22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bütün gece köpek görsün diye ve köpek için ibâdette bulundun. Ne olurdu bir gececik de<br />

Allahü teâlâ için uyanık kalsaydın. Ey nefsim! Senin bir gece bile Allahü teâlâ için riyâsızca<br />

ibâdet ettiğini görmedim. Sen, Allahü teâlâdan utanmaz mısın? Kendi kadrini mevkî ve<br />

dereceni şimdi gördün. Âlemde elinden bir iş gelmez. Gelse bile ancak köpeklere lâyık olur."<br />

dedi.<br />

Ferîdüddîn Attâr buyurdu ki:<br />

"Ey gâfil! Sen nefs sâhibisin. Bu dünyâda kendini hesâba çek. Kalbindeki pislikleri<br />

temizlemek için mücâhede et. Büyükleri de kendine kıyas etme. Zîrâ bir velî, zehir de yese o<br />

zehir bal olur."<br />

Bir gün Allahü teâlâya şöyle münâcâtta bulundu:<br />

"Ey Rabbim! Gönlümüze senin hamd bahçende yücelik sıfatlarını öğrenmek nasîb oldu.<br />

Kıyâmet günü ümidim sende. Dert ve nedâmetten, pişmanlıktan başka bir şeyim yok ama,<br />

keremini ummaktayım. Sırat köprüsünde Cehennem'e düşmekten, kereminle ancak sen<br />

kurtarabilirsin. Mîzanda ancak sen, lütfunla günahlarımı af ve mağfiret edersin. Nefsimin<br />

eline öyle düşmüşüm ki, doğanın eline düşmüş topal serçe gibiyim.<br />

Ey Allah'ım! Bu Attâr kulun, senin sevgi ateşinde yanmaktadır. Bana yol göster de sana<br />

kavuşayım."<br />

Moğol istilâsında, Ferîdüddîn-i Attâr bir Moğol askerinin eline esir düştü. O asker onu<br />

öldürmek istediğinde, askere halk; "Bu ihtiyarı öldürmekten vazgeçersen, kanına bedel olarak<br />

bin altın akçe veririz." dediler. Moğol askeri onu bu fiata satmak istedi. Fakat Ferîdüddîn-i<br />

Attâr ona; "Sakın beni bu fiata satma. Çünkü sana kanım için daha fazla fiat verirler."<br />

deyince, asker satmaktan vazgeçti.<br />

Bir süre sonra başka bir şahıs gelerek askere; "Bu yaşlı zâtı öldürmekten vazgeç. Onun<br />

kanına karşılık sana bir torba saman vereyim." deyince, Ferîdüddîn-i Attâr; "İşte beni şimdi<br />

sat. Çünkü esas fiatımı, ve kanımın değerini buldum. Bundan fazla para etmem." dedi.<br />

Bunun üzerine sinirlenen Moğol askeri onu şehîd etti. Şehâdet şerbetini içen Ferîdüddîn-i<br />

Attâr, kesik başını elleri arasına alarak yarım fersahlık (3 km'lik) bir mesâfeyi koşarak kat<br />

etti. Şimdi türbesinin bulunduğu yere varınca, rûhunu teslim etti ve oraya düştü.<br />

Kâdı'l-kudât Yahyâ bin Saîd'in oğlu vefât edince, oranın ahâlisi, Ferîdüddîn-i Attâr'ın ayak<br />

ucuna başı gelecek şekilde defnedilmesini istediler. Fakat Yahyâ bin Saîd buna îtirâz ederek;<br />

"Oğlumun, efsâne anlatan, hurâfeci bir ihtiyarın yanına bu şekilde gömülmesi doğru olmaz."<br />

dedi. Kâdı, o gece rüyâsında kendini Ferîdüddîn-i Attâr'ın kabri başında gördü. Kabri başında<br />

velîler, erenler ve kutublar toplanmış, hürmet ve tâzimle duruyorlardı. Bu durumu gören kâdı,<br />

tanıdıklarından utandığı için derhal uzaklaştı. Fakat ağlayan oğlu babasına; "Babacığım,<br />

yanlış bir iş yaptın. Beni Allahü teâlânın velî kullarının bereketinden mahrûm bıraktın.<br />

Çabuk imdâdıma yetiş!" dedi. Bu rüyâyı gören kâdı, ertesi gün hemen Ferîdüddîn-iAttâr'ın<br />

kabrinin ayak ucuna oğlunun defnedilmesi için izin verdi. Daha önce söylediklerine tövbe<br />

etti. Ferîdüddîn-i Attâr'ın kabrinin üstüne bir türbe ile yanına bir imârethâne yaptırdı."<br />

Ferîdüddîn-i Attâr'ın yazdığı şiirlerinde üstün bir akıcılık, incelik, nasîhatlerinde büyük bir<br />

tesir, ârifâne sözlerinde akılları hayrette bırakacak bir hâl vardır. Celâleddîn-i Rûmî gibi<br />

büyükler onun eserlerinin tesiri altında kalmışlardır. Yazdığı eserlerden Tezkiret-ül-Evliyâ<br />

hâriç, hepsi manzumdur. Manzum eserleri şöyle sıralanabilir:<br />

1) Musîbetnâme: Mesnevî türünde yazılmış olan eserde pekçok küçük hikâyeler vardır.<br />

Eser, Tarîkatnâme ismiyle Türkçeye tercüme edilmiştir. 2) Esrârnâme: Tasavvuf hakkında<br />

olan bu eser, 26 makâleden ibâret bir mesnevîdir. Bu eser de Ahmedî isimli bir zât tarafından<br />

Türkçeye tercüme edilmiştir. 3) Mantık-ut-Tayr ve Makâmât-ı Tuyûr: Bu eserde,<br />

tasavvufu kuşların ağzıyla anlatan Ferîdüddîn-i Attâr, konuyu küçük hikâyelerle süslemiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!