22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HACI OSMAN NÛRİ KEPENEK<br />

1903'te Denizli'de doğdu. İbtidâî, Rüşdiye ve İdâdî mekteplerini bitirdikten sonra bir süre<br />

baba mesleği olan dericilikle ve ticâretle meşgûl oldu. Mûsâ Mahallesi Câmiinde fahrî olarak<br />

imam hatiplik yaptı. Bu işlerin yanında bölgedeki kıymetli hocalardan tasavvufa âit bilgiler<br />

aldı. Bir müddet sonra bölgeye gelen Seyyid Muhammed Hafîd Arvâsî hazretlerinden uzun<br />

yıllar ders aldı, hizmetinde bulundu.<br />

Mürşidinin kızıyla da evlenip akrabâlık şerefine kavuştu. Ömrünün sonuna kadar dükkanında<br />

ve evinde sohbet edip halka İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatan Osman Nûri Efendi, 1981<br />

yılında istirahat etmek üzere gittiği Bursa'da vefât etti. Nâşı Denizli'ye getirilerek asrî<br />

mezarlıktaki türbesine defnedildi. Türbesi sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir.<br />

HACI RAMAZAN;<br />

Osmanlılar zamânında yetişen velîlerden. Kastamonuludur. Hacı Ramazan Efendi diye<br />

tanınır. Doğum târihi tesbit edilememiştir. 1514 (H. 920) senesinde İstanbul'da vefât etti.<br />

Kaynaklarda, hakkında fazla malûmât yoktur.<br />

Zamânında bulunan âlim ve velîlerin büyüklerinden olan Kastamonulu Hacı Ramazan, çok<br />

ibâdet ederdi. Geceleri namaz kılmakla ve gündüzleri oruç tutmakla geçirirdi. İnsanlardan<br />

ayrı, kendi hâlinde bir yaşayışı vardı. Allahü teâlânın muhabbetiyle yanardı. Allahü teâlânın<br />

hidâyet ve ihsânlarına mazhâr olmuş büyüklerden ve irfan sâhiplerindendi. İnsanlar onu<br />

mübârek kabul edip, bereketlenemk için yanında ve sohbetlerinde bulunurlardı.<br />

Rivâyet edilir ki, Hacı Ramazan'ın kızından bir torunu vardı. Bu çocuk, şiddetli bir hastalığa<br />

yakalandı. Başında bulunanlar ve akrabâları, çocuğun rûhunu teslim etmek üzere olduğunu<br />

görerek, yaşamasından ümit kestiler. Bu sırada çocuğun annesi, babası Hacı Ramazan'a<br />

giderek, oğullarının sıhhate kavuşması için Allahü teâlâya duâ etmesini ricâ ettiler. O da<br />

murâkabe yoluyla Allahü teâlâya teveccüh eyledi. Daha sonra kalbine gelen ilhâmı kızına<br />

bildirip; "Murâkabede torunumu namaz kılar gördüm. Bu hâl, onun sıhhatine, yaşayacağına<br />

ve sâlihlerden olacağına alâmet ve işârettir." buyurdu.<br />

Hacı Ramazan'ın kızı bu habere çok sevinip, çocuğunun iyileşmesini beklemeye başladı. Bu<br />

hâdiseden bir gün sonra, çocuk iyileşip tamâmen sıhhate kavuştu. Çocuğun bu hâline şâhid<br />

olanlar, ölüm hâlindeki bir hastanın bu kadar kısa bir müddette iyileşip sıhhate kavuşmasının<br />

normal bir hâdise olmayıp, bunun, o büyük zâtın bir kerâmeti olduğunu anladılar.<br />

Hacı Ramazan'ın memleketi olan Kastamonu'da vazife yapan müderrislerden birisi şöyle<br />

anlatır: "Bir arefe günüydü. Bakmakla mükellef olduğum kimselerin bayramlık ihtiyaçlarını<br />

ve eve lâzım olacak şeyleri almak için hiç param yoktu. Bu hâle çok üzülüyordum.<br />

Şehrimizin ileri gelenlerinden hemen herkese de borcum vardı. Bu sebepten, onlardan yardım<br />

istemek veya borç almak gibi bir imkânım da yoktu.<br />

Bu hâlin verdiği ızdırapla, çâresizlik içinde ve kimin kapısına gideceğimi bilemez bir<br />

hâldeyken, istigfâr edip, allahü teâlâya sığınıyor ve yalnız O'na güveniyordum. Tam bu sırada<br />

kapı çalındı. "Bu sıkıntılı hâlde bizi arayan kim olabilir" diye düşünerek, hayret ve merâkla<br />

kapıyı açtım. Kapıda Hacı Ramazan Efendi vardı. Selâm verip, kapıyı kendisinin çaldığını<br />

söyledi. Benimle biraz konuştuktan sonra, bana dürülmüş bir kâğıt vererek;<br />

"Bu kâğıdın içinde abîr (hoş kokulu otların terkîbinden meydana getirilen ve sürülen bir çeşit<br />

koku) vardır. Onu sürünüz. Güzel koku sürünmek sünnettir." buyurdu. Ben daha kâğıdı açıp<br />

içindeki abîri koklamadan, o zâtın güleryüzlü hali, misk ve anber misâli tatlı olan o sözlerini<br />

dinlemekle zâten rhatlayıp ferahlamıştım.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!