22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Efendim! Bu dereceye ne ile kavuştun?" diye sordu. Habîb-i Râî; "Muhammed Mustafa'ya<br />

(sallallahü aleyhi ve sellem) uymakla." buyurdu. Devâm ederek; "Mûsâ aleyhisselâmın<br />

kavmi kendisine karşı oldukları halde hâre taşı (granit veya sert mermer) onlara su verdi.<br />

Derecesi Mûsâ aleyhisselâmdan yüksek olan Resûlullah efendimize uyduktan sonra taş bana<br />

süt ve bal vermez mi?" buyurdu. Soran kimse; "Bana nasihat et." dedi. Habîb-i Râî; "Kalbini<br />

hırs kutusu ve mîdeni haram kabı etme. Bunlara dikkat eden kurtulur." buyurdu.<br />

Allahü teâlâ, Habîb-i Râî hazretlerine öyle kerâmetler ihsân etmişti ki, otlattığı koyunlara<br />

kurtlar hiç zarar vermezdi. Hattâ koyunları kurtlar otlatırdı. Namaz vakitleri güttüğü<br />

koyunları bir yere toplar, koyunların bulunduğu yerin etrâfına asâsiyle bir dâire çizerek<br />

namazını kılar veya Cumâ namazını kılmak için şehre gidip halkla birlikte bulunurdu.<br />

Evliyâdan birisi Habîb-i Râî'yi ziyârete gitmişti. Habîb-i Râî hazretleri namaz kılıyordu.<br />

Koyunlarını ise kurtlar otlatıyordu. Namazını bitirdikten sonra o zât, Habîb-i Râî'ye selâm<br />

verdi.Habîb-i Râî selâma cevap verdikten sonra o zâta; "Ey oğul! Ne için geldin?" diye<br />

sordu. O da; "Efendim ziyâretinize geldim. Allahü teâlâ size hayırlar versin. Kurtlarla<br />

koyunları bir arada görüyorum." dedi. Habîb-i Râî hazretleri; "Koyunları güden Hak'la<br />

berâberdir de onun için böyledir." buyurdu.<br />

Pekçok yüksek halleri ve kerâmetleri görülmüş olan ve Allahü teâlânın rızâsını kazanmak<br />

için çırpınan Habîb-i Râî hazretleri 748 (H.130) senesinde vefât etti.Halîfe Mervân bin<br />

Muhammed bin Mervân el-Hakem devrinde Bağdât'ta defnedildi. Kabri, sevenleri tarafından<br />

ziyâret edilmektedir.<br />

ASLANIN KILAVUZLUĞU<br />

Habîb-i Râî hazretleri, Süfyân-ı Sevrî ile birlikte hacca gitmek üzere yola çıkmıştı. Yanlarında<br />

rehberleri olmadığı gibi, içecek suları da yoktu. Yolculuk esnâsında bir akşam vakti, yorgun ve<br />

açtılar. Yiyecek bir şeyler araştırıyorlardı. Âniden bir arslan karşılarına çıktı. Arslan yavaşça gelip<br />

önlerinde durdu. Habîb-i Râî'ye doğru başını çevirip gelmesi için işâret etti. Habîb-i Râî ve<br />

yanındakiler arslanı tâkip ederek bir mağaraya ulaştılar. Arslan tekrar işâret ederek bir tarafa doğru<br />

yürüdü. Onun gittiği yere giden Habîb-i Râî ve arkadaşları mağara içinde temiz bir su kaynağı ile,<br />

yeterli mikdârda ekmek buldular. Ekmeği yiyerek açlıklarını giderdiler ve kaynaktaki sudan doya<br />

doya içtiler.<br />

1) Lemezât; c.2, s.201<br />

2) Şevâhidün NübüvveTercümesi; s.281<br />

3) Eshâb-ı Kirâm; (6. Baskı) s. 323<br />

HÂCE EVLİYÂ-İ KEBÎR;<br />

Abdülhâlık-ı Goncdüvânî'nin yetiştirdiği evliyânın büyüklerinden. Aslen Buhârâlıdır. On<br />

üçüncü asrın ortalarında vefât etmiş olup, kabri Buhârâ yakınlarında Hakrîz Hisârında Ayyâr<br />

Burcu yakınındadır.<br />

Önceleri Buhârâlı bir âlimden ilim tahsîl ediyordu. Bir gün, Buhârâ çarşısında nûr yüzlü bir<br />

zât gördü. Elinde bir paket olduğu halde yürüyordu. Gönlü bu zâta meyletti. Hemen yanına<br />

yaklaşarak; "Efendim! Müsâade buyurursanız, bu paketi evinize kadar ben taşımak<br />

istiyorum." dedi. Bunun üzerine nûr yüzlü zât, taşıması için paketi ona verdi. Eve kadar<br />

birlikte geldiler. Bu zât, Ehl-i sünnet âlimlerinin ve evliyânın büyüklerinden olan<br />

Abdülhâlık-ı Goncdüvânî hazretleriydi. Evin önüne geldiklerinde Abdülhâlık hazretleri ona;<br />

"Teşekkür ederim. Bir saat sonra gelin! Yemeği berâber yiyelim." buyurdu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!