22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

iltifât edip ihsânlarda bulundu.<br />

Muhammed Hâdimî'den Ayasofya Câmisinde bir ders vermesi istendi. Derste pâdişâh,<br />

sadrâzam, Hâdimî'nin hocası olan Şeyhülislâm, Müderris Kazâbâdî Ahmed Efendi ve diğer<br />

devlet ricâli de bulunacaktı. Hâdimî, hocasının bulunduğu mecliste vâz edemeyeceğini<br />

edeple belirterek affını istedi. Ancak şeyhülislâm, irâde-i seniyye (pâdişâh emrinin)<br />

bulunduğunu, dersin mutlaka yapılması gerektiğini söyleyerek, onu mahşerî bir kalabalık ile<br />

dolu olan Ayasofya Câmisinin kürsüsüne çıkardı.<br />

Sonradan bir risâle hâlinde neşredilen Fâtihâ Tefsîri'ni kürsüde büyük bir vukufla ve şâhâne<br />

bir hitâbet örneği hâlinde takrîr edip anlatan Hâdimî'nin bu dersi, hocası olan Şeyhülislâmın<br />

sevincinden ağlamasına sebeb oldu. Bu takrirden sonra, Topkapı Sarayına çağrılıp tebrik ve<br />

taltîf edilen Hâdimî'ye İstanbul'da kalması teklif edildi. Bu iltifâtlara teşekkür eden ve lisân-ı<br />

münâsiple Hâdim'e avdet etmek istediğini arz eyleyen Hâdimî, İstanbul'dan bâzı kitâplar<br />

satın alarak, bu defâ iki deve yükü kitapla Hâdim'e döndü.<br />

Bundan sonra, okuyup araştırma ve eğitimin yanısıra, eser yazmaya da başladı. Kur'ân-ı<br />

kerîm sûrelerinden bâzılarının ciltler hâlinde tefsîri olan ilk eserlerini, talebeleri temize çekip<br />

çoğaltarak, kitap hâline getirdiler. Medresesinde Arabî, Fârisî, usûl-i fıkıh, fıkıh, tefsîr, hadîs,<br />

kelâm, edebiyât gibi dersler okuttu. Pekçok âlimin yetişmesine vesîle oldu. Bunların içinde<br />

başta oğulları Saîd, Abdullah, Emîn, Nûmân gelmekteydi. Ayrıca "Ayaklı Kütüphâne"<br />

lakabıyla anılan Müftîzâde Muhammed Antâkî, İsmâil Gelenbevî, Mehmed Kırkağacî, Hâfız<br />

Osman Üskübî, Ahmed Ürgübî, Konyalı İsmâil Hakkı, Hacı İsmâil Kayserî gibi âlimler<br />

meşhûr oldular.<br />

Muhammed Hâdimî hazretleri, 1762 (H.1176) senesinde Hâdim'de, son hastalığına<br />

yakalanmıştı. Çocuklarını, talebelerini ve dostlarını çağırıp herbiriyle helallaşıp, vedâlaştı.<br />

Çocuklarına ve talebelerine vasiyetini bildirdikten sonra; "Vefât ettiğimde, daha önce vasiyet<br />

edip anlaştığım kimse gelene kadar beni soyup gaslimi yapmayın." buyurdu. O gece sabaha<br />

karşı, talebelerinin Yâsîn-i şerîf kırâatları arasında mübârek rûhunu teslim eyledi. Kuşluk<br />

vakti sıralarında daha önce anlaştığı Trabzonlu Hacı Mehmed Efendi gelip, gasil, techîz ve<br />

tekfîn işlerini yaptı. Kabrini babası Mustafa Efendinin yanında kazdırdı ve oraya defni<br />

yapıldı. Âşıkları, uzak yakın yerlerden gelerek kabrini ziyâret etmektedir.<br />

Mezar taşında şunlar yazılıdır: "Bütün dînî bilgileri kendisinde toplayan ve Târîkat-i<br />

Muhammediye kitabını şerheden, âriflerin kutbu, Allahü teâlâya kavuşmak isteyenlere<br />

yardım eden Ebû Saîd Muhammed Hâdimî'nin rûhuna Fâtiha."<br />

Hâdimî'nin oğluna yaptığı vasiyeti şöyledir:<br />

Allahü teâlâya hamd, Habîb-i ekremine, âl u eshâbına ve O'nun sünnetlerine tâbi olan ve<br />

yolunu sevenlere salât ve selâm olsun.<br />

Ey nasihat kabûl edici, pek aziz oğul Saîd! Allahü teâlâ seni uzun ömür içerisinde sevdiği ve<br />

râzı olduğu şeylerle azîz eylesin. Ziyâde ilmin hâsıl edeceği takvâ, istikâmet, korku ile mesûd<br />

kılsın.<br />

İmâm-ı Gazâlî'nin de buyurduğu gibi, nasihat etmek kolaydır. Zor olan, onu yerine<br />

getirmektir. Çünkü nefsin fıtratında, yaratılışında nefsânî arzu ve istekleri sevmek vardır.<br />

Yine nefsin fıtratında, yaratılışında hep kendi temenni ve arzu ettiklerine meyletme vardır.<br />

Kişi, sevdiğinin aybına karşı kördür ve kişinin düşmanı, kendi evinin içindedir. Binâenaleyh<br />

o düşmanın zarârından ve hîlesinden emin olmak zor ve güç olur. Nefsin kılıcından ve<br />

oklarından, ancak kendi Rabbine ve nefsinin Rabbine yalvararak kurtulabilirsin.<br />

Sonra bil ki, ben günahkârım, hatâlı nefsime, sana ve bütün kardeşlerime, bilhassa<br />

talebelerime ve sevdiklerime, âlemlerin rabbi olan Allahü teâlânın peygamberlerine,<br />

evliyâsına ve bütün kullarına yaptığı tavsiyeyi yaparım. Cenâb-ı Hak Nisâ sûresi 131. âyet-i

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!