22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sarf etti. Gözükızıl Mehmed Baba yerinden kalkarak adama bir tokat vurdu. Adam o anda kendini Mekke'de<br />

buldu. Mehmed Baba'nın Beytullah'da namaz kıldığını gördü. Namazdan sonra birlikte dışarı çıktılar. Mehmed<br />

Baba bir tokat daha attı. Adam kendini Gözükızıl ile konuştuğu yerde buldu. Gözükızıl Mehmed Baba ona; "İşte<br />

biz böyle namaz kılarız." buyurdu.<br />

1) GaziantepEvliyâları (C.Cahit Güzelbey); s.105<br />

GULÂM MUHAMMED MA'SÛM;<br />

Hindistan'da yetişen büyük velîlerden. Muhammed Ma'sûm Fârûkî'nin torunlarından Şeyh<br />

Muhammed İsmâil'in ikinci oğludur. Doğum târihi belli değildir. 1748 (H.1161) senesinde<br />

doksan yaşını geçmiş olduğu hâlde, Ramazân-ı şerîf bayramı gecesi vefât etti. Tasavvufta pek<br />

yüksek derecede olup, Kutb-ül-aktâb idi. Tasavvufta yüksek derecelerden olan Kayyûmluk,<br />

gavslık ve kutbluk makamlarına sâhipti. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu olması<br />

sebebiyle asâletten ve yüksek derecelerden pay almıştı.<br />

Kutb-ül-aktâb ismi ile meşhûrdur. İmâm-ül-evliyâ da denir. Yıllar önce İmâm-ı Muhammed<br />

Ma'sûm Fârûkî, Kayyûm-ı zamân olan büyük oğlu Muhammed Sıbgatullah'a buyurmuştu ki:<br />

"Senin neslinden çok yüksek bir oğul dünyâya gelecektir. İster oğlun, ister torunun olsun. O<br />

dünyâya gelince, onu beni temsil eden kimse biliniz ve benim ismimi veriniz. Çünkü<br />

Müceddidî ve Mâsûmî yolunun asâleten vârisi o olacaktır. Onun feyz ve bereketi kıyâmete<br />

kadar evlâd ve müntesiblerinde (onun yolunda bulunanlarda) devâm edecektir. Bu yolumuzu,<br />

o kuvvetlendirecek, başka bir îtibâr verecektir."<br />

Daha dünyâya gelmeden önce hakkında bildirilen bu müjde; kendisinden yıllar sonra<br />

dünyâya gelecek olan Ebü'l-Hasan-ı Harkânî'yi müjdeleyen, medheden Bâyezîd-i Bistâmî'nin<br />

müjdesine benzemektedir.<br />

İlmi, babası Muhammed İsmâil'den öğrendi. Aklî ve naklî ilimlerde arkadaşları arasında<br />

birinci oldu. Yirmi yaşında tahsîli bitirip, dedesi Kayyûm-ı zamân Muhammed Sıbgatullah'ın<br />

huzûrunda, kalbe âit nûrları elde etmeye başladı. Kısa zamanda tasavvufda çok yüksek<br />

derecelere kavuştu. Kemal dereceye erişti ve yetiştirici hallere yükseldi. Yüksek dedesinden<br />

mutlak hilâfet aldı ve bu nurlu yolu cihâna yaymaya başladı. Çok kimse onun vâsıtasıyla<br />

yüksek mânevî derecelere kavuştu. Sohbetinde ve meclislerinde, binlerce talebe toplanırdı.<br />

Mirzâ Ömer Hân, HâceNizâm, Hâce Hudrî ve HâceHabîbullah talebelerinin önde<br />

gelenleridir. Bu dört talebesi vâsıtasıyla pekçok kimse tasavvufta yetişip, kemâle gelmiştir.<br />

Gulâm Muhammed Ma'sûm' un talebelerinden biri şöyle anlatmıştır: "Peşâver âlimlerinden<br />

biri, talebelerinden bir cemâatle birlikte Gulâm Muhammed Ma'sûm hazretleri ile ilmî<br />

münâzara yapmak üzere huzûruna gelmişti. Huzûruna girince, bütün ilmini birdenbire<br />

unutuverdi. Gulâm Muhammed Ma'sûm ona, talebelerin oturduğu yere geçmesini işâret<br />

etti.Tek kelime konuşamadı. Sonra meclisinden kalkıp gitti. Gulâm Muhammed Ma'sûm ile<br />

münâzaraya girmek için ilmin ince meselelerini yeniden öğrendi. Bir gün yine aynı niyetle<br />

huzûruna gitti. Fakat huzûruna girince, öğrendiklerini gene unuttu. Tekrar dönüp gitti.<br />

Üçüncü sefer tekrar hazırlanıp, kitaplarını da yanına alıp huzûruna gitti.Bu sefer de<br />

bildiklerini unuttu. Götürdüğü kitaplardan bir harfi bile okumaya kâdir olamadı, okumayı<br />

dahî unuttu. Bu durum karşısında talebeleri ile birlikte, Gulâm Muhammed Ma'sûm'un<br />

huzûrunda özür beyân edip af diledi. Kendisini de talebeliğe kabûl etmesini arz etti. Bundan<br />

sonra Gulâm Muhammed Ma'sûm o zâta; "Sen bize münâzara için gelirken, falan falan<br />

bahisleri ezberlemiştin. Bâzı sorular da hazırlamıştın. Bu soruların cevâbı şöyle şöyledir."<br />

buyurup, herbirini tek tek îzâh ederek cevap verdi. Sonra onu talebeliğe kabûl edip,<br />

tasavvufta yetiştirerek kemâle ulaştırdı ve icâzet, diploma verdi."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!