22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olmasına rağmen, ufacık bir çocuğa tâbi oldu." diye düşündü. Sâmi Efendi, ona dönerek;<br />

"Oğlum, o görüp de çocuk zannettiğin Hızır aleyhisselâm idi. Aramızda bâzı özel konuşmalar<br />

oldu." buyurdu.<br />

Abdurrahmân SâmiEfendi, bir gün evinde yumurta gibi bâzı şeyleri önüne almış, onlarla<br />

meşgûl idi. Hanımı kendi kendine; "Efendi vaktini bu gibi şeylerle meşgûl ediyor!" diye<br />

düşündü. Ertesi gün bir grup talebe ziyâret için geldiler. Hanımı onlara çay demliyordu. Bir<br />

ara ayağı takılınca, kaynar su ayağına döküldü. Hanımı can acısı ile "Allah" diye bağırdı.<br />

Sesi duyan Abdurrahmân Efendi, hemen hanımının yanına giderek, bir gün önce hazırladığı<br />

merhemi hanımının ayağının yanan yerine sürdü ve; "Hanım, dün benim bu merhem ile<br />

meşgûl olduğumu görünce; "Efendi vaktini bu gibi lüzumsuz şeylerle geçiriyor!" diye<br />

düşünmüştün. Gördün ya bu merhemi biz ne için hazırlamışız." dedi.<br />

Abdurrahmân Sâmi Efendi 1935 (H. 1354) senesinde 57 yaşında iken İstanbul'da vefât etti.<br />

Sâmi Efendi tasavvuf yoluna dâir çeşitli eserler yazmıştır. Bâzıları şunlardır: 1) Mi'yâr-ı<br />

Evliyâ, 2) Binâ-yı İslâm, 3) Esrâr-ı Esmâ-ül-hüsnâ, 4) Mir'ât-ı Eyyâm, 5)<br />

Tuhfet-ül-Uşşâkiye, 6) Mevlîd-i Şerîf, 7) Hediyet-ül-Âşikîn.<br />

1) En Yakın Yol (Sıddık Nâci Eren); s.142<br />

ABDURRAHMÂN SULTAN<br />

Horasan'da yetişip Anadolu'da yaşayan velîlerden. Doğum yeri ve târihi bilinmiyor.<br />

Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin sohbetleriyle kemâle geldi. Anadolu'nun fethinden sonra<br />

hicret ederek Afyon'un Başmakçı kazâsına yerleşti. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve<br />

yasaklarını bildirdi, onların dünyâ ve ahiret seâdetine kavuşmaları için çalıştı. Kabri<br />

Başmakçı'da olup ziyâret mahallidir. Hanımı Sultan Hâtun da aynı türbededir. Türbenin<br />

kenarından bağ ve bahçelere giden yol geçmektedir. Abdurrahmân Sultan vefât ettikten sonra<br />

bu yoldan geçen bir çok kimse, onu abdest alırken ve namaz kılarken görmüşlerdir.<br />

ABDURRAHMÂN TAFSÛNCÎ;<br />

Meşhûr velîlerden. Künyesi Ebû Muhammed'dir. Tafsûnc veya Tagsûnc denilen yerde<br />

yerleştiği için Tafsuncî nisbesi ile meşhur oldu. Tafsûnc Bağdâd'a bağlı ve Dicle kıyısında bir<br />

beldenin adıdır. Doğumu ve nesebi hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Abdülkâdir Geylânî<br />

hazretlerinin talebesidir. 1115 (H.550) senesinden önce hocası Abdülkâdir Geylânî'nin<br />

sağlığında vefât etti. KabriTafsûnc'da olup ziyâret yeridir.<br />

Abdurrahmân Tafsûncî, evliyânın büyüklerinden olup, âriflerin gözbebeği, evliyânın baştâcı,<br />

yüksek ve kıymetli hâllerin sâhibi, kerâmetleri açık ve tasarrufu kuvvetli bir zâttı. Yüksekçe<br />

bir kürsînin üzerine çıkıp, din ve hakîkat ilimlerini anlatırdı. İslâmiyetin emir ve yasaklarını<br />

bildirir, evliyâlığın yüksek hâllerini haber verirdi. Onun meclisi, âlim ve velîler ile dolup<br />

taşardı. Kendisi, âlimlere hâs bir elbise giyerdi. Katıra binip belde, belde dolaşırdı.<br />

Tafsûnc'da bâzı sâlih kimseler, Resûlullah efendimizi rüyâlarında görüp, onun hâlinden suâl<br />

ettiklerinde; "O, mukaddes âlem hakkında haber verenlerdendir." buyurdu. Allahü teâlânın<br />

katındaki derecesi çok yüksek olan Abdurrahmân Tafsûncî, himmet ve yardımı ile tasarrufu<br />

kuvvetli olup, duâ ve murâdı çabuk hâsıl olanlardandı. Gâipten haber verdikleri mutlaka<br />

ortaya çıkardı. Gâibi, ileride olacakları ancak Allahü teâlâ bilir. Fakat Allahü teâlânın<br />

Peygamberlere mûcize, evliyâya da kerâmet olarak gâipten bildirdikleri aynen zuhûr etmiştir.<br />

Abdurrahmân Tafsûncî, böyle kerâmet sâhibi bir velîydi.<br />

Bir gün bir adam ona gelip; "Ey efendi! Benim, on bir seneden beri meyve vermeyen<br />

hurmalarım ve üç seneden beri yavrulamayan ineklerim var. Bana duâ edin. Bunlardan başka

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!