22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Onları al gel, üstümüzü îmâr et, kendin de bize komşu ol." dedi. Celâl Hoca uyanınca,<br />

söylenileni yaptı. Mezarı bulup bir nişan koydu. Mallarını gidip aldı. Harezm'den ustalar<br />

getirip, orada bir türbe ve imâret yaptı. Kendisi de oraya yerleşip, tâliplere ilim öğretip, Hak<br />

âşıklarına feyzler saçtı.<br />

Hakîm Süleymân Ata'nın Orta Asya'da hâlen harâretle okunmakta olan Bağırgan Kitabı,<br />

Âhirzaman Kitabı ve Meryem Kitabı gibi eserleri mevcuttur. O, ayrıca Kul Süleymân,<br />

Hakîm Süleymân, Hakîm Hoca Süleymân ve Hakîm Ata gibi çeşitli mahlaslarla hece<br />

vezninde hikmetler, şiirler söylemiştir. Bu şiirlerinde Peygamber efendimizin mîrâcı ve<br />

vefâtı, Cennet ile Cehennem'in münâzarası, Cennet'te akan dört nehirden ancak tövbe<br />

edenlerin içebileceği, tövbesizlere onun yerine zakkum zehri verileceği, kıyâmetin ahvâli,<br />

Hak korkusu, Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâma mürid olması, dervişlerin ve<br />

dervişliğin fazîletleri ve dünyânın fâniliğini anlatmaktadır.<br />

Hakîm Süleymân Ata'nın zaman zaman talebelerine söylediği şu iki sözü de söylene söylene<br />

günümüze kadar gelmiştir.<br />

"Her gördüğünü Hızır bil, her geceyi kadir bil."<br />

"Herkes yahşî (güzel, iyi) biz yaman, herkes buğday biz saman."<br />

1) Hazînet-ül-Asfiyâ, Mevlânâ Gulam Lâhorî<br />

2) Hakîm Ata Kitabı, Kazan Üniversitesi, 1901<br />

3) Reşehât Ayn-ül-Hayât; s.16<br />

4) Nesâyimü'l-Mehabbe; s.384<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.7, s.298<br />

6) İslâm Târihi <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.5, s.90<br />

HAKÎM-İ TİRMİZÎ;<br />

Âlim ve evliyânın büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Ali bin Hasan bin Bişr, künyesi Ebû<br />

Abdullah'tır. Hakîm lakabıyla tanındı. Tirmiz'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 932<br />

(H.320) senesi Nişâbûr'da şehîd edildi.<br />

Hakîm-i Tirmizî küçük yaşta tahsil hayâtına başladı. Babasından teşvik ve destek gördü.<br />

Doğduğu şehir olan Tirmiz'de Kuteybe bin Saîd, Sâlih bin Abdullah Tirmizî, Sâlih bin<br />

Muhammed es-Sa'dî, Hasan bin Ömer bin Şakîk, Yahyâ bin Mûsâ, Utbe bin Abdullah<br />

Mervezî, İbâd bin Yâkûb Ravagânî, Muhammed bin AliŞakîk, Süfyân binVekî', Yâkûb bin<br />

Şeybe, Yâkûb bin Devrekî ve başkalarından hadîs-i şerîf öğrendi.<br />

İlim öğrenme arzusu ile yandığı gençlik günlerinde bir gün, iki arkadaşıyla anlaşıp başka<br />

yerlere gitmek, oralarda ilmini arttırmak ve Allahü teâlânın rızâsını kazanmak istedi. Bu<br />

karar ve anlaşmayı annesine açıkladı. Annesi buna çok üzüldü ve; "Yavrucuğum! Ben zayıf,<br />

kimsesiz ve hastayım. Benim hizmetlerimi sen yapıyorsun. Beni yalnız, çâresiz kime<br />

bırakıyorsun?" dedi. Bu sözler üzerine genç Muhammed bin AliTirmizî'nin gönlüne dert<br />

düştü ve arkadaşlarıyla yaptığı anlaşmayı bozup seferden vazgeçti. İki arkadaşı ise onu yalnız<br />

bırakıp, ilim tahsîli için yola çıktılar. Buna ziyâdesiyle üzülen Muhammed bin Ali, ne<br />

annesinden ayrılabildi, ne de gönlünden ilim aşkını silip atabildi. Yalnız kaldığı zamanlarda,<br />

tenhâ yerlerde uzun uzun ağlardı. Yine bir gün mezarlıkta oturmuş ağlıyor, hem de; "Ben<br />

burada câhil ve ilimden mahrûm kaldım, arkadaşlarım âlim gelecekler." diye düşünüyordu.<br />

Gözlerinden yaşlar boşandığı bir sırada âniden nûrânî yüzlü, tatlı sözlü bir ihtiyar çıkageldi<br />

ve; "Yavrum niye ağlıyorsun?" diye sorunca, başından geçenleri anlattı. Bunun üzerine;<br />

"Kısa zamanda o iki arkadaşını ilimde geçmen için, her gün sana ders vermemi arzu eder<br />

misin?" diye sordu. "Evet arzu ederim." cevâbını verdi.Bunun üzerine bu tatlı sözlü, nur

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!