22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Son zamanlarında çevresindekilere ve bağlılarına şefkatle muâmele etti. Onlara rahmet<br />

nazarıyla baktı. Evlatlarına ise fazla iltifât göstermedi. Oğlu Molla Muhammed Ziyâüddîn'e<br />

şöyle buyurdu: "Oğlum, Şeyh Fethullah senin hakkında benden daha hayırlıdır. Çünkü ben<br />

seni başkalarından ayırmam, ama o seni diğerlerinden üstün tutar."<br />

Bir ara kendisinden geçti. Kendine geldikten sonra; "İki meleğin rûhumu almaya geldiklerini<br />

gördüm. Onlara;"Sizin rûhumu almanıza râzı değilim. Ben çok sayıda âlime hizmet ettiğim<br />

için rûhumu âlimlere mahsûs meleklerin almasını istiyorum." dedim. Bir müddet sonra benim<br />

rûhumu almaya gelen meleklere Allahü teâlânın; "Onun rûhunu benim dostlarımın rûhunu<br />

alan alsın." buyurduğunu duydum. Bu emri duyunca; "O çabuk gelsin." dedim." buyurdu.<br />

Daha sonra talebelerinden Molla Abdülkahhâr'a dönerek; "Güzel sesinle üzerime Kur'ân-ı<br />

kerîm oku." buyurdu. Talebeleri başından ayrılmayıp Kur'ân-ı kerîm okudular.<br />

Gece yarısına doğru çok sevdiği bir âile ferdini çağırdı. Peygamber efendimizin sallallahü<br />

aleyhi ve sellem vefât etmek üzere iken hazret-i Âişe'ye çok yakınlık gösterdiğini, hattâ<br />

başını onun göğsü ve çenesi arasına dayanarak öyle vefât ettiğini bildiği için son anlarını aynı<br />

şekilde geçirmek istedi. Vücûdunu âilesinin koluna dayadı, elini eline koydu. Bir süre sonra<br />

elini çekerek sağ göğsünün altına gelecek şekilde tuttu. 1886 (H.1304) senesi Aralık ayının<br />

yirmisine rastlayan Perşembe günü kuşluk vaktine doğru saat dokuz civârında vefât etti.<br />

Talebeleri ve sevenlerinden meydana gelen kalabalık bir cemâat tarafından cenâze namazı<br />

kılındıktan sonra Nurşîn'de defnedildi. Kabri Bitlis vilâyetine bağlı Nurşîn nâhiyesinde olup<br />

ziyâret edilmektedir.<br />

HAYATTAKİ GİBİ!..<br />

Abdurrahmân bin Yûsuf Rûmî'nin vefâtından sonra, sevdiklerinden birisi şöyle anlatmıştır:<br />

Bir gece, rüyâmda Abdurrahmân Rûmî'yi gördüm. Bana; "Bursa'da Seyyid Neccârî'nin evinde misâfir var. Beni<br />

ziyâret etmek istiyor. Gidip onu al ve kabrime getir." dedi. Sabah olunca derhâl oraya gidip misâfiri buldum. Bir<br />

arzusunun olup olmadığını sordum. "Abdurrahmân Rûmî'nin kabrini ziyâret etmek istiyorum." dedi. Onu alıp<br />

Abdurrahmân Rûmî'nin kabrine götürdüm. Biraz sonra onun yalnız kalmak istediğini sezip, oradaki bir mescide<br />

girdim ve bekledim. Çok geçmeden, o ziyâretçi ile Abdurrahmân Rûmî'nin konuşmaları kulağıma geldi. Aynen<br />

hayattaki gibi konuşuyordu. Konuşması bitince mescidden çıktım. Kabrin yanına geldiğimde kimseyi<br />

bulamadım.<br />

YOLUMUZ SOHBET YOLUDUR<br />

Abdurrahmân Tâgî hazretleri bir sohbetinde, sohbetin fazîleti ile ilgili olarak, buyurdu ki:<br />

Yolumuz sohbet yoludur. İnsanlara hayret ediyorum niçin sohbeti istemezler, niçin sohbet meclisine katılmazlar,<br />

niçin Allah adamlarının yanında bulunmazlar? Halbuki sohbet ehlinin ev sâhibi Allahü teâlâ, teşrîfâtçısı hazret-i<br />

Ali, sâkîsi yâni su dağıtanı Hızır aleyhisselâmdır. Şâyet sohbet etmek için yedi kişi bir araya gelse, yüksek<br />

makamlara erişirler ki, Aralarında bir Allah dostunun varlığı umulur.<br />

Cehrî, açıktan Kur'ân-ı kerîm okumak ve sohbet evlerden zulmeti giderir. Onun için sohbet olunan evin sâhibi<br />

bildiği sûreleri açık olarak okusun.<br />

Sohbet peşinde koşmayı severim. Nerede sohbet ehli varsa oraya gitmek isterim. Mümkün mertebe hiç bir<br />

dervişin sohbetini kaçırmak istemem."<br />

1) İşâretler (İbrâhim Çukruşî)<br />

2) El-Minah (Halid Ölehî)<br />

3) Eshâb-ı Kirâm<br />

ABDURRAHMÂN BİN YÛSUF RÛMÎ;

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!