22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Orhan Gâzi devri Osmanlı evliyâsından. Âzerbaycan'ın Hoy şehrinde doğdu. 1275-1350<br />

(H.674-750) yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.<br />

Bağdâtlı Şeyh Ebü'l-Vefâ hazretlerinin yolundan feyz aldı. Aynı yoldaki Baba<br />

İlyasHorasânî'den ilim öğrendi. Zâhirî, bâtınî ilimlerde ve tasavvuf yolunda kemâl derecesine<br />

ulaştıktan sonra Rum ülkesine geldi. DerhalAnadolu'nun en uç bölgesinde İslâmiyeti yaymak<br />

için çarpışan ve gayret eden Osmanlı mücâhid gâzileri arasına katıldı. Bursa'nın fethi<br />

sırasında bir geyiğe binmiş ve elinde altmış okkalık bir kılıç olduğu halde en ön saflarda<br />

çarpıştı. Kalenin fethinde pekçok kerâmetleri görüldü. Bu sebepten kendisine Geyikli Baba<br />

denildi.<br />

Fetihten sonra Keşiş (Ulu) Dağına yerleşti. Buradaki dergâhında kendi hâlinde yaşar,<br />

gelenlere dînini öğretir, şehre inmezdi. Diğer taraftan Orhan Gâzi ise Bursa'nın fethinde<br />

yardıma gelen evliyânın gönlünü almak, onların bereketli duâlarına kavuşmak için bir imâret<br />

yaptırdı. Onları Bursa'ya dâvet etti. Bu arada Bursa'nın fethinden sonra bir daha görmediği<br />

Geyikli Babanın da gelmesini istedi ve; "Eğer gelmezse, ben varıp elini öpeyim." dedi.<br />

Geyikli Babayı arayıp buldular. Sultânın sözünü arz ettiler ve Bursa'ya dâvet ettiler. Geyikli<br />

Baba bu dâvete rızâ göstermedi. "Sakın Orhan da gelmesin. Dervişler gönül ehli olurlar,<br />

gözetirler. Öyle bir vakitte varırlar ki, vardıkları zamanda ettikleri duânın kabûl olmasını arzu<br />

ederler." buyurdu. "Bâri Orhan Gâziye duâ et." dediklerinde; "Biz onu hâtırımızdan<br />

çıkarmıyoruz. Her zaman devletine duâ ile meşgûlüz. Onun İslâmiyete hizmeti sebebiyle,<br />

sevgi ve muhabbeti kalbimizde taht kurmuştur." diye haber gönderdi.<br />

Aradan zaman geçti. Geyikli Baba, dergâhının yanından bir ağaç dalı keserek omuzuna alıp<br />

yola revân oldu. Doğru Bursa Hisarına vardı. Pâdişâh sarayına girip, avlu kapısının iç<br />

tarafına, getirdiği dalı dikmeye başladı. SultanOrhan Gâziye haber verdiler. "Bir derviş<br />

gelmiş, saray avlusuna ağaç diker." dediler. Sultan çıkıp hâli gördü. Bu dervişin Geyikli Baba<br />

olduğunu bildi. Geyikli Baba, ağacı dikince doğruldu ve Orhan Gâziye; "Bu hatıramız burada<br />

kaldığı müddetçe, dervişlerin duâsı senin ve neslinin üzerindedir. Senin neslin ve devletin bu<br />

ağaç gibi kök salacak, dalları çok uzaklara ulaşacak, evlatların dîn-i İslâma çok hizmet<br />

edecekler." deyip; "Kökü sâbit, dalları ise göktedir." meâlindeki, İbrâhim sûresi 24. âyet-i<br />

kerîmesini okudu. Az sonra da geldiği gibi gitti.Diktiği ağaç ulu bir çınar oldu. O ağacın<br />

bugün Bursa'da hazret-i Üftâde'ye giden Kavaklı Caddedeki çınar ağacı olduğu<br />

söylenmektedir.<br />

Bir zaman sonra Orhan Gâzi, Geyikli Babaya iâde-i ziyârette bulundu. Ona; "İnegöl ve<br />

çevresi senin tasarrufunda olsun." dedi. "Mülk ve mal cenâb-ı Hakk'ındır, ehline verir, biz<br />

O'nun ehli değiliz. Mal, mülk ve sebeplere meyletmek, emir ve sultanlara gerektir. Bizim gibi<br />

fukara kısmına, Allah adamlarına yakışmaz." diye cevap verdi. Pâdişâh ısrar edince,<br />

kendisine hibe edilen yerlere bedel olarak, dergâhının çevresinden az bir mikdarını dervişlere<br />

odunluk kabûl edip, Sultânın gönlünü aldı. Orhan Gâzi memnûn ve râzı olup, pekçok duâ<br />

aldı.<br />

Geyikli Baba bundan sonra yine Keşiş Dağındaki dergâhında ibâdet ve zikirle meşgûl<br />

oldu.Sayısız talebe yetiştirdi. Kendisinden nasihat almak ve duâsına mazhâr olmak isteyen<br />

pekçok kişi dergâhına gelirdi. Uludağ'ın doğu eteklerinde İnegöl yakınlarında vefât edip<br />

oraya defnedildi. Orhan Gâzi tarafından kabri üzerine türbe yaptırıldı. Sonradan yine Orhan<br />

Gâzi tarafından türbe yanına bir câmi ve dergâh ilâve edildi.Sevenleri çevresinde bir köy<br />

meydana getirdiler. Kurdukları bu köye Baba Sultan adını verdiler. Geyikli Baba Külliyesi<br />

1950 (H.1369)den sonra yeniden restore edilip, onarıldı.<br />

Taşköprüzâde merhum, Şakâyık-ı Nu'mâniyye'sinde, Osmanlı'nın gülbahçesinde yetişen,<br />

Nu'mân'ın (İmâm-ı A'zam'ın) bülbüllerini anlatırken, Geyikli Baba'dan da söz eder ve kabrini<br />

ziyâretle şereflendiğini söyler. "Kabrini ziyâret ettim. Kabrin yakınında bir mezar daha<br />

gördüm. Türbedârdan bu mezarın kime âit olduğunu sordum. Germiyanoğullarından saltanat

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!