22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

abasının talebelerindenMehmed Kudsî Efendinin yanına gitti. Mehmed Kudsî Efendi<br />

Nakşibendiye yolunun büyüklerindendi. Bu büyük zâtın yanında ilim ve edep öğrenen<br />

Abdullah Efendi, hocasının vefâtı üzerine yerine geçti.<br />

Abdullah Efendi, hocasının işâreti üzerine Seydişehir'e yerleşerek, buradaki medresede talebe<br />

yetiştirmeye başladı. Kendisine başvuranların dertleriyle ilgilenir ve çâre bulurdu.<br />

Namazlarını SeyyidHârûn-ı Velî Câmiinde kılardı. Devlet erkânı sık sık sohbetlerinde<br />

bulunur, onun hayır duâsını alırdı.<br />

Bir gün Konya Vâlisi Ferîd Paşa, Hacı Abdullah Efendinin ziyâretine geldi. Birkaç gün<br />

Seydişehir'de kalan Paşa, Abdullah Efendinin sohbetlerine katıldı. Paşa ayrılmak üzere izin<br />

isteyince, Abdullah Efendi, işlerinin hayırlı olması için Paşaya duâ etti. Paşa ayrılırken; "Duâ<br />

buyurun efendim! İlk fırsatta ziyâretinize tekrar geleceğim." deyince, Abdullah Efendi;<br />

"Seydişehir'e son gelişiniz, bir daha görüşemeyeceğiz." buyurdu. Bu sözlerden Ferîd Paşa<br />

üzülünce,Abdullah Efendi; "Merak etmeyin netice hayırlıdır." dedi.Seydişehir'den ayrılan<br />

Ferîd Paşa AntalyaSancağına teftiş için gitti. Burada sadrâzam olduğuna dâir telgraf alarak<br />

hemen deniz yoluyla İstanbul'a gitti. Bir daha Seydişehir'e gelmek nasîb olmadı.<br />

Talebelerinden fukara babası ve çok yardım sever olarak bilinen Hacı Mehmed Efendi, icâzet<br />

aldıktan sonra memleketine dönmüştü. Babası ve kayınpederi hacda vefât edince, Mehmed<br />

Efendinin işleri bozuldu. Her hafta hocasını ziyâret için Seydişehir'e gelirdi. Hac mevsimi<br />

yaklaştığı sırada yine hocasını ziyârete gelmiş, duâsını almıştı. Elini öpüp ayrıldığı sırada,<br />

Abdullah Efendi oturduğu minderin altından bir bohça çıkarıp Mehmed Efendinin boynuna<br />

dolayıp; "Mehmed Hacca gideceksin, niyet et!" dedi. (O zamanlar hacca gitmek isteyenler<br />

boyunlarına bir bohça bağlamak sûretiyle hacca gideceklerini belli etmeleri âdetti.) Maddî<br />

durumu iyi olmayan Mehmed Efendi çok şaşırdı, fakat hocasına bir şey<br />

diyemedi.Medreseden çıkarken, bohçayı boynundan çıkarıp, koynuna koydu ve hâdiseyi<br />

kimseye söylemedi.<br />

Ertesi hafta tekrar hocasını ziyârete geldiğinde, medresenin kapısından girerken bohçayı<br />

boynuna bağlamayı unutmadı. Hocasının elini öperken, hocası; "Mehmed iki kapı arasında<br />

bohçayı boynundan çıkarsan da hacca gideceksin, niyet et!" buyurdu. Hocasının bu ihtârı<br />

üzerine Mehmed Efendi, hacca niyet etti ve hazırlıklarını tamamladı.<br />

Yola çıkılacağı gün bütün hacı adayları ile birlikte Mehmed Efendi de, Abdullah Efendinin<br />

medresesinin önüne geldi. Abdullah Efendi bütün hacı adaylarına hayır duâ eder, onlar da<br />

elini öperek vedâlaşırlardı.Sıra Mehmed Efendiye gelince, Hacı Abdullah Efendi cebinden<br />

çıkardığı beş kuruşu vererek; "Bunu kesenin dibine dik!" diye tenbihte bulundu.<br />

Kâfile uzun yolculuktan sonra Cidde'ye vardı. Cidde'de rehberler yüksek sesle ve<br />

memleketlerinin isimlerini söyleyerek hacı adaylarını ararlardı. Seydişehir rehberi de<br />

misâfirlerini buldu ve; "İçinizde Mehmed Efendi var mı?" diye sordu.Mehmed Efendiyi<br />

kendi evine götürdü. Akşam namazından sonra rehber, Mehmed Efendiye; "Oğlum! Baban<br />

ve kayınbaban hacca geldiler ve burada vefât ettiler. Hacı Abdullah Efendi sık sık rüyâma<br />

girerek; "Emânetleri sâhibine ver!" diyor." dedikten sonra para dolu iki kemer verdi.<br />

Mehmed Efendi bu paralardan orada harcadığı gibi, memleketine dönünce de durumu<br />

düzeldi.<br />

Şimdi Etibank Alüminyum Tesislerinin voleybol sâhasının bulunduğu yer üzüm bağı, meyve<br />

ve sebzelikti. Bu bahçenin suyu olmadığından sâhibi çok sıkıntı çekiyordu. Bir yaz<br />

mevsiminde bahçenin sâhibi, Hacı Abdullah Efendi olmak üzere şehrin ileri gelenlerini dâvet<br />

etti. OğlunuAbdullah Efendiyi alması için gönderdi. Bahçeye gelen Abdullah Efendi, bir süre<br />

misâfirlerle sohbet ettikten sonra bahçe sâhibine; "Ahmed! Bize bahçeyi gezdir." buyurdu.<br />

Ahmed Efendi ile bahçeyi gezerken üzüm bağının olduğu kısma geldikleri sırada,<br />

HacıAbdullah Efendi bir müddet durduktan sonra; "Ahmed! Şurayı kaz aradığını bulursun."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!