl etti. Molla Alâeddîn-i Arabî vefât ettikten sonra, Arab diyârına<br />

gidip, orada çeşitli ilimleri öğrendikten sonra, hac ibâdetini yerine getirip İran'a gitti. O<br />

beldenin âlimleriyle de ilmî sohbetlerde bulundu. Sûfîyyenin ileri gelenlerinden Şeyh<br />

Mahdûmî'nin hizmet ve sohbetinde bulunup, ondan feyz aldı. Daha sonra asıl memleketi olan<br />

Kastamonu'ya döndü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!