22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hacı Tevfik Efendi, ömrünün son zamanlarında Elazığ'a göç etti. Doksan yaşında olmasına<br />

rağmen haftanın bâzı günlerinde Hacı İzzet PaşaCâmiinde, insanlara Allahü teâlânın emir ve<br />

yasaklarını bildirdi. 1951 (H.1371) senesinde Elazığ'da vefât etti. CenâzesiHarput'a<br />

götürülerek hocası Beyzâde Efendinin mezarının yakınındaki âile kabristânına defnedildi.<br />

AF ALLAH'A MERHAMET KULA MAHSUSTUR<br />

Bir gün Hacı Tevfik Efendi câmiye giderken bir fırının önünden geçiyordu. Birden fırının önünde<br />

durdu ve içeri girerek hamur yoğuran işçiyi yanına çağırdı. Ona; "Oğlum! Bu parayı al ve hemen<br />

hamama git. Gusül abdesti alarak temizlen ve pislikten kurtul. Bir daha da burada bu vaziyette<br />

çalışma." dedi.<br />

Hacı Tevfik Rıfkı Efendinin bu sözleri karşısında utanan ve sıkılan fırın işçisi, hemen ellerine<br />

kapanarak af diledi. O ellerini gencin omuzuna koyup; "Af, Allahü teâlâya, merhâmet ise kula<br />

mahsustur. Maksad, hatâyı anlayıp ve bildikten sonra tekrarlamamaktır. Tekrarlamadığın müddetçe,<br />

Allahü teâlâ affeder." buyurdu.<br />

Tevfik Efendinin bu sözlerini gözleri yaşlı bir halde dinleyen fırın işçisi, hemen hamama giderek<br />

gusül abdesti aldı. Bir daha da abdestsiz dolaşmadı.<br />

1) Harput Yollarında; c.2, s.239<br />

HACI TORUN EFENDİ;<br />

Kayseri evliyâsından. 1799 (H.1214) târihinde Kayseri'de doğdu. Asıl adı Muhammed<br />

Sâlih'tir. 1885 (H.1302) yılında yine orada vefât etti. Nâşı, Hunad Câmii şerîfinin içinde<br />

hazırlanan makamda toprağa verildi.<br />

Babası Kayseri hanedânından Çukurluzâde Ahmed Ağadır. Ancak küçük yaşta babasını<br />

kaybetmesi üzerine dedesi Hacılarlı Mûsâ Efendinin himâyesinde büyüdü. Âlim ve zâhid bir<br />

zât olan Mûsâ Efendi, kendisine "Torun" diye hitâb ettiği için adı halk arasında "Torun<br />

Efendi" diye meşhur oldu. İlk tahsîlini Hacılar'da Mûsâ Efendinin yanında yapan Torun<br />

Efendi, keskin ve parlak zekâsıyla dedesinin hayır duâlarına mazhar oldu. Mûsâ Efendi<br />

Kayseri'de Sivas Kapısı yanında bulunan Çiğdeli Câmisinde vâz ederken yanına aldığı bu<br />

küçük torununu halka göstererek samîmi duâlarda bulundu.<br />

Gençliğinin ilk yıllarında dedesi Mûsâ Efendinin vefâtı üzerine Kayseri'ye gelerek halasının<br />

kocası Hacı Seyyid Ağanın evinde kaldı. Bu arada zarûret dolayısıyla dokumacılık sanatını<br />

öğrendi ve yirmi yaşına kadar bu işle meşgul oldu. Bu esnâda bir gece rüyâsında Resûlullah<br />

efendimizi gördü. Resûlullah efendimiz kendisine mânevî bir işâret olmak üzere eline<br />

Kur'ân-ı kerîm vererek "İkrâ" (Oku) hitâbını emir buyurdular. Uyandığı andan îtibâren içinde<br />

büyük bir tahsil, okuma aşkı bulunan Torun Efendi, dokumacılık sanatını terk etti. Önce<br />

Mürekkepçi İsmâil Efendinin derslerine devâm etti.Yanıkoğlu Câmii İmâmı Hacı Derviş<br />

Efendiden Kur'ân-ı kerîmin yedi çeşit okunuşu üzerine dersler aldı.Aynı zamanda o asırda<br />

ilmi etrâfa yayılmış olan Göncüzâde Kâsım Efendinin derslerinde yetişerek icâzet aldı. Yine<br />

devrin meşhur âlimlerinden Ankaralı Sarı Abdullahzâde Mehmed Efendi ile Hacı Vahdî<br />

Sâlih Efendinin sohbet ve derslerine katıldı.<br />

On sekizinci asırdan îtibâren medreseler ihtiyâca kafî gelmediğinden câmiler birer ilim<br />

merkezi hâline gelmişti. Nitekim Kayseri'de Câmi-i Kebîrin dersiâmı HocazâdeMehmed<br />

Efendinin ölümü üzerine Torun Efendi burada müderrislik vazîfesine getirildi. İlimdeki<br />

yüksek derecesi sebebiyle kısa zamanda tedris halkasında yüzlerce talebe birikti. Kayseri'den<br />

başka çevre illerden de ilmini ve fazîletini işitenler derslerine ve sohbetlerine koştular.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!