22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Ben, İslâmın alelâde bir hizmetkârıyım. Allahü teâlâ beni bu hizmetten ayırmasın." dedi.<br />

Mustafa Efendi, boş zamanlarını devamlı Allahü teâlâya ibâdetle geçirirdi. Fakir fukara ile<br />

ilgilenir, yoksulların yardımına koşar, ilim ve irfân ehlinin içine düştüğü müşkilleri kısa<br />

yoldan hallederdi. Talebeleri ile yaptığı sohbetlerinde ağırlık devamlı namaza âit olurdu.<br />

Namaza fevkalâde âşıktı.<br />

Talebelerinin birinin bir gece yarısı çocuğu oldu. "Adını hocam koysun." diyerek sabah<br />

namazında Azîziye Câmiine gitti. Namazdan sonra Hacı Veyiszâde her zamanki gibi odasına<br />

giderken o talebesinin yanına gelerek, yavaşça; "Oğlunun adını Abdullah koy. Ömrü uzun<br />

olsun, âlim olsun, fâzıl olsun." diye duâ etti.<br />

Hacı Veyiszâde ömrünün sonlarına doğru şeker hastalığına yakalandı. Cansiperâne<br />

çalışmalarından dolayı zayıf düştü. 5 Şubat 1960 Cumâ günü vefât etti. Ertesi gün Kapı<br />

Câmiinde çok kalabalık bir cemâat tarafından kılınan namazdan sonra Üçler Mezarlığına<br />

defnedildi. Kabri ziyâret mahallidir.<br />

Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi buyururdu ki: "Dünyâda duracağın kadar dünyâ için, âhirete<br />

ise âhirette duracağın kadar çalış."<br />

"Ne kadar yaparsan yıkılacaktır, ne kadar yaşarsan ölünecektir."<br />

SIKINTIYA DÜŞMEKTEN KORKMA<br />

Bir gün Konya'nın yakın köylerinden fakir bir genç okumak için Konya'ya gelip İmâm-Hatip Okuluna<br />

kaydoldu. Konya'ya gelirken annesi bir miktar yiyecek koymuştu. Okulun açıldığı ilk gün Kâdı<br />

İzzeddîn Câmiinde akşam namazı kılan genç, mahzun mahzun duruyordu. Bunu fark eden bir zât<br />

onun yanına yaklaşıp kim olduğunu, ne için geldiğini sordu. Genç; "Okumak için geldim.<br />

İmâm-Hatîbe kaydoldum. Fakat yatacak yerim yok." dedi. O zât, o genci yanına alarak hemen arka<br />

mahallede bulunan ve imâmı olmadığı için aylardır kapalı duran mahalle mescidine götürdü. Mescidin<br />

küçük bir imâm evi vardı. O zât; "İstersen burada kalabilirsin. Senden sâdece burada imâmlık<br />

yapmanı istiyorum." dedi. O genç kabûl etti.<br />

Kısa süre sonra köyünden getirdiği yiyecekler bitti. Birkaç gün aç kalınca, köye gitmek için<br />

hazırlandı. Tam bu sırada yaşlı bir zât kapıyı çaldı. Mescidin İmâm-Hatip okuluna giden, imâmının<br />

kendisi olup olmadığını sordu. O da evet cevâbını verince; "Al yavrum bunu sana Hacı Veyiszâde<br />

Hoca gönderdi. Selamı vardır. Dersine devâm etmeni, ye'se kapılmamanı, maddî endişeden uzak<br />

olmanı, sana yeterince yardımda bulunacağını söyledi." dedi ve oradan ayrılı.<br />

Genç merakla avucunu açınca elinde fazla miktarda paraları gördü. Bu para ona bir aydan fazla<br />

yeterdi. Her ay o zât gelip para verirdi. Genç kendisine para gönderen şahsı tanımak istedi. Hacı<br />

Veyiszâde'nin Azîziye Câmiinde imâmlık yaptığını öğrenince, elini öpmek ve teşekkür etmek için<br />

câmiye gitti. Duâdan sonra odasına gitmekte olan Hacı Veyiszâde gencin yanında durdu. Genç gayri<br />

ihtiyârî ayağa kalkarak, hemen elini öptü. Hoca Efendi kulağına eğilerek; "Derslerine devâm et.<br />

Sıkıntıya düşmekten korkma." dedikten sonra odasına gitti. Gence yardımları uzun süre devâm etti.<br />

1) Konya Velîleri; s.269<br />

2) Konya Ticâret Odası Dergisi; s.2, Şubat-91<br />

HACIM SULTAN;<br />

Anadolu'da yaşayan büyük velîlerden. İsmi Recep'tir. Soyu Peygamber efendimize dayandığı<br />

rivâyet edilir. Doğum ve vefât târihi belli değildir. On dördüncü asırda yaşamıştır. Hacı<br />

Bektâş-ı Velî'nin yakınlarındandı.<br />

Hacım Sultan, Bektaş-ı Velî ile Anadolu'ya, insanlara doğru yolu anlatmak için gönderildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!