22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ayrıldı.<br />

Tillo'da medfûn büyük velî Şeyh Hamza-ı Kebîr'in neslinden bir hanımın Fakîrullah<br />

hazretlerine karşı hürmetsizliği ve hakkında kötü düşünceleri vardı. Erkek çocuğa sâhib<br />

olmayan bu hanım rüyâsında dedesi Şeyh Hamza-ı Kebîr ve Şeyh İbrâhim el-Mücâhid<br />

hazretlerinin bir yere doğru gittiklerini gördü. Yanlarına gelerek, gittikleri yeri sordu. Onlar<br />

da Şeyh İsmâil Fakîrullah'ın ziyâretine gittiklerini, çünkü onun büyük bir velî olduğunu<br />

söylediler. Daha sonra; "Ona su-i zan besleme. Huzûruna varıp tövbe et. Bir erkek<br />

çocuğunun olması için duâ iste." dediler.<br />

Ertesi gün büyük bir sevinçle Fakîrullah hazretlerinin evine varıp gördüğü rüyâyı hanımına<br />

anlatarak tövbe etti. İsmâil Fakîrullah hazretleri hanımından durumu öğrenince onu affetti ve<br />

erkek çocuk vermesi için Allahü teâlâya yalvardı. Bir müddet geçtikten sonra o hanımın<br />

dileği yerine geldi ve bir oğlu oldu.<br />

İsmâil Fakîrullah hazretleri tevekkül sâhibi olup, kazâya rızâ gösterirdi. Allahü teâlâdan<br />

gelen derd ve belâları sevgilinin kemendi olarak kabûl eder, severek karşılardı. Bütün yaptığı<br />

işleri Allahü teâlânın rızâsı için yapar, dünyâya hiç meyletmezdi. Dînin emirlerinden kıl ucu<br />

kadar ayrılmazdı.<br />

Orta boylu, buğday benizli, çok güzel bir görünüşü vardı. Kaşları yay gibi olup, arası açıktı.<br />

Gözlerinin görünümü güzel, yüzü nûrlu ve mütebessimdi. Burnu düz ve ince olup dişleri<br />

beyaz ve sağlamdı. Sakalının tamâmı ak olup, sünnet-i şerîfe uygun uzunluktaydı. Avucunun<br />

içi yumuşak, parmakları uzundu. Teri güzel kokardı.<br />

İsmâil Fakîrullah hazretleri, sultânın adâlet ve insâf üzere olması ve düşmana gâlip gelmesi<br />

için duâ ederdi. Çocuklarına dînî ilimleri öğretir ve akrabâlarına ziyârete giderdi. Ziyâretine<br />

gelemiyenlerin kusurlarına bakmaz, gelenlere dînin emirlerini bildirir, yasaklardan<br />

sakınmalarını emrederdi. Tebessüm ederek konuşur, suâl soranların cevaplarını gâyet açık<br />

olarak îzâh ederdi. Ziyâretine gelenlerin yüzüne, bir geldiğinde, bir de giderken bakardı.<br />

Edebinden karşısındakinin yüzüne pek bakmazdı.<br />

Çoğu zaman vecd hâlinde bulunur, başını önüne eğip, gözlerini yumar, sessiz kalırdı. Bütün<br />

bid'atlerden sakınır, sünnetleri eksiksiz yapardı. Beş vakit namazını kendi dergâhında ezân ve<br />

cemâatle edâ ederdi. İşrâk, kuşluk, evvâbin ve teheccüd namazlarına devâm ederdi. Pazartesi<br />

ve Perşembe günleri oruç tutardı. Her Cumâ günü namazdan önce Kehf sûresini okurdu. Her<br />

sözü, hareketi, ahlâkı ve tavrı Peygamber efendimize uygundu. Temizliğe çok dikkat eder,<br />

gösterişe süse bakmazdı. Mührünün taşı Yemenî, şekli bâdemî, halkası gümüştü. Her an<br />

öleceğini düşündüğü için zemzemle yıkanmış kefenini ve diğer buhur ve levâzımı bir<br />

sandıkta hazır bulundururdu. Cumâ akşamları odasında buhur yakarlardı. Abdest ve gusl<br />

etmek için beyaz topraktan yapılmış dört ibriği vardı. Yanında devamlı misvak ve tesbih<br />

bulundururdu.<br />

Kitapları pekçoktu. Odasında kendi hattı ile yazdığı Kur'ân-ı kerîmi vardı ve yazısı çok<br />

güzeldi. Ayrıca, Tefsîr-i Meâlim-üt-Tenzîl, Mesâbih-i Şerîf kitaplarını kendi el yazısıyla<br />

yazmıştı. Babasının elyazısıyla yazdığı dört cildlik İhyâ-ı Ulûm ve iki cild Envâr-ı Fıkh-ı<br />

Şâfiî kitapları, dedesinin yazdığı dört ciltlik Kâmus-ı Ekber, birer ciltlik Şifâ-i Şerîf ve<br />

Şir'at-ül-İslâm kitaplarını yanından ayırmazdı.<br />

Hayâtını insanlara ilim öğretmek, onlara dîn-i İslâmı anlatmakla geçiren İsmâil Fakîrullah<br />

hazretlerinin son günlerini talebesi ve yerine bıraktığı halîfesi Erzurumlu İbrâhim Hakkı<br />

hazretleri Mârifetnâme isimli kitabında şöyle anlatır:<br />

O temiz rûh, beden sarayına girip yeryüzüne indi. Kemâle gelip olgunlaştı. Allahü teâlâyı<br />

tanıdı. İnsanlar tarafından da tanındı. Ezelî ihsânlara kavuşup sonsuz feyzlere menba oldu. İki<br />

cihânı da gönül aynasında görüp, yalnız Rabbine döndü. O'nun emirlerine sarıldı. Böylece bu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!